EU-Außenministerrat

Brüksel'deki AB dışişleri bakanları toplantısına yaptırımlar konusu damgasını vurdu. AB dışişleri bakanları Suriye, İran, Libya ve Belarus'a uygulanan yaptırımların ağırlaştırılması yönünde uzlaşmaya vardı. AB daha önce, barışçıl gösterileri aşırı şiddet kulanarak bastıran Suriye rejimine yönelik silah ambargosu kararı almış, 13 üst düzey hükümet yetkilisine seyahat yasağı getirmiş ve bu yetkililerin Avrupa'daki mal varlıklarını dondurmuştu. Bu uygulamadan ilk etapta Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad muaf tutulmuştu. Ancak Şam yönetiminin son haftalarda muhaliflere baskıları artırması üzerine AB de tutumunu sertleştirdi.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle "Suriye Devlet Başkanı Esad'a halkına karşı uyguladığı baskıyı durdurması ve siyasi diyalog başlatması çağrısı yapmış, bunun gerçekleşmesi halinde kendisinin yaptırımlardan muaf tutulacağını belirtmiştik. Ancak Esad bu çağrıya kulak vermedi. Bu nedenle yaptırımları genişletmek durumunda kaldık. AB'nin kendi halkına bu şekilde baskı yapan bir lidere karşı kayıtsız kalması mümkün değil."

Beşar Esad ile Şam yönetiminin 9 üst düzey yetkilisinin Avrupa'daki banka hesapları donduruldu ve bu kişilerin AB'ye seyahat etmeleri yasaklandı.

İranlı firmalara engel

Brüksel'de bir araya gelen AB dışişleri bakanlarının gündemindeki bir diğer ülke de İran'dı. Bakanlar, tartışmalı nükleer programı ve uzlaşmaz tutumu nedeniyle İran'a yaptırımların genişletilmesi kararını aldı. Yaklaşık 100 İran firmasının yaptırımlar kapsamına alınması ve AB ile ticari ilişkilerinin engellenmesi öngörülüyor.

Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaschenko ve yakın çevresinden 13 kişiye de AB'ye giriş yasağı getirildi.

AB Libya konusunda ise bir uzlaşmaya varamadı. Bazı AB üyeleri NATO'nun Libya'ya askeri müdahalesinin genişletilmesini savunurken, diğerleri bu görüşe katılmıyor. Pazar günü isyancıların kalesi konumundaki Bingazi'de AB diplomatik temsilciliğini açan Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Libya'ya uzun vadeli destek sözü vermişti. Ashton "Bugün AB'nin desteğinin kısa vadeli değil, geniş ve derin olduğunu açıkça ortaya koymak için buradayım. Sadece şimdi değil bu ülkenin insanları istediği sürece gelecekte de size destek olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuşmuştu.

AB'den Ortadoğu Dörtlüsü'ne çağrı

AB dışişleri bakanları toplantıda Ortadoğu sorununu da masaya yatırdı. AB dışişleri bakanları İsrail-Filistin görüşmelerinin yeniden başlaması için Ortadoğu Dörtlüsü'nün en kısa zamanda bir araya gelmesi çağrısını yaptı.

Birçok Avrupalı siyasetçi, Hamas ile El Fetih arasında imzalanan barış anlaşmasını ve geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Barak Obama’nın da yinelediği ve yıllardan beri AB’nin de savunduğu, 1967’daki sınırlara dayanan iki devletli çözümü, barış müzakereleri için yalnız bir kez elde edilebilecek büyük bir fırsat olarak görüyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Ortadoğu'da barışın sağlanması ile Arap dünyasında devam eden isyan dalgası ve değişim taleplerinin birbiriyle bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Westerwelle "Bu her an kapanabilecek bir fırsat kapısı. Arap baharı, Ortadoğu barış süreci için de büyük bir şans. Aynı şekilde Arap baharının uzun vadede başarılı olabilmesi için Ortadoğu barış sürecinin ilerleme kaydetmesi gerekiyor" dedi.

Diğer yandan AB, iki ay sonra bağımsız olacak Güney Sudan'a 200 milyon euroluk kalkınma yardımında bulunacağını açıkladı.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Ayhan Şimşek