Almanya’da Türkçe dersi tartışması
25 Kasım 2008Sosyal Demokrat Parti (SPD) okullarda Türkçe dersi verilmesine sıcak bakarken, Birlik partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) Özdemir'in görüşlerine olumsuz tepki gösterdi.
Önce Almanca
SPD Meclis grubu iç politika uzmanı Sebastian Edathy, ''Okullarda ilk ya da ikinci yabancı dil olarak daha yoğun şekilde Türkçe dersi verilmesi akılcı olacaktır. Türk ailelerin çocukları için bu sayede başarının yolu açılabilir. Alman çocukları da Türkçe öğrenme imkanı bulmuş olurlar'' dedi.
Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ise Almancanın öğrenilmesine öncelik verilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Okul için geçerli olan şudur: Önce Almanca, daha sonra Türkçe. Sadece iyi Almanca konuşabilenler ülkemizdeki tüm imkanlara sahip olabilirler'' diye konuştu.
“Asıl sorun yetersiz Almanca bilgisi”
FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle, ''Asıl sorun, Türk kökenli gençlerin daha az Türkçe bilmelerinden değil, çoğu zaman yeterli Almanca bilgisine sahip olmamalarından kaynaklanıyor'' dedi.
Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Theodor zu Guttenberg de ''Türkiye'de hiç kimse, bu ülkede yaşayan Almanlar için devlet okullarında Almanca dersi verilmesini talep etmez'' şeklinde konuştu.
Konu, Alman gazetelerinin yorum sütunlarında da yankı buldu. Dresdener Neueste Nachrichten, Özdemir’in önerisini, “Başarılı bir entegrasyonun, her iki tarafın da isteklerini kapsaması gerekiyor, ancak Türkçe dersleri siyasileştirilmemeli” sözleriyle eleştirdi.
“Türkçe sorunları çözmez”
Göçmen kökenli gençlerin ve çocukların başarılı okul ve iş hayatı için Alman öğrenmelerinin zorunlu olduğuna değinen Berliner Morgenpost ise Cem Özdemir'in açıklamalarını şöyle yorumladı: “Alman okullarındaki temel sorunlar, Türkçe dersiyle çözülemez. Son yapılan Pisa araştırması, geçen yıllar içinde göçmen kökenli çocuklar ve gençlerin durumunda çok az iyileşme sağlandığını gösterdi. Okul yöneticileri, bu çocukların anadili Almanca olan çocuklarla aynı başarıyı elde edebilmelerini mümkün kılamadı. Okul ve meslek hayatlarında ilerleyebilmeleri için bu çocukların Almanca öğrenmeleri şart. Özdemir'in, Yeşiller başkanı olarak uyum sorununa ilişkin sürekli konuşması gerekecek. Ancak şunu da iyi bilmeli ki; uyum tek yönlü değildir. Uyum, ancak teşvik ve istekle olabilir ve Almanca'ya hakim olunması ise bir zorunluluktur.”