Almanya'da siyasi suçlarda artış
4 Mayıs 2021Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ülkedeki siyasi suçlara dair 2020 yılı istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. "Ülkemizde bayağılaşma eğilimleri var" diyen Seehofer iç güvenlik açısından en büyük tehdidi aşırı sağcılığın oluşturduğunu söyledi.
Federal Emniyet Teşkilatı'nın (BKA) hazırladığı istatistiklere göre 2020 yılında ülkede işlenen siyasi suç eylemlerinin toplam sayısı 44 bin 692 olarak kaydedildi. Bu sayının bir önceki yıla göre yüzde 8,5 oranında daha fazla olduğu öğrenildi. Suç eylemlerinin yarısından fazlası (23 bin 604) aşırı sağcı kesimler tarafından işlendi. Seehofer bu sayının 20 yıl önce, siyasi suçların kayıt altına alınmasından bu yana kaydedilen en yüksek sayı olduğunu belirtti.
Şiddet içeren eylemlerde de artış
İstatistiklere göre şiddet içeren siyasi suçların sayısı da yüzde 18,8 artarak 3 bin 365 olarak kayıtlara geçti. Bunlardan bin 100'ü aşırı sağcı, bin 500'ü ise aşırı solcu kesimler tarafından işlendi. Yahudi düşmanı suç edimlerinin sayısı da 300'den fazla artarak 2 bin 351 oldu. Bu suçlardan 57'sinin şiddet içerdiği öğrenildi.
Hükümetin pandemi politikalarına karşı düzenlenen mitingler de yetkilileri endişelendiriyor. Bu eylemlerde vatandaşların toplanma ve ifade özgürlüğünü kullandığını belirten Seehofer eylemlere aşırı sağcıların da katıldığını ve gösterilerde sık sık polise ya da basına saldırılar meydana geldiğini söyledi. İçişleri Bakanı Seehofer aşırı solculuğun ve İslamcılığın da Almanya için tehdit oluşturmayı sürdürdüğünü belirtti.
LGBT+ bireylere yönelik nefret suçları arttı
BKA istatistiklerine göre LGBT+ bireylere yönelik nefret suçlarının sayısı da arttı. 2020 yılında lezbiyen, gey, biseksüel, interseks ve trans bireylere yönelik 782 suç eylemi kayıtlara geçti. Bu suçlardan 150’sinin şiddet de içerdiği tespit edildi.
Almanya’daki en büyük LGBT+ örgütü olan LSVD’nin sözcülerinden Markus Ulrich heteroseksüel olmayan bireylere yönelik nefret suçlarının son üç dört yılda arttığını ve bir trendden bahsetmenin mümkün olduğunu söyledi. Ulrich LGBT+ bireylerin, maruz kaldıkları suçlarla ilgili polise eskiye göre daha fazla gidiyor olmasının da sayısal artışta rol oynadığını belirtti.
Kaydedilen bu sayılar arasında geçen yıl Dresden’de ve Altenburg’da iki geyin öldürülmesi yer almıyor. Polis istatistiklerinde bu olaylar nefret suçu olarak değil, cinayet olarak sınıflandırıyor. Dresden’deki cinayetle ilgili olarak bir Suriyeli, Altenburg’daki cinayetle ilgili olarak ise iki aşırı sağcı suçlanıyor.
epd, Reuters, dpa / EC, SSB
© Deutsche Welle Türkçe