1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Şaşırtıcı bir gelişme olmadı"

25 Kasım 2015

Savunma analisti Dr. Can Kasapoğlu'na göre Türkiye-Suriye sınırında bir Rus uçağının düşürülmesi Ruslar bölgede aktif hava operasyonları yürütmeyi sürdürdüğü sürece beklenilen bir gelişmeydi.

https://p.dw.com/p/1HC4T
Türkei Syrien Kampfjet Russland Abschuss Grenzgebiet
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Haberturk Tv Channel

İstanbul merkezli bağımsız düşünce kuruluşu Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi'nden (EDAM) savunma analisti Dr. Can Kasapoğlu, Rusya ile yaşanan kriz hakkında DW Türkçe'den Aydın Üstünel'in sorularını yanıtladı.

DW Türkçe: Bir Rus savaş uçağının Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından düşürülmesi ne kadar şaşırtıcı bir gelişme oldu?

Kasapoğlu: Açıkçası çok da şaşırtıcı bir gelişme olmadı bu bizim için, çünkü Türkiye’nin angajman kuralları 2012’den itibaren çok açık. Daha önce de Rus insansız hava aracı düşürüldü ve Rusya’nın eylül sonunda başlattığı hava saldırılarından itibaren Türkiye angajman kurallarının esnetilmeyeceğini çok net bir şekilde ortaya koydu. Dolayısıyla Ruslar bölgede aktif hava operasyonları yürütmeyi sürdürdüğü sürece bu beklenilen bir gelişmeydi.

Can Kasapoglu Militäranalyst am EDAM in Istanbul
EDAM savunma analisti Dr. Can KasapoğluFotoğraf: Privat

DW Türkçe: Söz konusu bölge üzerinde neden bir Rus savaş uçağı uçuyordu?

Kasapoğlu: Son dönemlerde özellikle Türkmen gruplara yönelik rejim harekatını, kara harekatını destekleyen bir Rus hava harekatı olduğunu biz müşahade etmekteyiz. Dolayısıyla bu bölge de tabii sınıra çok yakın olduğu için bir Rus hava harekatının Türk hava sahasına uzaması ve Rusya’nın Türk hava sahasını ihlali de açıkçası bunun bir sonucu olarak ortaya çıktı.

DW Türkçe: Türk Silahlı Kuvvetleri, sözkonusu uçağın defalarca uyarılmasına rağmen Türk hava sahasını ihlal ettiğini açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise ‘Rus savaş uçağının Suriye topraklarında, Türkiye sınırına 4 km uzaklıkta düşürüldüğünü’ söyledi. Sizin tahminleriniz ne yönde? Uçak Türkiye üzerinde mi düşürüldü, Suriye üzerinde mi?

Kasapoğlu: İki ayrı yanıt gerekiyor bu soru için. Birincisi, Türkiye’nin angajman kurallarında 20 milde uyarı, 20 milden sonra beş mile kadar yaklaşırsa Türk F-16’larının bölgeye yönlendirilmesi ve ancak Türk hava sahasının ihlali halinde uçağın vurulması söz konusu. Dolayısıyla çok katmanlı bir uyarı sistemi var. Bunun aşıldığını ve ihlal edildiğini görüyoruz. Bu bir. İkincisi, Türkiye somut olarak bir radar resmi yayınladı, Türk hava sahasının ihlal edildiğini gösteren. Böyle bir radar resminin Rus ya da Suriye kaynakları tarafından yayınlandığını görmüyoruz. Dolayısıyla Türk tarafının açıklamalarını daha somut bazda ele almak gerekiyor.

"Beyanatın bir devlet adamı soğukkanlılığı taşıdığını söylemek çok zor"

DW Türkçe: Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus uçağının düşürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada “Terörün işbirlikçileri tarafından sırtımızdan bıçaklandık” ifadesini kullandı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Türkiye ziyaretini iptal etti ve "Türkiye'deki terörizm tehdidi Mısır'dan aşağı seviyede değil" diyerek Rusya vatandaşlarının Türkiye'yi ziyaret etmemelerini istedi. Bu uçak düşürme olayı ikili ilişkilere nasıl yansıyacak sizce?

Kasapoğlu: Açıkçası Lavrov’un gezisini iptal etmesini tabii böyle bir olaydan sonra bekliyorduk. Ancak Sayın Putin’in beyanatı ile ilgili, bir devlet adamı soğukkanlılığı taşıdığını söylemek tabii çok zor. Türkiye’nin teröre destek verdiğini öne sürmek, akla, mantığa ve maddi gerçeğe uymuyor. Ama en nihayetinde tabii bu olaydan sonra ikili ilişkilerde çok ciddi bir gerileme ve bir yönetilebilir olup olmadığını önümüzdeki dönemde göreceğimiz bir kriz beklediğimizi söylemek mümkün.

DW Türkçe: Türkiye-Suriye sınırındaki olayın tarihi bir boyutu da var. İlk kez bir NATO ülkesi bir Rus askeri uçağını düşürdü. Bu Rusya-NATO ilişkileri açısından ne anlama geliyor?

Kasapoğlu: Tabii ilk kez bir askeri uçağı değil, ilk kez insanlı bir askeri uçağı düşürdüğünü burada söylememiz gerekli. Daha önce insansız hava araçlarının düşürüldüğü görülmüştür. Bu Rusya Federasyonu ve NATO arasındaki ilişkiler bağlamında çok önemli, çünkü biz bir krizi doğu kanadında, özellikle Baltık hava sahasında bekliyorduk ama NATO’nun güney kanadının da en az doğu kanadı kadar önemli olduğu bu olayla ortaya çıkmış oldu. NATO-Rusya ilişkilerinde bunun ne anlam ifade edeceği, ne kadar ciddi bir gerilim unsuru olacağı, özellikle 2016 yılında Polonya’da, Varşova’da yapılacak NATO Zirvesi’nde ortaya çıkacaktır diye müşahade ediyorum.

"Eğer Rusya Federasyonu samimi olsaydı"

DW Türkçe: Ankara'nın talebi üzerine acil olarak toplanan NATO, Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu açıkladı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg iki tarafa da çağrı yaparak 'Tansiyonun düşürülmesi gerektiğini' söyledi. Rusya Savunma Bakanlığı'ndan ise, 'Benzer olaylara verilecek karşılıklarla ilgili bir önlem paketi üzerinde çalışıyoruz' açıklaması geldi. Buradan Rusya'nın gerilimi tırmandırdığı sonucuna varabilir miyiz?

Kasapoğlu: Hayır, ancak gerilimi tırmandırma hususunda bir söylem geliştirdiği sonucuna varabiliriz. Bundan sonra Rusya Federasyonu’nun atacağı somut adımlar, özellikle askeri boyuttaki somut adımlar, gerilimin ne ölçüde tırmanacağına ilişkin bize çok ciddi bir fikir verecektir.

DW Türkçe: Paris'te düzenlenen terör saldırılarının ardından IŞİD'e karşı uluslararası bir ittifak kurulması yönündeki diplomasi trafiği sürüyor. Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi, bu planlara nasıl yansır?

Kasapoğlu: Açıkçası Rusya’nın bölgede hedef aldığı unsurlar arasında IŞİD’i bugüne kadar ağırlıklı olarak göremedik. Rusya Federasyonu’nun yine aynı şekilde söylem bağlamında bir IŞİD karşıtı duruş sergilediğini gördük. Eğer Rusya Federasyonu samimi olsaydı bu tip çağrılarında, öncelikle hava operasyonlarını Türkiye ile koordine etme yoluna giderdi diye düşünüyorum.

© Deutsche Welle Türkçe

Söyleşi: Aydın Üstünel