Alman polisinden DİTİB imamlarına baskın
15 Şubat 2017Almanya Federal Başsavcılığı internet sayfasından operasyonla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada Başsavcılığın Alman Ceza Yasası'nın 99. maddesi uyarınca 'yabancı bir ülke adına casusluk yapmak' suçundan soruşturma yürüttüğü ve Federal Mahkeme (Yargıtay) hakimlerinin kararı uyarınca da operasyon düzenlendiği bildirildi.
Başsavcılık, Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaletlerinde DİTİB'in dört imamının evlerinde arama yapıldığını kaydetti. Başsavcılığın operasyonla ilgili olarak Federal Emniyet Teşkilatı'nı görevlendirdiği, operasyonda Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz eyaleti emniyet teşkilatlarının da destek sunduğu ifade edildi.
Başsavcılık operasyonda amacın, DİTİB imamlarına yönelik casusluk suçlamasıyla ilgili kanıt bulunması olduğunu kaydetti.
Adalet Bakanı'ndan açıklama
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da konuyla ilgili olarak Berlin’de açıklama yaptı. Maas, DİTİB’ten casusluk suçlamalarını ivedilikle eksiksiz bir biçimde açıklığa kavuşturmasını talep etti. Adalet Bakanı, "DİTİB’in bazı imamlarının casusluk yaptığı şüphesi onaylanırsa, o zaman kuruluşun Türk hükümetinin uzantısı olduğu ithamında bulunulmak zorunda“ diye konuştu.
Adalet Bakanı Maas, "Türk devletinin DİTİB üzerindeki etkisi büyük. Organizasyon Ankara’nın etkisinden inandırıcı bir biçimde kurtulmak zorunda“ dedi. DİTİB’in Diyanet İşleri Başkanlığı ile sıkı bir bağlantı içinde olmasını öngören tüzüğünü değiştirmesi gerektiğini belirten Maas, "Sadece bağımsız bir Alman kuruluşu olarak DİTİB’in güvenilir partner sıfatıyla geleceği olur“ dedi.
Operasyon ertelendi
Der Spiegel dergisi internet portalından duyurduğu haberinde, Federal Başsavcılığın talimatıyla Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nden (DİTİB) dört imamın evinin polis tarafından arandığını belirtti. Bu sabahki operasyona Federal Emniyet Teşkilatı, Kuzey Ren Vestfalya ve Rheinland Pfalz Emniyet Teşkilatı'ndan polislerin katıldığı belirtildi.
Spiegel aslında operasyonların ocak sonunda yapılmasının planlandığını ancak daha sonra kısa vadede ertelendiğini yazdı.
Spiegel operasyonun Yeşiller Partisi'nin din işlerinden sorumlu sözcüsü, milletvekili Volker Beck'in DİTİB hakkındaki suç duyurusuna dayandığını, Federal Başsavcılığın Federal Emniyet Teşkilatı'nı operasyonla ilgili görevlendirdiğini yazdı. Beck geçen yıl aralık ayında Federal Başsavcılığa DİTİB'e yönelik casusluk skandalıyla ilgili olarak bazı belgeler teslim etmişti. Bu belgeler arasında Diyanet'in Türkiye'nin yurtdışındaki temsilciliklerine yazdığı yazı ile Almanya'daki Türk konsolosluklarının Ankara'ya gönderdiği raporların bulunduğu bildiriliyor.
Spiegel operasyonlarda casusluk skandalı çerçevesinde Gülen yapılanmasına dair yazılan yazıların gizli servis belgesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunun, soruşturmanın en önemli bir parçasını oluşturduğunu yazdı. Belgeler bu kategoride değerlendirilirse, DİTİB imamları gizli servise bağlı olarak çalışmasalar dahi hukuki açıdan 'casus' olarak nitelendirilebilecekler.
"En az 13 imam var"
Anayasayı Koruma Teşkilatı, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başkanı Burkhard Freier geçen hafta Düsseldorf'ta Eyalet Meclisi İçişleri Komisyonu'na bilgi vererek casusluk yapan en az 13 imamın olduğunu belirtmişti. Freier Rheinland-Pfalz eyaletindeki üç cami cemaatinden de imamların bilgi topladığını, 33 şahıs ve 11 eğitim kuruluşunun imamlar tarafından Diyanet'e ihbar edildiğini açıklamıştı.
İstihbarat servisinin elindeki verilere göre Türkiye'nin Köln, Düsseldorf ve Münih konsolosluklarındaki din hizmetleri ataşeleri Diyanet İşleri'ne üç rapor gönderdi. Başka belgelerin de gönderilmiş olabileceği üzerinde duran Anayasayı Koruma Teşkilatı tüm casusluk faaliyetinin din hizmetleri ateşeleri tarafından yönlendirildiği görüşünde.
Operasyona Türkiye'den sert tepki
DİTİB imamlarına yönelik operasyona Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’ndan sert tepki geldi. Aynı zamanda TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olan Yeneroğlu, DİTİB imamlarına yönelik Ankara’da yaptığı açıklamada operasyonun "kabul edilmez" olduğunu savundu. Yeneroğlu, Alman kurumlarının Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) çalışmalarını "teşekkür ve saygı ile karşılayacaklarına, DİTİB’e hukuki bir misilleme ile gözdağı veriliyor" diye konuştu.
Aynı zamanda Almanya'da yetişen Yeneroğlu açıklamasında "Hukuki olarak sürdürülebilmesi mümkün olmayan bir casusluk suçlaması kisvesi altında Almanya’da en fazla üye sayısına sahip Müslüman cemaatine yönelik örneği görülmemiş bir gözdağı kampanyası yürütülüyor" ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu, Federal Adalet Bakanı Heiko Maas’ı da "Bir dini cemaatin kendi kaderini tayin edebilme hakkına kabul edilemez bir müdahaleden" sorumlu olmakla suçladı. "Bu sayede DİTİB’in kendi kaderini tayin etme hakkını elinden almak ve Türkiye’den tamamen kopmasını sağlamak amacıyla köşeye sıkıştırıldığını" savunan Yeneroğlu "DİTİB’in Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı’na olan teolojik bağlantısının kesinlikle doğru olduğunun kanıtlandığını" savundu.
© Deutsche Welle Türkçe
AFP/dpa/KNA/HT/HS/BD/BÖ