1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

190710 D Afghanistan-Politik

20 Temmuz 2010

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Kabil Konferansı öncesinde, yabancı güçlerin Afganistan'dan çekilmesi için hedef belirledi. Westerwelle, 2014’e kadar güvenliğin Afganlara devredilmesi gerektiğini söyledi.

https://p.dw.com/p/OOwO
Fotoğraf: AP
Deutschland Außenminister Guido Westerwelle zu Israel und Gaza
Almanya Dışişleri Bakanı Guido WesterwelleFotoğraf: AP

Afganistan’ın başkenti Kabil’de yarın, Afganistan’ın geleceğini görüşmek üzere uluslararası konferans düzenlenecek.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, konferans öncesinde yaptığı açıklamada, Berlin’in politikasına açıklık getirdi. Afganistan’ın güvenlik ve istikrarına destek veren ülkeler için ortak hedefin “2014 yılına kadar güvenlik ve sorumluluğu Afganlara devretmek” olduğunu vurgulayan Westerwelle, bu ortak hedefin konferansın sonuç bildirisinde yer almasının, önemli bir aşama olacağını kaydetti.

Kabil’deki en büyük konferans

Kabil Konferansı’na 40 ülkenin dışişleri bakanlarının yanı sıra, çok sayıda üst düzey yetkili ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon da katılacak. Kabil Konferansı, Afganistan’da ülkenin geleceğine ilişkin düzenlenen ilk konferans.

Konferansta, NATO birliklerinin ülkeden çekilme tarihi ve Afganistan’a yapılan mali yardımlara ilişkin tartışmaların ağırlık kazanması bekleniyor. Konferansa Almanya’yı Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle temsil edecek. Alman birlikleri yaklaşık sekiz yıldır NATO bünyesinde Afganistan’ın kuzeyinde görev yapıyor. Afganistan krizi, son yıllarda Almanya’da gündemden düşmeyen bir konu.

Alman hükümeti baskı altında

Bu yılın ilk yarısında, Federal Hükümet’in dış politikada başını ağrıtan konuların başında kuşkusuz Afganistan geliyordu. Afganistan’da güvenliği sağlama ilişkin çabaları sonuçsuz kaldı, bu yıl içinde yedi Alman askeri hayatını kaybetti. Başbakan Angela Merkel, son hükümet açıklamasında “Afganistan’daki durumu olduğundan daha iyi göstermeye çalışmadığını” söyledi. Merkel, “Askerlerin çoğunun Afganistan'da her gün yaşadıklarını iç savaş ya da savaş olarak nitelendirmesini çok iyi anlıyorum. Her gün tuzağa düşme ya da ateş altında kalma korkusu içinde yaşayanlar, hukuki kavram farklılıklarını düşünemez" dedi.

Alman siyasetinde yıllardır kamuoyuna Alman birliklerinin Afganistan’ın istikrara kavuşturulmasında çok başarılı olduğu gibi bir izlenim verilmeye çalışıldı. Başbakan Angela Merkel, ocak ayında düzenlenen ve Afganistan politikasındaki açıkların ortaya konduğu Londra Konferansı’nda sonra açıklamalarında daha temkinliydi. Merkel, Nisan ayında yedi alman askerinin hayatını kaybetmesinin ardından şöyle konuşmuştu:

“Afganistan misyonunun başlamasından yaklaşık sekiz yıl sonra, özeleştiri yaparak ve birilerini suçlamadan şu tespiti yapmak zorundayız: Bazı olumlu adımlar atıldı, ancak geri tepen adımlar daha fazlaydı. Hedeflerimiz kısmen gerçekçi değildi, çok iddialıydı ve yanlıştı.”

Taliban'la uzlaşı arayışı

Özellikle de Taliban’ın askeri yollarla kontrol altına alınabileceği düşüncesinin yanlış olduğunda hemen herkes birleşiyor. Şu anda ülkede hiç olmadığı kadar çok sayıda NATO askeri var, ancak ülke hala kısmen Taliban’ın kontrolü altında. NATO ülkeleri istikrarı sağlamak için yeni yollar arıyor.

Afganistan hükümeti, ılımlı Taliban üyeleri ile diyaloğa yeşil ışık yakıyor. Devlet Başkanı Hamid Karzai, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terör listesinde adı bulunan 50 Taliban militanının listeden çıkarılmasını istedi. Karzai, Londra Konferansı’ndan sonra Taliban’a uzlaşma ve silah bırakma çağrısı yapmıştı. Almanya’yı konferansta temsil eden Dışişleri Bakanı Guido Wersterwelle de, Taliban üyelerini topluma yeniden kazandırma çabalarının doğru ve makul olduğunu söyledi. Westerwelle, “Londra Konferansı’nda, Taliban militanlarının yeniden topluma kazandırılması gerektiğine karar verdik. Bu program hakkında Kabil’de de görüşmelerimiz sürecek, daha sonra ise Almanya’nın zaten daha öncesinde belirlediği maddi kaynakların kullanımı konusundaki kararımızı vereceğiz" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, dpa, BÖ/AG/AŞ