Türkiye'de konkordato sayısı 2019 sonunda iki bine dayandı
20 Ocak 2020Ticaret Sicili Gazetesi’nden derlenen verilere göre 2018 yılının tümünde bin 94 olan konkordato sayısı 2019 yılında 899 oldu. 2018 Aralık ayında yapılan yasal düzenleme ile konkordato ilanı zorlaştırıldı ama tam olarak frenlenemedi.
2018 Ocak ayında konkordato sayısı sadece birdi. Şubat’ta üç konkordato ilanına çıkılırken, Mart'ta böyle bir talep olmadı. 2018 Nisan’ındaki yedi konkordatodan sonra sayılar büyümeye başladı.
Bir başka deyişle Ağustos ayındaki kur patlaması öncesinde de şirketlerin ekonomik sıkıntıları başlamıştı. 2018 yılı Mayıs ayında 28, Haziran’da 34, Temmuz’da 35, Ağustos’ta 46, Eylül’de 73 konkordato sayısına ulaştı. Kur patlamasının piyasalarda etkisinin görülmeye başladığı Ekim’de 252, Kasım’da 336, Aralık’ta 279 şirket konkordato ilan etti.
Şirketlerin, nakit akışlarını yönetemedikleri için alacaklılarla anlaşıp borçlarını ödeme takvimine bağlamak için kullandıkları konkordato ilanının kötüye kullanıldığı, bazı şirketlerin sadece zaman kazanmak için bu yöntemi kullandıkları görüldüğü için şartlar zorlaştırıldı.
2018 Aralık’ta yasal düzenleme yapıldı ama 2019 Ocak ayında fazla etkili olmadı, konkordato sayısı 188’e ulaştı. 2019 Şubat ayında 78, Mart’ta 88, Nisan’da 56, Mayıs’ta 44, Haziran’da 44 konkordato ilan edildi. Temmuz’da ekonomik durgunluğun birikmiş etkisiyle yeniden artmaya başlayan konkordato sayısı Temmuz’da 86, Ağustos’ta 78, Eylül’de 79 olarak kaydedildi.
2019’un son üç ayında ise Ekim’de 51, Kasım’da 59, Aralık’ta 48 konkordato ilanı gerçekleşti. Böylece 2019 konkordato sayısı 899’a, son iki yıldaki toplam konkordato sayısı da bin 993’e ulaştı.
201 şirket başaramadı, iflas etti
Konkordato ilan eden toplam bin 993 şirketin bin 236’sı Limited şirket, 622’si Anonim şirket statüsünde. 129 gerçek kişi ticari işletmesi konkordato ilan ederken, üç kollektif şirket ve üç kooperatif de aynı yola başvurdu.
Başvuruları kabul edilip konkordato için geçici süre verilen bin 993 şirketten bin 061’inin geçici mühlet süresi uzatılırken, 257 şirketin geçici süre talebi ise mahkemelerce reddedildi. Geçici mühlet verilen şirketlerden bin 243’ü için kesin mühlet verilmesi kabul edildi. 56 şirketin kesin mühlet uzatımına gitmesi kabul edilirken, 74 şirketin ise kesin mühlet uzatım talebi kabul edilmedi.
Konkordato talebi kabul gören şirketlere önce geçici mühlet veriliyor, bir ilerleme görülürse geçici mühlet uzatılıyor. Bu süre içerisinde konkordato ilan eden şirketler, alacaklılarıyla pazarlık yapıp ödemelerini gerçekleştirmek için süre kazanıyorlar.
Mahkeme şirket ve alacaklıların beyanları doğrultusunda şirketin borçlarını ödeme kabiliyeti olup olmadığını, rasyonel bir plan sunup sunamadığını ve gerekli kaynağı elde edip edemeyeceğini araştırıyor. Geçici süre uzatımları ardından, alacaklıların haklarını da korumak adına, kesin mühlet verip sürecin sonuçlandırılmasını gözetiyor. İhtiyaç görülürse bazen kesin süre uzatımına da gidiliyor.
Geçici mühlet ya da kesin mühlet sürecinde gelişme kaydetmeyen şirketlerin ise konkordato süreci mahkeme tarafından bitirilip, şirkette iflas aşamasına geçiliyor. İşte son iki yıl içinde konkordato ilan edip de olumlu sonuçlanmayan 201 şirketin iflasının istendiği görülüyor.
2020 yılı sonu kritik
Hükümet, 2018 yılının ortalarında başlayıp, Ağustos’taki kur patlamasından sonra büyüyen konkordatoları azaltmak için çeşitli yöntemler denedi. Çünkü hem ekonominin çok kötüye gittiği algısından, hem alacaklarını tahsil edemeyen şirketler kanalıyla konkordatoların zincirleme etkisinin büyümesinden endişe etti.
Mahkemelerin talebi kabul etmesi için gereken şartları ağırlaştıran hükümet, bir yandan da şirketlerin bankalardaki batık kredilerinin yeniden yapılandırılmasına çalıştı. Batık kredi sorununa karşı hem yeniden yapılandırma kararları çıkardı hem de kamu bankaları kanalıyla kredi atağı başlatıp, piyasaları rahatlatmaya çalıştı.
Son dönemde, tartışmalı yöntemler kullanılıp, kurlarda da görece istikrar sağlayarak ekonomik aktivitenin bir miktar artması sağlandı ancak ekonominin kalıcı istikrarı konusunda hala güven oluşturulabilmiş değil. Bu nedenle ekonominin hala bıçak sırtında bir dengede gittiği, iç ve dış siyasi risklerin devam ettiği söylenilebilir.
Konkordato süreci, uzmanlara göre ortalama 23 aylık süreyi kapsıyor. Şirketlerin bu süreçte durumlarını düzeltip ödemelerine başlayabilmeleri genel ekonomik koşullar ve özgün koşullarına bağlı.
Şartlar uygun gitmezse her zaman iflas tehlikeleri bulunuyor. Konkordato sürecinde başarılı olamayıp iflasa başvurmak zorunda kalan şirketleri, asıl olarak bu yılın son aylarında görebileceğiz.
Erdal Sağlam
© Deutsche Welle Türkçe