19.03.2015 - Alman basınından özetler
18 Mart 2015Frankfurt dün yoğun çatışmalara sahne oldu. AMB‘nin yeni merkez binasının açılışını protesto eden binlerce kişi ile polis arasında yaşanan çatışmalarda en az 200 kişi yaralanırken, olaylar siyaset dünyasında sert tepki topladı. Frankfurter Allgemeine Zeitung olaylarla ilgili şu yorumu yapıyor:
"Açık bir toplum sert protestolara sadece dayanmakla kalmayıp, bu protestolardan gurur duymalıdır. Ancak bir kişiye taş atarak saldırmayı haklı gösterecek hiçbir gerekçe olamaz. Asla. Samimi olarak protestolarını dile getirmek isteyenler şimdi bir ikilemde kaldılar. Gösteri haklarının bir grup şiddet yanlısı tarafından ellerinden alınmasına izin mi vermeliler? Bu fazla yüklenme olur. Ama üzerine basa basa toplumsal sorumluluklardan bahsedenlerin, davranışlarının sonuçlarını düşünmelerini beklemek de çok mu fazla olur?“
Frankfurt’ta kısmen polis ile göstericiler arasında çatışmalara dönüşen protesto gösterilerine ilişkin Berliner Zeitung adlı gazete şu değerlendirmeyi sunuyor okurlarına:
"Blockupy hareketi gösteri hakkını kullandığını söylüyor ama aynı zamanda bu hakkın zedelenmesine neden oluyor. Burada organizatörlerin, Avrupa'nın birçok ülkesinde hakim olan öfkenin Frankfurt'a vardığı şeklindeki açıklama çabaları da pek yardımcı olmuyor. Sokaklarda görülen bu vahşi şiddet, Avrupa'nın ruh halinin yansıtılmasına iyi bir örnek değil.”
İsrail’de yapılan erken genel seçimlerin galibi Başbakan Benyamin Netanyahu'nun liderliğini yaptığı Likud Partisi oldu. Essen kentinde çıkan Neue Ruhr/Neue Rhein-Zeitung seçim sonuçlarını şöyle değerlendiriyor:
"En azından Batı, bu başbakandan ne bekleneceğini biliyor. Barış müzakerelerini unutun, Filistinlilerin kendi devletlerine kavuşma hayallerini unutun, aslında en yakın müttefik olan ABD ile bozuk olan ilişkilerin düzeltilmesi umudunu gömün ve BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ile Almanya’nın İsrail’i İran ile yaşanan nükleer gerginlikte alternatifsiz bir çözümün parçası yapma isteğini de unutun. Yazık. İsrail giderek daha da yalnız kalabilir.”
Tunus’un başkenti Tunus’ta dün parlamento ve Bardo Ulusal Müzesi'nin bulunduğu alana düzenlenen silahlı saldırıda ve ardından yaşanan rehine dramında 17'si turist 22 kişi hayatını kaybetti. Heidelberg'de yayınlanan Rhein-Neckar-Zeitung, ülkedeki terör olaylarını şöyle yorumluyor:
"Suriye, Libya ve Cezayir'den sonra şimdi Tunus da emniyetsiz bir ülke olursa, o zaman geriye dönüp bakıldığında bir ilüzyon olduğu ortaya çıkan Arap Baharı'nın sonu da geldi denebilir. Bu hareket Mağrip ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar uzanan kuşağı özgürleştireceğine, daha güvenliksiz emniyetsiz hale getirdi. Despotların yerine teröristler geldi. Sonuç bu.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Aydın Üstünel