Ankara'nın İncirlik resti sonuç verir mi?
17 Mayıs 2017Türk hükümetinin Alman milletvekillerine İncirlik üssünde görev yapan Alman askerleri ziyaret etme izni vermemesi nedeniyle Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler bir kez daha gerildi. Ankara, kararına gerekçe olarak Gülen yapılanması ve PKK ile mücadele konularında Almanya'nın destek vermediğini gerekçe gösteriyor. Türkiye’nin öne sürdüğü şartlar Almanya’da ise “şantaj” olarak algılanıyor.
Alman uzmanlara göre Türkiye’nin İncirlik’i diplomatik baskı aracı olarak kullanmak istemesi, ikili ilişkilere ve IŞİD’le mücadeleye zarar verirken Türk hükümetinin bu yolla bir sonuç alması da gerçekçi görünmüyor.
Türkiye'nin talebi yükümlülüklerin ihlalidir
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi Kristian Brakel, Türkiye’nin iade taleplerinin, iltica başvurularının geri çevrilmesi konusundaki beklentilerinin öncelikle Türkiye’de yargı, demokrasi ve insan hakları alanındaki durumuna bağlı olduğunu vurguladı.
Brakel, “Türkye hukuk devleti kurallarına uygun yargılamayı garanti altına almadığı müddetçe, işkence iddiaları sürdükçe, Cumhurbaşkanı idam cezasını yeniden getirmekle ilgili tehdidini sürdürdükçe, hiçbir AB üyesi ülkenin mahkemesi, hükümetler bunu arzu etse de herhangi bir kişinin Türkiye’ye iadesine hükmedemez. Çünkü bu koşullar altında gerçekleşecek bir iade Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin öngördüğü yükümlülüklerinin ihlali anlamına gelir” dedi.
Almanya’nın alternatif arayışı
Almanya ile Türkiye arasında son dönemde yaşanan gerginlikler, Alman kamuoyunda da İncirlik misyonunu tartışmalı hale getirdi. Eylül ayındaki genel seçimler öncesinde Türkiye politikası nedeniyle baskı altında olan Başbakan Merkel de milletvekillerinin engellenmesi üzerine yaptığı açıklamada alternatif arayışlarını doğruladı.
Merkel, İncirlik’teki askerlerin bölgede bir başka ülkeye kaydırılabileceğini söyledi ve Ürdün seçeneğinin öne çıktığına işaret etti.
Destek kesintiye uğrar
Alman uzman Brakel, Türk hükümetinin savunma politikaları ile ilgili konuları diğer alanlarda baskı uygulamak için kullanmasının sorunlara yol açabileceği tahmininde bulundu. Brakel, bunun sadece ikili ilişkileri değil NATO’daki işbirliğine ve IŞİD’le mücadeleye olumsuz etkilerde bulunacağına dikkat çekti.
Brakel, Alman keşif uçaklarının ve askeri personelin başka bir ülkeye kaydırılmasının, Almanya’nın IŞİD’le mücadele eden koalisyona verdiği desteğin en az iki ay süreyle kesintiye uğraması anlamına geleceğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu, aynı zamanda bir NATO üyesinin diğer bir üyeye, asli, öze ilişkin bir konuda güven eksikliği duyduğuna dair bir sinyal anlamına gelir. NATO tüm ortakların birbirlerini müdafaa ettikleri bir ittifaktır. Türk hükümetinin bu uzlaşıyı Alman askerleri için tek taraflı olarak feshetmesi Türkiye’nin bir müttefik olarak güvenilirliğini pekiştirmeyecektir. Türkiye ayrıca kendisine şu soruyu sormalı: Türk askerlerinin Almanya tarafından iadesi gibi bir konuyu, bambaşka bir konu olan savunma politikaları ile ilgili bir konuyla ilişkilendirmesi zekice mi? Ya diğer NATO ülkeleri aynı tavrı Türkiye’ye karşı sergileme, yani savunma politikalarıyla ilgili olmayan bir konuyu ilişkilendirme fikrine kapılırsa?”
“İncirlik daha makul”
IŞİD’le mücade eden koalisyona istihbarat ve lojistik desteği sağlayan Almanya’nın İncirlik üssünde bir yakıt uçağı, altı Tornado tipi keşif uçağı ve yaklaşık 250 askeri bulunuyor.
Savunma uzmanı ve gazeteci Thomas Wiegold, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede Alman askerlerinin İncirlik’te kalmasının, stratejik ve askeri açıdan daha makul bir tercih olduğunu, askerlerin bir başka ülkeye konuşlandırılmasının hem daha maliyetli hem de daha çetrefilli olacağını kaydetti.
Ancak nihai kararın Federal Alman Meclisi’ndeki siyasetçilerin yapacakları değerlendirmeye bağlı olacağını vurgulayan Wiegold, Almanya’da ordunun yurtdışında görev alacağı misyonlar konusunda karar alma yetkisinin meclise ait olduğuna dikkat çekti.
Wiegold, “Bu kararı alan Federal Meclis, Alman askerlerinin hangi koşullarda görev yaptığını, meclis kararı ışığındaki görevlerini ne şekilde yerine getirdiklerini, yerine getirip getirmediklerini denetlemek istiyor. Alman milletvekilleri İncirlik’i ziyaret etme haklarının olduğu, bunun egemenlik haklarının bir parçası olduğunu, bu haktan da başka bir ülke nedeniyle feragat etmeyeceklerini söylüyorlar” diye konuştu.
"Duygusal tepkiler öne çıkıyor"
Son dönemde gerek Almanya gerekse Türkiye’de siyasette duygusal tepkilerin öne çıkığı değerlendirmesini yapan Alman uzman, milletvekillerine İncirlik’i ziyaret izni verilmemesinde de bunun görüldüğünü ifade etti.
Türkiye’nin Alman milletvekillerinin ziyaretine izin vermemesini, bunu yaparken de Alman makamlarının kabul ettiği son iltica başvurularına işaret etmesini eleştiren, bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu söyleyen Wiegold, “Almanya’da yargının alanına giren iltica hakkı ve iade süreçlerine, yürütmenin, hükümetin müdahalesi söz konusu olamaz” şeklinde konuştu.
©Deutsche Welle Türkçe
Değer Akal / Berlin