20.03.2015 - Alman basınından özetler
19 Mart 2015Tunus'ta 20'si turist 23 kişinin öldürüldüğü saldırıyı radikal İslamcı IŞİD terör örgütü üstlendi. Frankfurter Allgemeine Zeitung saldırıya ilişkin şu yorumu sunmuş okurlarına:
“Sırf Tunus değil tüm bölge, IŞİD’in körüklediği terörle mücadele etmek zorunda. Terörün hakim olduğu Libya, her geçen gün daha fazla çöküyor. Libya’dan Mısır’a geçen IŞİD teröristleri, polislere ve askerlere saldırıyor. Tunus’ta ise kendilerini yeteri kadar güvende hisseden teröristler, dağlardan inip başkentin ortasında askerlerle çatıştılar. Saldırıyı IŞİD üstlendi, ancak saldırganların kimliğinin bir önemi yok. Zira IŞİD ve El Kaide teröristleri arasındaki rekabet giderek azalıyor, bu iki grup her geçen gün daha da yakınlaşıyor ve en azından Kuzey Afrika'da işbirliği yapıyor, bu da teşkil ettikleri tehlikeyi daha da artırıyor.”
Bielefeld kentinde çıkan Neue Westfälische adlı gazetede de konuyla ilgili şu yorumu okuyoruz:
“Saldırı, Tunus Başbakanı Habib Essid liderliğindeki hükümetin ne kadar devasa sorunlarla karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdi. Büyük yoksulluk ve yüksek işsizlik oranı nedeniyle kolaylıkla yeşeren köktendinci akımlarla mücadele de bu sorunların başında geliyor. Tarih bize, radikal akımlar ve terör ile mücadelede en iyi silahın, demokrasi, hukuk devleti, ilerleme ve refah olduğunu gösterdi. Bu engebeli yolda Avrupa Birliği’nin Tunus halkını aktif bir şekilde desteklemesi gerek. Zira Tunus’daki demokrasi deneyinin başarısız olması, Arap Baharı’nın ardından İslam dünyasında ve Batı’da yeşeren umutların nihai bir şekilde sona ereceği yönünde çok tehlikeli bir işaret olacaktır.”
Başkent Berlin'de çıkan Der Tagesspiegel gazetesinden seçtiğimiz yorum ise Yunanistan'daki ekonomik kriz hakkında:
“Avrupalılar uzlaşma sağlayamazsa olacakları hafife almasın kimse! Drahmi’ye dönen bir Atina, yatırımcıları kaçıracaktır. Ardından insani ve siyasi sonuçları kestirilemeyecek sosyal sorunlar patlak verecektir. Finans piyasalarında yeni kırılmalar olacak, Euro Bölgesi’nin zayıf üyeleri için yeni yardımlar gerekecek. Ve sonuçta, dünyadaki kriz bölgelerinde bir rol oynayabileceği yönünde Avrupa’ya duyulan güven sıfırlanacak. Şimdi oturup Atina’nın günün birinde borçlarını ödemeye başlayıp başlayamayacağı ve üçüncü bir yardım paketinin işe yarayıp yaramayacağı üzerine kafa yorulabilir. Ya da bir anlığına bile olsa, durup bu kıtanın savaşlarla dolu tarihine bakılabilir. Buradan çıkarılacak ders aslında çok basit. Avrupa, Avrupa fikri ve ortak parası, Yunanistan'sız düşünülemez.”
Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinin üzerinden bir yıl geçti. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinde konuyla ilgili şu değerlendirme yapılmış:
“Vladimir Putin Ukrayna'da barışçıl çözüm istemiyordu. Rusya'nın güçlü adamı değişti, ki bu değişim ile de Mahatma Gandi'ye benzemeye başlamadı. Avrupa'nın ve dünyanın en büyük ülkesinin yönetimi, belli hedeflere varmak için uzun süren diplomasiye değil savaşa başvurdu. Şimdi Kırım'ı geri vermek, Putin için iç siyasette kendini hadım etmesi anlamına gelecektir. Hem onun için hem de herkes için kötü bu. Yakın bir gelecekte gerçek barış görünmüyor.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Aydın Üstünel