31 Mart yerel seçimleri Avrupa basınında nasıl yorumlandı?
2 Nisan 202431 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) elde ettiği zafer ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) tarihindeki en büyük mağlubiyetini alması, Avrupa basınında da yer buldu.
İtalyan La Repubblica gazetesi Türkiye'deki yerel seçimlerin sonuçlarını şöyle yorumladı:
"Bu, Erdoğancılığın sonu değil: Sık sık yetenekli bir siyasi bukalemun olduğunu kanıtlamış olan reis dümende olmaya devam edecek. Ancak hiç kuşkusuz bu, siyasi kariyerinin en ağır yenilgisi. İktidarı artık itiraz edilebilir ve tartışmalı. (...) Muhtemelen mağlubiyet Erdoğan'ı hükümet ekibini gözden geçirmeye ve bazı bakanları değiştirmeye sevk edecek. Özellikle de her ne kadar tekrar tekrar bunun katıldığı son seçimler olduğunu söylese de 2028 yılında üçüncü bir görev dönemini açık tutmak için yeni bir anayasa değişikliğine gitme planını frenlecek. Azalan desteği her şeyden önce de komutayı elinde tutan yalnız güçlü adam imajını dünyanın önde gelen siyasi liderleri karşısında zedeleyecek."
Belçika'dan De Standaard sonucun değişim için umut yarattığını yazıyor:
"Geçen 20 yıl boyunca Erdoğan'ın partisi AKP medyayı, yargıyı ve diğer devlet kurumlarını kendi kontrolü altına aldı. Hukukun üstünlüğünün baskı altında olduğunu söylemek hafif kalır. Ancak Erdoğan ne kadar demokrasi oyununun kurallarını zedelemiş olsa da muhalefet mümkün olmayı sürdürdü. Otokratik lider patlayan enflasyonun, yolsuzluğun, medyanın ve merkez bankasının ele geçirilmesinin, demokratik hukuk devleti prensiplerinin altının oyulmasının bedelini er ya da geç ödedi. (...) Erdoğan cumhurbaşkanlığı tahtında daha bir süre sağlam bir şekilde kalacak. Yerel seçimler de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı bir olay. (...) Ancak sonuç değişim için umut yaratıyor. Yerel ağların kontrolünün tamamen Erdoğan'ın partisi AKP'nin elinde olmadığına işaret ediyor. Muhalefet bunu sadece dört yıl sonra (seçmene) iyi bir mesaj vermek için değil aynı zamanda doğru elçiyi de hazırlamak için kullanabilir."
İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşüşe geçtiği yorumunu yapıyor:
"AKP seçmenlerini seferber etmeyi belli ki başaramadı. Seçime katılım geçen yıla göre 9 puan düşük oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan yine tüm ülkeyi turlamış ve seçim mücadelesini İstanbul'da büyük bir mitingle sonlandırmış olsa da seçmenleri alışıldık olduğu şekilde sandıklara götüremedi. Erdoğan'ın döneminin bittiğini söylemek içinse erken. Bir sonraki seçimleri 2028'de. Kimse o zamana kadar hükümetin iktidarını tartışmalı hale getiremez. Ayrıca Türklerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde belediye başkanları ya da il meclisi seçimlerindeki gibi oy kullanacakları hiçbir bir şekilde kesin değil. Yine de alınan zafer muhalefete umut verdi. AKP'nin yenilmez olmadığını gösterdi. Artık şu da gözardı edilemez: Yaşlanan başkan zirveyi çoktan geride bıraktı ve düşüşe geçti. Ankara'da Mansur Yavaş ve İstanbul'da Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP'nin kitleleri coşturmayı bilen iki siyasetçisi var. İmamoğlu ulusal düzeyde hırsları olduğunu da gizlemiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Erdoğan açısından hiç olmadığı kadar en tehlikeli rakip."
İngiltere'den The Guardian'da yer alan yorumda ise şu ifadeler yer alıyor:
"Yıllardır süren kayırmacı ekonomi, kültür savaşları ve ezici medya hâkimiyeti, Erdoğan'ın güçlü adam siyasetini ulusal düzeyde tartışılmaz hale getirdi. O nedenle Pazar günü yerel seçimlerdeki beklenmedik ve muhteşem geri dönüşün sabahın erken saatlerine kadar çılgın kutlamalara yol açması büyük sürpriz olmadı. Türkiye'nin en büyük kenti İstanbul'da görevdeki Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Erdoğan'ın adayını büyük yenilgiye uğrattı. İmamoğlu'nun CHP'si diğer büyük kentleri de sildi süpürdü, başkent Ankara'da ezici siyasi zafer elde edildi ve İzmir'de kolayca kazanıldı. Daha da şaşırtıcı olanı, CHP'nin Erdoğan'ın seçmen kitlesinin kalbini oluşturan Anadolu'da ve Karadeniz yakınındaki muhafazakar kasaba ve köylerde bazı galibiyetler elde etmesiydi. Bu bölgelerde İslami aşırı sağcı Yeniden Refah Partisi'nin (YRP) AKP'nin zararına elde ettiği kazanımlar Cumhurbaşkanının mutsuzluğunu daha da artırdı."