071010 EU Terrorgefahr
7 Ekim 2010AB içişleri bakanları, son günlerde Avrupa ülkelerinde terör saldırılarının planlandığı yönündeki iddiaları Lüksemburg'da masaya yatırdı. Paniğe gerek olmadığını kaydeden Avrupalı bakanlar, ABD'nin vatandaşlarına Avrupa seyahatlerinde dikkatle olmaları yönünde yaptığı uyarıyı da dolaylı olarak eleştirdi. Bakanlar, ABD'yi yeterli bilgi vermemekle eleştirirken, AB içinde de bu konuda tartışmalar yaşanıyor.
ABD, Avustralya ve Japonya, geçtiğimiz günlerde vatandaşlarını Avrupa kentlerinde düzenlenebilecek olası terör saldırıları konusunda uyarmıştı. Avrupa'da olası terör saldırılarına karşı uyarılar AB içişleri bakanları arasında olduğu kadar Avrupa Parlamentosu milletvekilleri arasında da endişe yarattı. AB ülkeleri, ABD istihbarat birimlerinin kendilerini yeterince bilgilendirmediğinden şikâyetçi.
AB içişleri bakanlarının Lüksemburg'daki toplantısında, ABD İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Jane Holl Lute de vardı, ancak istihbarat birimlerinin hangi bilgileri baz alarak bu uyarıyı yaptığı yönündeki sorulara bir yanıtı yoktu. Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere de bu konuda “hiçbir kaynağın adlandırılmadığını“ söyledi.
AB içindeki tartışmalar
Son gelişmeler sadece ABD - AB arasında değil, AB’nin kendi içinde de tartışmalara yol açtı. Terör tehditlerine rağmen, AB ortak bir uyarı sistemine hala sahip değil. Her ülkedeki tehdit durumunun farklı olduğunu söyleyen De Maiziere, Almanya’nın şu anda önlemlerini üst seviyeye çıkardığını belirtti.
Ancak son günlerde gündeme gelen yeni terör uyarısına her Avrupa ülkesinin gösterdiği tepki farklı. Fransa güvenlik önlemlerini üst seviyeye çıkarırken, İngiltere ise bir adım daha ileri giderek Almanya ve Fransa’ya seyahat edecek vatandaşlarından dikkatli olmalarını istedi. AB'nin Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, AB’yi kayıtsız kalınmaması konusunda uyardı.
Kerchove, “Tehlike hâlâ burada ve çok da ciddi. Ancak geçtiğimiz iki, üç yıl içerisinde değişime uğradı. 11 Eylül 2001'de bu tarz, zor saldırılar gerçekleştirecek düzeyde örgütlenmiş olan El Kaide söz konusuydu. Ancak şimdi bu türde tek bir gruba karşı mücadele etmiyoruz“ dedi.
AB içişleri bakanları, Birlik içinde yaşanan karmaşayı önlemek için ileride daha koordineli davranılması konusunda uzlaşı sağladı. Bakanlar ayrıca ABD’li meslektaşlarıyla yılda bir kez buluşma kararı da aldı.
Bilgi alışverişi
ABD ve AB, terörle mücadele kapsamında ileride daha fazla bilgi alışverişi yapmayı istiyor. Prensipte bu işbirliğine karşı olmadığını belirten Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi’nin Avrupa Parlamentosu Milletvekili Manfred Weber, yine de Avrupa ülkelerini tek başına hareket etmemeleri konusunda uyardı:
Weber, “Avrupa veri bankaları ile ilgili müzakere yapılması önemli. Örneğin tüm Avrupa'da arananlara ait verilerin bulunduğu Schengen bilgi sistemi. Bu durumda tek tek devletler, Amerikalılara Avrupa’ya ait verilere erişim izni veremez. Avrupa, ABD ile bir anlaşma için müzakerelerde bulunmalı. Biz de Parlamento olarak bunu talep edeceğiz“ diye konuştu.
Japonya ve Pakistan'la işbirliği
İçişleri bakanları, Lüksemburg’da ayrıca Japonya ile adli soruşturmalarda işbirliğini kolaylaştıracak bir "adli yardım anlaşması" imzalanmasını kararlaştırdı. Bazı ülkelerin Japonya’da hala yürürlükte olan ölüm cezasına ilişkin endişeleri de giderildi. Buna göre, eğer bir suçlu Japonya’da ölüm cezası tehdidi altında bulunursa, AB ülkeleri işbirliğini reddebilecek.
Bakanlar ayrıca Pakistan ile de yasadışı göçmenlerin iadesini kolaylaştıran bir anlaşma konusunda da uzlaşı sağladı. Anlaşma, Avrupa Parlamentosu'nda da oy çokluğuyla kabul edildi. Sosyalistler, Yeşiller ve Sol Parti temsilcileri, daha önce Pakistan’ın insan haklarını ihlal ettiği ve Cenevre Mülteci Sözleşmesi’ni imzalamadığı gerekçesiyle anlaşmaya onay vermeyi reddetmişlerdi.
© Deutsche Welle Türkçe
Christoph Hasselbach, Çeviri: Başak Sezen
Editör: Hülya Köylü