Almanya-Rusya ilişkilerinde yeni dönem
21 Aralık 2007
DW Berlin Büro'sundan Nina Werkhaeuser, gelecekteki Almanya-Rusya ilişkilerinin güven mi, yoksa sadece ortaklık ilişkileri üzerine mi kurulacağını irdeliyor:
Sözkonusu ticaret ilişkileri olduğunda, Almanya ile Rusya arasından adeta su sızmıyor. Kısa bir sürede önce Alman ve Rus firmaları, ortak inşa edilmekte olan boru hattı üzerinden doğa gaz sevkiyatı anlaşması imzaladı.
Almanya Dışişleri Bakanı, Batı-Sibirya'daki açılış töreninde bulunmayı ihmal etmedi ve bu durumu fırsat bilip, Rusya Devlet Başkanı Putin'in devlet başkanlığına aday gösterdiği Dimitri Medvedev ile biraraya geldi. Steinmeier, Rusya'da yapılan ve tartışmalı geçen son parlamento seçimlerini Rusya siyasetindeki sürekliliğin bir işareti olarak görüyor. Almanya Dışişleri Bakanı, Putin ve Medvedev’in politikalarını yorumlarken,
“İkisi de Avrupa ile olan ilişkileri geliştirmekten yanalar ve kanaatimce aradaki kişisel ilişkiler bu gelişmeyi garanti ediyor” şeklinde konuşuyor.
Merkel, Rusya’yı eleştirmekten çekinmiyor
Rus enerji sevkiyatı Almanya için ne kadar önemli olursa olsun, Rusya'daki insan hakları söz konusu olduğunda, Almanya Başbakanı Merkel, -kendisinden önceki Başbakan Schröder'den farklı olarak- tavizkar bir tavır takınmıyor. Nitekim Merkel, Rus Polisi'nin barışçıl protesto gösterisi düzenleyen göstericileri dövüp gözaltına almasına tepkisiz kalmamıştı.
Devletlerin güvenliği sağlamak amacıyla güç kullanma tekeline sahip olduklarını belirten Merkel, barışçıl gösterilerin engellenmek istenmesinin ve bastırılmasının ise kabul edilemez olduğunu söylemişti.
Merkel’in bu yaklaşımı, Rusya’da Aralık ayında yapılan tartışmalı parlamento seçimleri sonrasında da devam etti. Hükümet Sözcüsü Thomas Steg, Merkel’in politikasından güç alarak şu açıklamayı yaptı:
"Şüpheye hiç mahal yok! Bizim ölçütlerimiz ve standartlarımızla kıyaslandığında, bu seçimler ne özgür, ne eşit, ne de demokratikti."
Berlin ve Moskova’yı ayıran konular
Almanya ile Rusya arasında tartışma yaratan konular, Kremlin’in demokrasiye sınırlamalar getirmesi ile sınırlı değil, İran ve Kosova gibi uluslararası önemli siyasi konularda da, iki ülke farklı düşünüyor.
Rusya ile AB arasında 2007 yılında imzalanması beklenen yeni bir sözleşme de yerine getirilemedi. Putin, 2007'nin başında, Münih'teki Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Amerikan hükümetini, Doğu Avrupa'da konuşlandırmak istediği füze savunma kalkanı planları konusunda eleştiri yağmuruna tutmuştu. Merkel, ABD ile Rusya arasında arabulucuk yapmayı denemiş, ama başarılı olamamıştı.
Alman Dış Politika Derneği uzmanlarından Jan Techau, Rusya’nın dış politikada giderek katı bir tutum takındığını ancak çizgisini ve taleplerini netleştirmediği görüşünde.
“Bayan Merkel arabuluculuğa soyundu, ama Putin ile Merkel'in kimyaları uyuşmuyor” değerlendirmesini yapan Techau, şöyle devam ediyor:
“Bu durumu, iki liderin gösteren fotoğraflar da ortaya koyuyor: İki lider birlikte değil, yan yana poz veriyor."