Atina olimpiyatlarına doping gölgesi
18 Ağustos 2004Şu günlerde Olimpiyatları güç durumda bırakan sadece şiddetli esen rüzgar değil. Doping kurallarının çiğnenmesinde kullanılan yöntemler ve doping vakalarında da büyük artış var. Doping kontrollerinden kurallara aykırı şekilde kaçan Yunanlı atletler Kostas Kenteris ve Ekaterini Thanou, zaman kazanmaya çalışıyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi Disiplin Kurulu önünde ifade vermeleri bir kere daha 48 saat süreyle ertelendikten sonra iki sporcu, haklarındaki iddiaları yalanladı ve test yapılmasını talep etti. Oysa bu tür gecikmelerin doping vakalarında sonucu biliniyor. Her gecikme, doping yapıldığının kanıtlanmasını güçleştiriyor. Burada akla şu soru geliyor: Sonuçta Yunanlı sporcuların kontrollerden bilerek kaçtıkları yolundaki iddialar da ortadan kalkacak mı? Gelen ilk haberler, Disiplin Kurulu’nun bu işi sıkı tutmaya kararlı olduğunu gösteriyor.
Buna karşılık, organizatörlerin iki siyasi faulü görmezden gelme eğiliminde oldukları görülüyor.Bunlardan birincisi, açılış törenlerinde Filistin bayrağını taşıyan kadın sporcunun yaptığı zafer işaretiydi. İsrail’le Filistin arasındaki çatışma düşünüldüğünde bu işaretin siyasi içeriğini anlamak için falcı olmak gerekmiyor. Fakat bunun böyle olduğunu ispat etmek olanaklı değil.
Eğer bu olanaklı olsa, Filistinli sporcunun Olimpiyat oyunlarının kurallarını çiğnediği kesin olurdu. Çünkü bu spor şenliği daha barışçı ve güzel bir dünyayı hedefliyor. Bu çerçevede, her türlü siyasi, dinsel ya da ırkçı gösteri yasak. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin en azından Filistinli sporcuya, bu davranışıyla ne amaçladığını sorması beklenirdi. Fakat, İranlı judocu Araş Mirismaili’nin tavrı daha da garip.
Dünya şampiyonu ve altın madalyanın bir numaralı favorisi olan Mirismaili, müsabakaların birinci turunda İsrailli judocu Ehud Vaks’a karşı mindere çıkmayacağını açıkladı. Bu, İran Devlet Başkanı Muhammed Hatami’nin de derhal övdüğü, açık İsrail karşıtı bir davranış. Sadece bu tavrı nedeniyle Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Mirismaili’yi cezalandırması gerekirdi. Fakat İranlı sporcu bu cezadan kurtulmak için kurnazca bir numara yaptı. Karşılaşmadan önce fazla yemek yiyerek kilo aldı ve bu nedenle mindere çıkamadı.
Siyasi gösterilerin spor sahalarında işi yoktur. Ama sorun ayrıntıda. Maalesef Olimpiyat kurallarında, bu tür siyasi nedenli kötü davranışları cezalandırmaya uygun herhangi bir madde yok.