1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

74 kişinin gözaltına alındığı DTK operasyonuna tepki

20 Kasım 2020

Diyarbakır’da bugün saat 04.30’da başlatılan operasyonda 74 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 22 avukat akşam serbest bırakıldı. Şüpheliler Demokratik Toplum Kongresi’nin etkinliklerine katılmakla suçlanıyor.

https://p.dw.com/p/3lc6w
Fotoğraf: Getty Images/AFP/I. Akengin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yargıda reform açıklamasından 9 gün sonra, Diyarbakır yine bir şafak operasyonuyla güne uyandı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerine yönelik soruşturma kapsamında, saat 04.30’dan itibaren 101 kişinin ev ve işyerlerine terörle mücadele ekipleri tarafından operasyon yapıldı. Operasyonda 108'i Diyarbakır, 2’si İzmir, 2’si İstanbul ve 1'i Adıyaman olmak üzere 113 adreste arama yapıldı, 24’ü avukat olmak üzere 74 kişi gözaltına alındı. 25 şüphelinin aranmasına devam edilirken. 4 şüpheli Covid-19 oldukları için gözaltına alınmadı. Aramalarda 2 ruhsatsız tabanca, 165 fişek, çok sayıda dijital materyal, toplatma kararı olan kitap ve dokümana el konulduğu açıklandı.

Gözaltına alınan avukatlardan 22'si emniyette ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Kimler gözaltına alındı?

Operasyonda avukatların yanı sıra HDP ve DBP’li siyasetçiler, doktorlar, hak örgütü temsilcileri, din adamları, yazarlar ve gazeteciler hakkında da gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınanlar arasında, HDP Parti Meclis üyeleri Mehmet Eşref Mehmetoğlu ve Berna Çelik, Öcalan’ın eski avukatlarından Aydın Kesmez, Türk Tabipler Birliği Onur Kurulu Üyesi Doktor Şehmus Gökalp, HDP Eğil İlçe Eş Başkanı Kadriye Akalın, Yazar Mehmet Sait Arzu, Jin News Muhabiri Sultan Mercen, Adıyaman İHD Şube Başkanı Bülent Temel, Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Tevfik Karahan, Tahir Elçi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mahsum Batı ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği Eş Genel Başkanı Avukat Bünyamin Şeker de bulunuyor.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Büro Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şube Başkanı Bedirhan Çetinkaya, Yazar Herdem Tatlısoy, Tahir Elçi Vakfı Başkan Yardımcısı Avukat Neşet Girasun, Kayapınar Belediyespor futbolcusu Hadi Yakışan veKayapınar eski Belediye Başkanı Zülküf Karatekin hakkında da gözaltı kararı bulunduğu belirtildi.

"Diyarbakır Barosu iktidarın hedefinde"

Operasyonda Diyarbakır Barosuna kayıtlı 24 avukat gözaltına alınmıştı. İfadeleri alınan avukatlardan 22'si saat 22.00 sıralarında serbest bırakıldı. Savcılığa giderek, yetkililerle görüşen Baro Başkanı Cihan Aydın, operasyonun gerekçelerinin inandırıcı olmadığını söyledi. DW Türkçe’ye konuşan yapan Aydın, Diyarbakır Barosu'nun yaptığı çalışmalar nedeniyle iktidarın hedefinde olduğunu söylüyor. Operasyonun gerekçelerini "düzmece" diye tanımlayan Aydın, şöyle konuştu:

"Son dönemlerde yargının delil oluşturma konusundaki çabalarını biliyoruz. Yargının Diyarbakır Barosu ve üyelerine yönelik tacizinin farkındayız. Bu hukuksuzluğun bir an önce sona ermesini bekliyoruz. Zaten operasyon en baştan hukuksuz bir operasyondu. Meslektaşlarımızın bu saatten sonra gözaltında geçirecekleri her dakika bu hukuka aykırılığı, bu adaletsizliği, bu hukuksuzluğu daha da katmerleştirecektir. Diyarbakır barosu muhalif kimliği nedeniyle, temel hak ve özgürlükler konusundaki çabaları çalışmaları nedeniyle, Kürt meselesinin barışçıl çözümü konusundaki barışçıl önerileri nedeniyle hedefte. Bu hep böyle oldu. Sanırım bundan sonra da öyle olacak."

Operasyona tepki

İnsan Hakları Derneği (İHD) operasyona tepki gösterdi. İHD’ye göre, yargıda reformun konuşulduğu günlerde bu operasyonun yapılması dikkat çekici. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, hak örgütlerinin çalışmaları veya mesleki çalışmaların DTK ile ilişkilendirilerek kriminalize edilmeye çalışıldığı görüşünde. Zeytun, Türkiye’deki hukuk güvenliği, adalet ve yargıda reformun tartışıldığı bir zamanda bu operasyonun yapılmasının, "iyiniyet ve iyimser havanın çok da zemininin olmadığı anlamını taşıdığını" söyledi:

"Aslında uygulamadaki pratiği ile değerlendirdiğimizde çok da anlamının olmadığını gösteren bir soruşturma. Bu soruşturma kapsamında gözaltına alınan insanların çoğu bir sivil toplum kuruluşunda faaliyet gösteren insanlar. Bizler o arkadaşlarımızla dayanışma içindeyiz. Bu baskı, gözaltı veya tutuklama mekanizması hiçbir şekilde sonuç vermedi vermeyecek de. Tek kriterin adalet, hukuk ve demokrasi olduğunu görmeleri gerekiyor. Sivil topluma ve diğer tüm hak mücadelesi alanına yönelik bu soruşturmaları kınıyoruz."

DTK ne zaman kuruldu?

101 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesine neden olan Demokratik Toplum Kongresi 30 Ekim 2007'de bölgedeki sivil toplum örgütlerini tek çatı altında toplamak amacıyla kuruldu. Doğu ve Güneydoğu’daki birçok sivil toplum örgütü de geçmişte DTK ile ortak çalışmalar yürüttü.

Bir dönem TBMM’deki anayasa çalışmalarına resmi olarak davet edilen DTK, 2008 yılında başlayan KCK soruşturmaları ile mercek altına alındı. Güvenlik ve yargı kurumları, DTK’nın "PKK’nın stratejik hedefi olan demokratik özerkliğin 'Kurucu Meclisi' misyonunu üstlendiği ve KCK Türkiye Meclisi’nin parlemento yapısını oluşturan yasama organı" olduğunu belirtiyor. Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, "PKK ile doğrudan ilişkili olduğunu gerekçe göstererek, DTK’nın terör örgütü olduğuna" karar vermişti.

Bölgedeki çok sayıda kişi son yıllarda DTK faaliyetlerine katıldığı için yargılandı ve ceza aldı. Soruşturmaların hedefindeki DTK Diyarbakır’da faaliyetlerini yürütüyor.

Felat Bozarslan / Diyarbakır

© Deutsche Welle Türkçe