Alternatif Nobel ödülleri sahiplerini buldu
6 Aralık 2011Onur Ödülü'nü güneş enerjisi üzerine çalışmalarıyla Çin Halk Cumhuriyeti’nden Huang Ming kazandı.
Çad’da baskı döneminde mağdur olanların haklarını arayan Jacqueline Moudeina, kadınların evde doğum yapabilmelerini savunan ABD’li Ina May Gaskin ve uluslararası sivil toplum hareketi Grain de ellişer bin euro para ödülüne layık görüldü.
Merkezi İspanya'nın Barselona kentinde bulunan Grain, yoksul ülkelerdeki tarım arazilerinin büyük şirketler tarafından endüstriyel gıda üretimi için kiralanmasının önüne geçmeye ve toprakların köylülere iade edilmesine çalışıyor.
Yenilenebilir enerji
Onur Ödülü'nü kazanan Huang Ming, yenilenebilir enerji üzerine araştırmalarına Petrol Araştırma Enstitüsü’nde çalıştığı sırada genç yaşta başladı. Çalışmalarını önce gizlice yürüten Huang Ming, daha sonra devlet tarafından da desteklendi ve şimdi “Güneş Vadisi” olarak da anılan Dezhou Vadisi’nde bir güneş enerji santrali kurulmasını sağladı. Güneş enerjisiyle geniş bir bölgenin ısınma ihtiyacının karşılanabildiği ortaya çıkınca, Çin Parlamentosu 2005 yılında yenilenebilir enerji yasasını kabul etti.
Dün törenden önce düzenlenen basın toplantısında gazetecilerle konuşurken insan hakları savunucusu Martin Luther King’in ünlü "Bir rüyam var" ifadesini kullanan Huang Ming, şunları söyledi: "Kızım dünyaya gelince birden kafama dank etti. Dünyadaki petrol kaynakları tükendiğinde ben ölmüş olacağım. Kızım ise soğuk bir evde ve kirli çevre koşullarında yaşamaya mahkûm olacak ve mezarımın başına gelince 'Petrolü siz bitirdiniz' diyecek.
Yani gelecek nesillerin bizi suçlamasından korktum ve güneş enerjisi üzerinde çalışmaya başlayıp Hilmin Güneş Enerjisi adlı şirketi kurdum. O günden bu yana vizyonum ve çabalarım bütün dünyada yenilenebilir enerjinin kullanılmasını sağlayarak çocuklarımıza ve torunlarımıza mavi gökyüzü ve beyaz bulutlu bir dünya bırakmak oldu."
Afrika'daki mücadele
50 bin euro para ödülü kazanan Jacqueline Moudeine, Çad’da diktatörlük döneminde kaybolanların izlerini süren ve mağdur olanların haklarını arayan bir hukukçu. Diktatörlük döneminde kocasının ülkeyi terk etmek zorunda kalması nedeniyle 13 yıl yalnız yaşamak zorunda kalan Jacqueline Moudeina, jürinin ifadesiyle diktatörlük döneminde mağdur olanların hakları için yılmadan, yorulmadan hukuk savaşı veriyor ve Afrika’da insan hakları bilincinin gelişmesi için çalışıyor.
Jacqueline Moudeina, basın toplantısında amacını şöyle ifade etti: "Afrika’daki kanunsuzluk bir kanser uru gibi kıtamızı yiyip bitiriyor ve gerçek potansiyelimizi göstermeyi önlüyor. Benim mücadelemin amacı, ezilenlerin ve adaletsizliğe uğrayanların durumunu Afrikalı liderlere ve dünya kamuoyuna duyurmaktır.
Çad’ın eski diktatörü Habre’nin yargı önüne çıkarılmasını istiyoruz ama 20 yıllık mücadeleden sonra artık yorulduk. Senegal’in yargılanması için Habre’yi Belçika’ya teslim etme zamanı geldi."
Annelere saygı
Yaşamını ve bilgisini kadınların sağlıklı doğum yöntemlerine adayan Amerikalı Ian May Gaskin, “dünyanın en ünlü ebesi” olarak tanınıyor. Doğum sırasında ve doğumdan sonra kadınların ve çocukların fiziksel ve ruhsal sağlıklarını dikkate alacak şekilde yöntemler uygulayan Ian May Gaskin basın toplantısında ebelere yönelik baskılara dikkat çekti: "Doğru Yaşam Ödülü’nü, gereksiz tıbbi müdahalelere gerek duymadan, annelere onların tercih ettiği koşullarda doğum için yardım eden bütün ebeler, doktorlar adına alıyorum.
Annelerin kendi evinde doğum yapmasına yardım eden ebeler aşağı yukarı bütün ülkelerde baskı altında tutuluyor ve takip ediliyor. Hatta evde doğum konusunda köklü bir geleneği olan Hollanda’da bile.
Hele Macaristan’daki durum endişe verici boyutlarda. Dr. Agnes Gereb 20 yıldan daha fazla bir süredir annelerin ve çocukların temel haklarını koruma mücadelesi veriyor. Dr. Agnes Gereb bu yüzden kısa bir süre önce iki yıl hapis cezasına çarptırıldı ve son yılını evinde göz hapsinde geçirdi. Macar Hükümeti’nden haksız kararı bozmasını ve Dr. Agnes Gereb’e yönelik baskıları durdurmasını rica ediyorum."
Endüstriyel gıda üretimine karşı
Ödül kazanan Grain hareketi son yıllarda gıda üretimi konusunda uyarıcı çalışmalarıyla dikkati çekiyor. Uluslararası finans şirketlerinin ve bazı devletlerin, gelişmekte olan ülkelerin topraklarını satın alarak tarım üretimine başladıklarını belgeleyen ve dünya kamuoyunu aydınlatan Grain hareketi, işaretleri görülmeye başlayan gıda sıkıntısına dikkat çekiyor.
Ödül törenine katılmak üzere Stockholm’e gelen Grain temsilcisi Renee Vellve basın toplantısında arazilerin yağmalanması şeklinde ortaya çıkan yeni dalgayı durdurmak için mücadele ettiklerini söyledi: "Emeklilik fonlarından, yatırımcılardan ve tarım şirketlerinden akan parayla tarım arazilerinin gelişmiş ülkelere kiralanması derhal durdurulmalıdır ve bu topraklar sahiplerine iade edilmelidir. Küresel gıda krizini küçük ölçekli tarımın yerini alan şirketlerin denetimindeki endüstriyel gıda üretimiyle çözemeyiz. Gıda üretimine ihtiyaç var ama bu insanları besleyen bir gıda üretimi olmalı, piyasaları değil."
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Osman İkiz / Stockholm
Editör: Ercan Coşkun