Ankara-Berlin hattında "uyum" işbirliği
18 Aralık 2018Almanya'da Mart ayında kurulan koalisyon hükümetinde Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilen Annette Widmann-Mauz Türkiye’ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Ankara’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile görüşen Widmann-Mauz, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ile Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde de temaslarda bulundu.
Konrad Adenauer Vakfı’nın düzenlediği "Kadın ve Göç" konulu toplantıya bakan Zehra Zümrüt Selçuk ile birlikte katılan Annette Widmann-Mauz, Almanya'da federal hükümetin göç ve entegrasyon konusunda devreye soktuğu ulusal eylem planı ve Türkiye’yle işbirliği hakkında bilgi verdi.
Almanya’da 2 milyon 800 bin Türkiye kökenli insanın yaşadığını anlatırken "Bu insanlar ülkemizin başarısına katkı sağlıyor. Onlara ne kadar teşekkür etsek az" diyen Widmann-Mauz, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere desteğinden ötürü de Alman hükümetinin ve kamuoyunun büyük takdirini topladığını anlattı.
Dünya genelinde 68 buçuk milyon insanın tehlikelerden kaçtığını ve göçmen konumunda olduğunu söyleyen Widmann-Mauz, Alman Uyum Bakanlığı’nın 2017’de yaptığı bir araştırmaya atıfta bulunarak "Başka ülkeye sığınan kadınların kaderi neredeyse aynı. Hem bedensel hem de psikolojik zarar görüyorlar. Kadınlar, ailenin temel unsuru. Onlar güçlü kılınmadan entegrasyon başarılı olmuyor" dedi. Bu nedenle kadınlara ve çocuklara özel önem verdiklerine dikkat çeken Widmann-Mauz, Almanya’ya 2016’da iltica eden kadın sayısının 390 bin olduğunu kaydetti.
Kadınlar için özel bütçe
Widmann-Mauz, iltica edenlerin öncelikle Almancayı öğrenmelerine dönük hizmetleri artırdıklarını, daha fazla entegrasyon kursu sunmaları gerektiğini anlatırken, kadınların ve kız çocuklarının eğitiminin kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı. Widmann-Mauz, küçük kızıyla birlikte Afganistan’dan kaçıp Almanya’ya sığınan Nagila’nın öyküsünden örnekler vererek entegrasyon politikalarının başarısının kadınlara ve kız çocuklarına sunulan hizmetlerle doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirdi.
"Ülkemize gelen kadınların eğitimi için 5 buçuk milyon euroluk bütçemiz var" diyen Widmann-Mauz, 2018’de 16 binden fazla kadına eriştiklerini söyledi. Kadınlara eğitim desteğinin yanı sıra istihdam desteği de sunduklarını anlatan Widman-Mauz, "Kadın göçmenlerin yüzde 79’u bir işte çalışmak istiyor. Biz de onlara rehberlik ediyoruz. Bu çalışmalarımıza Türkiye kökenli kadınların da destek vermesi bizi güçlü kılıyor" diye konuştu. Widmann’ın "Bütün insanlar hangi kökene sahip olursa olsunlar kendi potansiyellerini sunmalıdır. Hedefimiz budur" sözleri, kendisini dinleyenlerden yoğun alkış aldı.
"Küresel işbirliği istiyoruz"
Türkiye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da göç konusunun bugün bütün dünyanın en önemli sorunu olduğunu belirtirken Avrupa ülkeleri ve Amerika dahil bu konuya duyarlı yaklaşılmadığından yakındı. "Küresel işbirliğine ihtiyaç varken, ülkelerin suskunluğu, duyarsızlığı vicdanlarda derin acı bırakıyor" diyen Selçuk, Türkiye’nin göç konusuna "istatiksel" bakmadığına vurgu yaptı.
Selçuk, göç sorununun en çok kadın ve çocukları etkilediğini anlattı ve Türkiye’deki 3 buçuk milyon Suriyeli'nin yüzde 71’ini kadınların ve çocukların oluşturduğunu söyledi. Selçuk, Suriyelilere eğitim, sağlık hizmetleri başta olmak üzere her türlü konuda yardımları sürdürmeye kararlı olduklarını belirtirken, "Suriyeli mültecilere sunduğumuz ev sahipliğiyle tüm dünyaya örnek olmaya devam edeceğiz. Vicdanları kör ve sağır olanları işbirliğine çağrıyoruz" diye konuştu.
Widmann-Mauz ile Zehra Zümrüt Selçuk, toplantının katılımcılarıyla tek tek ilgilendi, onlardan görüş aldı. Katılımcılar Türkiye-Almanya işbirliğinin "güçlenerek süreceği" konusunda hemfikirken, bu işbirliğinin Ankara’nın AB üyelik hedefini de güçlendireceğini düşündüklerini dile getirdiler.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe