Ankara’ya ifade özgürlüğü uyarısı
27 Ocak 2016Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu Kış Oturumu sırasında yeni seçilen İspanyol başkan Pedro Agramunt’u tebrik ve Avrupa Konseyi yetkilileriyle temaslarda bulunmak” üzere bir günlük çalışma ziyareti için dün Strasbourg’daydı.
Çavuşoğlu Strasbourg’un yabancısı değil. 2003-2013 yılları arasında AKPM üyeliği, bu üyelik sırasında 2010-2012 yılları arasında AKPM başkanlığı görevlerini yürüttü. Ana misyonları demokrasi insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerini korumak olan Avrupa Konseyi'nin Türkiye’deki reform süreci açısından önemini, Avrupa Konseyi’nin vereceği demokrasi karnesinin Ankara’nın AB süreci açısından ne denli kritik olduğunu belki de en iyi bilen isim.
Türkiye’nin, 1949 yılından bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nde 1 Ocak 2016’dan itibaren siyasi ve finansal önemi daha da arttı. Ankara, Avrupa Konseyi bütçesine yaptığı katkıyı yıllık bazda yaklaşık 20 milyon euro birden arttırarak 33 milyon euroya çıkarttı. Böylelikle bu en önemli pan-Avrupa platformunda İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Rusya ile eşit statüye yükseldi.
Avrupa kaygılı
Ancak başta ifade ve basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı alanlarında olmak olmak üzere, Türkiye’de son zamanlarda yaşananlar Avrupa Konseyi kulislerinde kaygıyla takip ediliyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Strasbourg’da sabah saatlerinde Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşme sonrasında, Türkiye’de ifade özgürlüğü konusunun “hâlâ sorun oluşturduğunu” söyledi.
Jagland, aynı gün öğleden sonra AKPM genel kurulunda Avrupalı parlamenterlere yönelik konuşmasında bir kez daha Türkiye’deki ifade özgürlüğünün “kötüleşmekte” olduğuna vurguda bulundu. Türkiye’nin terörle mücadele hakkını savunmakla birlikte, bu mücadelenin “Avrupa değerleri ve hukuk devleti çerçevesinde yapılması gerektiğinin” altını çizdi. “Türkiye’de insan haklarının daimi bir gerileme dönemine girmediğini dünyaya gösterecek şekilde resmi makamların bizimle çalışacağını ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Jagland, birkaç gün önce de Türkiye’de çok sayıda akademisyen ve aydının gözaltına alınmasını “kaygı verici” olarak değerlendirmiş, “Türkiye’nin terör saldırılarıyla yüzleştiği bu zor zamanlarda terör ve şiddete karşı güç birliği ve ifade özgürlüğünü de kapsayan insan haklarına saygı” çağrısında bulunmuştu.
Ateşkes çağrısı
Türkiye’de ifade ve medya özgürlüğünü yakından takip eden Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) de Güneydoğu’da şiddetin sona ermesi için “taraflardan” ateşkes ilan etmeleri ve barış sürecini yeniden başlatmalarını istiyor.
Strasbourg’da Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen AKPM Türkiye raportörleri, Norveçli parlamenter Ingebjorg Godskesen ve Sırp parlamenter Nataşa Vuckoviç, görüşmeden birkaç gün önce yaptıkları ortak açıklamada, Güneydoğu’daki askeri operasyonların “vatandaşların insani ihtiyaçları ve güvenlik ve adalet hakları dikkate alınarak uluslararası normalara saygı çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiği” ifadelerini kullanmışlardı.
Mevlüt Çavuşoğlu, Strasbourg’da Avrupa Konseyi’nin belki de en önemli organı konumundaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başkanı Guido Raimondi ve Türk yargıç Işıl Karakaş’la da görüştü. AİHM’nin 2015 bilançosu bu hafta Strasbourg’da açıklanacak. Türkiye, AİHM gündeminde hakkında en fazla dava başvurusu olan ve özellikle de ifade özgürlüğünü ihlalden en çok ceza alan Avrupa devletlerinin başında geliyor. Mevlüt Çavuşoğlu, bu yıl çıkarmayı planladıkları yasalarla AİHM gündemindeki yaklaşık 2 bin dosyayı gündemden düşüreceklerini söylüyor.
Avrupa Konseyi tarafından Avrupa’da gazetecilerin korunması için 2015 yılında internet üzerinde oluşturulan platforma bugüne kadar yapılan şikayetlerin çoğu Türkiye’den geliyor. Türk hükümeti ile Avrupa Konseyi’nin Türkiye’de ifade özgürlüğü alanında bu yıl ortak projeler yürütmesi öngörülüyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg