1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Çok seçenek Erdoğan'ın dengesini bozdu"

7 Haziran 2018

İYİ Parti'nin adayı Meral Akşener, DW Türkçe'ye verdiği röportajda "Çok seçenek Sayın Erdoğan'ın dengesini bozdu" dedi. Akşener'e göre ekonomide iyileşme içinse hukuk, adalet ve demokraside işlerlik sağlanması şart.

https://p.dw.com/p/2z3nd

Akşener: Çok seçenek Erdoğan'ın dengesini bozdu

İYİ Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, DW Türkçe için gazeteci Nevşin Mengü'nün sorularını yanıtladı. İç siyasetten dış politikaya, ekonomiden basın özgürlüğüne dek birçok konuya değinilen röportajda Akşener, CHP ve Saadet Partisi'nin de içerisinde yer aldığı Millet İttifakı'nın sağlanması için yürüttükleri görüşmelerin perde arkasını anlattı. 

HDP ile herhangi bir görüşme yapmadıklarını söyleyen Akşener, "Görüşmenin öznesi HDP değildi. Görüşmenin öznesi Sayın Abdullah Gül'ün çatı aday olmasıydı. Ben ona karşı çıktım" dedi. "HDP olsaydı, 'Ben bu ittifakta olmazdım' der miydiniz?" sorusuna Akşener, "Konuşulmayan bir konu üzerinden cümle kurmak doğru değil. Yani hiç böyle bir şey konuşulmadı. Sadece Sayın Abdullah Gül için konuşuldu" cevabını verdi.

Eski içişleri bakanları arasında yer alan Meral Akşener'e "Kürt seçmenin oyunu nasıl alacaksınız?" sorusu da soruldu. Akşener, Kürt seçmenin durumunu şu sözlerle özetledi:

"Türkiye değişti. 21'inci yüzyıl değerleri özellikle genç nesilde etnik, dini, mezhep, inanç ve siyasi aidiyetlerin dün bildiğimiz tanımlarla olmadığını sahada hepiniz görüyorsunuz, yaşıyorsunuzdur. Kürtler sadece Güneydoğu'da yaşamıyor ki. İstanbul'da, İzmir'de, Antalya'da, Adana'da yaşıyor. Bu insanların bu değişimini 21'inci yüzyılın değerlerini içselleştirmiş olan bu bireylerin oylarının birilerinin cebinde olduğunu iddia etmesi bir kere çok ayıp. Şuna oy verir, şuna oy vermez kavramların gerçekten demokrasi talep edenlerin diliyle söylenmesi daha büyük ayıp. Bir konu daha var. Özellikle Güneydoğu anlamında söylüyorum. Bir HDP var, üstünde PKK var, silahlı bir bölücü örgüt. Burada da AK Parti var. Onlar da çok sert bir yüz. İYİ Parti orada üçüncü bir yol olarak görülüyor."

İYİ Parti'nin Türk siyasi yelpazesinde tam merkezde yer aldığını belirten Akşener, "Her iki alandan da oy alabilir Türkiye'deki tek siyasi parti biziz" dedi. Akşener, partisini "Batıda CHP ve AKP arasında tercihe zorlanan seçmenin bir üçüncü tercihiyiz" sözleriyle anlattı.

"Kediyi köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar"

24 Haziran yarışında adayların ana akım medyada yer bulamamasıyla ilgili soruya cevap olarak Akşener, sosyal medyanın kampanyalarında önemli bir rol oynadığına dikkat çekti. Akşener, "Gençler internet üzerinden, sosyal medya üzerinden bir alternatif alan açıyorlar. Ben de taban politikacısı diye tanımladığım için kendimi, şehirlerde bu alanı açıyorum. Mesela miting yaparak" dedi.

Bir aday olarak basında yer almamanın dezavantaj olduğuna dikkat çeken Akşener, Olağanüstü Hâl altında gidilen seçimler öncesinde "duvarların yıkılmaya başladığını" dile getirdi. Akşener, bu durumu şu sözlerle anlattı:

"Bir kediyi köşeye sıkıştırırsınız, sıkıştırırsınız çıkış noktası bırakmazsanız, tırmalar ya sizi. Vatandaş kendini öyle hissediyor. Medyanın bu ambargosu, karartması…Benim bir şikayetim yok, mızıldanmayı sevmiyorum. Mutlaka alternatif üretmeyi severim. Ama milletin haber alma, bilgi alma özgürlüğünü ortadan kaldırıyorlar. Vatandaş bunun farkında."

Türk muhalefetinin en genç partisi olan İYİ Parti'nin lideri Akşener, partisinin yaşadığı zorlukları da DW Türkçe'ye verdiği röportajda anlattı. "Partimizi kurarken şöyle bir hava estirildi. Bu parti kurulamaz" sözleriyle durumu özetleyen Akşener, İYİ Parti'nin stantlarının hedef alındığını söyledi. Akşener, "Kadın arkadaşlarımız dövülüyor. Arkadaşlarımız bıçaklanıyor" dedi. 

"Dış politika terörle mücadelenin öznesi olmamalı"

Akşener, parlamenter sisteme geçiş için muhalefet partileri arasında yürütülen görüşmelerle ilgili son durumu da DW Türkçe'ye anlattı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir ekip oluşturduklarını söyleyen Akşener, "Şu anda biz Sayın Kılıçdaroğlu ile ekip oluşturduk. Saadet Partisi Genel Başkanı ile telefonla görüştüm. Onlar bu komisyona birisini verecekler mi bilmiyorum. Demokrat Parti de veriyor" dedi.

Kandil'e yönelik operasyon konusunda hükümetten gelen açıklamaları değerlendiren Akşener, "Dış politikamız bizim, terör mücadelemiz iç politikanın öznesi yapıldığı zaman oradan başarı çıkmaz" dedi.

DW Türkçe'ye verdiği röportajda Akşener, dış politikada nasıl bir siyaset izleyeceğine de değindi. "Burada esas olan Suriye'nin bu noktaya gelişinde Türkiye'yi yönetenlerin hayalciliği. Stratejik derinlik, stratejik çukur oldu" diyen Akşener, "Dış politikada şeffaflık, ciddiyet, milli çıkarlarınızı -tabii karşı tarafınkini de bilerek-onun maksimize edilmesi şeklinde bir tutumu benimsemek zorundasınız. Bu sizi Rusya'yla da, Suriye ile de de ABD ile de dost etmelidir" dedi.

"Ekonominin mihenk taşı güvendir"

Türkiye'nin resesyona girdiğini dile getiren Meral Akşener, Türkiye'de ekonomi için tehdit oluşturan unsurları da sıraladı.

İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Akşener, "Ekonominin mihenk taşı güvendir. Yani iç ve dış piyasaların, aktörlerinin Türkiye'yi yönetenlere olan güvenidir. Bunun için de olağanüstü hâl olmamalıdır. Bunun içinde bir kişinin canı istediği gibi bir ekonomik model olmamalıdır. Bunun için de Merkez Bankası veya diğer kuruluşlara, yani ekonomik kuruluşların başkanlarının görevlerini yapmasına müsaade etmek gerekir. Her konuda uzman olmak gibi bir mecburiyet olmamalıdır ve çok konuşulmamalıdır" dedi.

"Thatcher eskide kaldı"

"Türkiye'de Anadolu sizce, kadına oy verir mi?" sorusuna ise Akşener, "Vermez mi? Türkiye'de kadınlar uzunca bir zamandır ya da yani açığa çıkmıştır veya artmıştır... Kadınlarda da bir dolmuşluk var. Ve kadınlarda da tahmin etmeyeceğimiz derecede bir talep var... Ve bütün mitinglerimizin yüzde 50'ye yakını kadın" dedi.

Batı basını tarafından İngiltere'nin eski başbakanlarından Margaret Thatcher'a benzetilen Akşener'e gazetecilerin yaptığı bu benzetme de soruldu. Akşener, "Sayın Thatcher çok eskide kaldı. Yeni neslin dünyaya bakışıyla o dönemin insanlarının dünyaya bakışı çok farklıydı. Ben yeni nesli anlamaya çalışıyorum" cevabını verdi.

DW/ÖA/SS

© Deutsche Welle Türkçe