1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'daki gençler "endişeli ama yılgın değil"

Marcel Fürstenau
25 Mayıs 2023

Friedrich Ebert Vakfı, Almanya’daki gençlere Ukrayna savaşı, iklim krizi, korona gibi güncel konular ışığında geleceğe dair beklentilerini sordu. Araştırma raporuna göre Almanya'da gençler "endişeli ama yılgın değil."

https://p.dw.com/p/4RpI9
Berlin'de 3 Mart 2023 tarihinde Gelecek İçin Cumalar tarafından düzenlenen küresel iklim grevi sırasında yapılan yürüyüş
Berlin'de 3 Mart 2023 tarihinde Gelecek İçin Cumalar tarafından düzenlenen küresel iklim grevi sırasında yapılan yürüyüşFotoğraf: Achille Abboud/IMAGO

Yaşları 16 ile 30 arasında değişen gençler, güncel krizler karşısında kendi hayatlarını ve toplumdaki konumlarını nasıl değerlendiriyor? Siyasetten ve siyasi partilerden ne gibi beklentileri var? Sosyal Demokrat Parti (SPD)’ye yakınlığı ile bilinen Friedrich Ebert Vakfı (FES) tarafından yürütülen geniş çaplı bir araştırmada bu sorulara cevap arandı.

"Endişeli ama yılgın değil"

Temsili telefon ve internet anket yönteminin yanı sıra yapılan derinlemesine mülakatlara, 4 binden fazla genç katıldı. Siyaset ve sosyal bilimcilerin yanı sıra kamuoyu ve eğilim araştırmacılarından oluşan yedi kişilik araştırma ekibi, hazırladıkları raporda şu saptamayı yapıyor: "Şaşırtıcı bir olgunluk sergileyen ve mevcut durumdan endişe duyan, ancak yılgınlıktan uzak genç seçmenlerle tanıştık."

Araştırmanın en önemli sonuçlardan biri, katılımcıların ağırlıklı olarak hayatlarından memnun olmaları, ancak çeşitli krizler nedeniyle kendilerini çok huzursuz hissetmeleri. Finansal ve sosyal güvenliğin yanı sıra sosyal değerler, özellikle de aile ve arkadaşlar büyük önem taşıyor.

"İyi ve normal bir hayat sürmek istiyorlar"

Almanya’daki gençlerin gündeminin en üst sıralarında, iklim krizinin yanı sıra, yaşlandıklarında sahip olacakları hayat koşulları ve barınma konuları yer alıyor. Analizde, "Dünyaya ve kendi yaşamlarına çok gerçekçi bir gözle bakıyorlar; ayrıca beklentileri konusunda netler" deniyor. Gençlerin geleceğe dair en büyük beklentisi ise "iyi ve normal bir hayat sürmek."

Gençler, çeşitli çalkantı ve belirsizliklerin hâkim olduğu bir çağda büyüdükleri için, kafa yordukları asıl mesele, gelecekte ebeveynlerinden daha iyi durumda olup olmayacakları değil, "kendi nesillerinin, büyük toplumsal çöküşü önleyip önleyemeyeceği."

Gençlerin sadece beşte biri gelecekten umutlu

Toplumun geneline göre, gençlerin daha karamsar olmaları dikkat çekiyor. 30 yaşın altındakilerin dörtte üçü (yüzde 74) geleceğe endişeyle bakarken, sadece beşte biri (yüzde 19) Almanya’daki mevcut durum ve ülkenin geleceği hakkında olumlu düşünüyor. Tüm yetişkinlerin ise yüzde 69'u mevcut durumdan oldukça endişeliyken, dörtte biri (yüzde 24) iyimser bir bakış açısına sahip.

Araştırmaya göre, özellikle demokrasiye şüpheyle yaklaşan genç nesille ilgili sıkça dile getirilen endişelerin yersiz olduğu görülüyor. Yaşları 30'un altında olan gençlerin siyasi sistemden memnuniyeti, nüfusun geneliyle paralellik arz ediyor. Ancak yine de araştırma kapsamında görüş alınanların yaklaşık yarısı, demokrasinin işleyişinden "çok memnun olmadığını ya da hiç memnun olmadığını" vurguluyor.

Berlin Friedrichshain-Kreuzberg'de bir grup genç
Fotoğraf: Eventpress Stauffenberg/picture alliance

Partiler gençlerle daha fazla ilgilenmeli

Bunun başlıca nedeni, siyasi partilerin gençler için cazip olmaması ve ağırlıklı olarak yaşlı politikacılardan oluşması. Her on katılımcıdan yedisi, partilerin gençlerin fikirlerine açık olmamasını eleştiriyor. Sadece beşte biri, siyasetin onların endişelerini ciddiye aldığını düşünüyor. Neredeyse yüzde 40'ı ise "politikacıların dilini anlaşılmaz" buluyor.

Yine de Almanya'daki gençlerin çoğunluğu, siyasetin kendi hayatları için büyük önem taşıdığını da teslim ediyor. Bununla birlikte yüzde 45'lik bir kesim, çevreleri ve kendileri için önemli olan konularda bir şeyleri değiştirebileceklerini düşünmüyor.

Sosyal medya uygulamaları
Fotoğraf: Yui Mok/empics/picture alliance

Sosyal medyanın külfeti ve nimeti

16-30 yaş arasındaki gençlerin yüzde 80'i siyaseti sadece medya aracılığıyla takip ediyor. Hemen her konuda olduğu gibi sosyal ağlar, gündemin takip edilmesinde de önemli bir rol oynuyor. Bunun yanı sıra arkadaşlarla, aile bireyleriyle, okul ortamında veya iş yerinde yapılan kişisel sohbetler de güncel olaylara dair bilgi edinilmesi ve fikirlerin oluşmasında önemli etkenler olarak sıralanıyor.

Bu bağlamda, Instagram ve TikTok gibi sosyal medya platformları ise ikircikli bir konuma sahip. Konuların kısa ve kolay anlaşılır şekilde sosyal medyada özetlenmesi, gündemin takip edilmesinde bir avantaj olarak görülüyor.

Algoritmalara ve sahte haberlere güvensizlik

Gençler, sosyal medyada kullanılan algoritmalara ve fenomenlerin rolüne ise olumsuz bakıyor. İstemeden bir fikir balonunun içine çekilme ve tek taraflı olarak etkilenme tehlikesini hayli yüksek görüyorlar. Gençlik araştırmasında konuyla ilgi şu tespit yapılıyor: "Gençler, genel olarak dijital alanda algoritmalara ve sahte haberlere karşı şüpheyle yaklaşıyor. Kendi fikirlerini oluşturmak için, partilerin siyasi pozisyonlarına tarafsız bir bakış açısı sunan objektif formatlar arıyorlar."

Raporu kaleme alan araştırmacılar, siyasi partilerin gençlere ulaşmak için özellikle sosyal medyayı daha etkin ve rasyonel kullanmalarını öneriyor. Gençler en çok özgünlük, samimiyet ve yetkinliğe önem veriyor. Bu nedenle politikacıların bir yandan uzmanlık sahibi olmaları beklenirken, diğer yandan da samimi ama saygılı bir tutum sergilemeleri, mümkün olduğunca doğal görünmeleri ve anlaşılır bir dil kullanmaları gerektiği belirtiliyor.

"Gençler siyasi konulara ilgi duyuyor"

SPD'nin başbakan adayı olarak girdiği 2017 Federal Meclis seçimlerini o dönem görevde olan Angela Merkel'e karşı kaybeden Martin Schulz da araştırma raporundaki bu ifadeleri haklı buluyor. 68 yaşındaki Schulz, gençlik araştırmasını yaptıran Friedrich Ebert Vakfı'nın başkanlığını yürütüyor. Schulz’a göre "Gençler siyasi konulara ve katılıma ilgi duyuyor. Bu da iyiye işaret."

Gençlik araştırmasının sonuç bölümünde şu ifadelere yer veriliyor: "Genç nesil, taleplerinin siyasi partiler tarafından yeterince dikkate alınmadığını düşünüyor. Bu durum ciddiye alınmalıdır. Zira siyasi kararların, toplumun her kesimi tarafından kabul görmesi, demokrasi için varoluşsal bir öneme sahiptir."