Avrupa Konseyi de Norveç’i uyarmıştı
27 Temmuz 2011Toplam 76 kişinin ölümüne neden olan Anders Behring Breivik’in eylemiyle sarsılan Norveç, topraklarındaki ırkçılık, ayrımcılık, Müslüman düşmanlığı ve internet üzerinde örgütlenen aşırı sağcı hareketler konusunda, üyesi olduğu Avrupa Konseyi tarafından 1998 yılından bu yana uyarılmaktaydı.
Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi’nin ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele organı ECRI, 2009 yılında yayımladığı son denetim raporunda da yükselişte olan ırkçılık, ırkçı söylem ve ırkçı ayrımcılık konularında ivedi önlem alması için Norveç hükümetine uyarıda bulunmuştu.
İnternet üzerinden örgütleniyorlar
Norveç’teki aşırı sağcı grupların özellikle internet üzerinde örgütlendikleri ve Müslümanlar, Yahudiler ve Samileri hedef alan ırkçı içerik yaydıklarına işaret edilen raporda, bu grupların internet üzerindeki faaliyetlerinin kontrol altına alınması ve internet aracılığıyla ırkçı fikirler yayanların sistematik olarak yargılanmaları çağrısında bulunulmuştu.
Söz konusu grupların Adolf Hitler ve Rudolf Hess anısına yasadışı anma törenleri düzenlemelerinin Norveç mahkemeleri tarafından “ifade özgürlüğü” olarak değerlendirilmesinin de eleştirildiği raporda, ırkçılıkla mücadele konusunda Norveçli yargıçların Avrupa standartlarında eğitilmesi önerilmişti.
Yasa değişikliği önerileri
Norveç’te “ırkçı olay” kavramının daha geniş yorumlanmasını isteyen ECRI, ırkçı örgütlenmelerin kapatılmasını öngören yasal değişikliğe gidilmesi önerisini gündeme getirmişti. ECRI Norveç’e, ırkçılık ve ırkçı ayrımcılıkla mücadele için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek olarak hazırlanan 12 numaralı protokolü onaylaması çağrısında da bulunmuştu. Ancak Norveç 2003 yılında imzaladığı bu protokolü henüz onaylayıp yürürlüğe koymuş değil.
ECRI’nin raporunda, Norveç’te yaşayan Müslümanlar “ırkçılığın hedefi” gruplar arasında gösterilmiş, İslamofobinin yaygınlaştığı ve geliştiği not edilmişti. Norveç toplumunda Müslümanlar ile terör ve şiddet arasında sistematik bağ kurulduğuna da işaret eden ECRI, ülkede “bireylerin Müslüman köklerine bağlı ayrımcılık” olduğu tespitini de aktarmıştı. Avrupa Konseyi organı, İslamofobi konusunun ciddi takibe alınmasını ve Müslümanlara yönelik ırkçılık ve ayrımcılık konularında önlemler alınmasını istemişti.
ECRI, benzer uyarıları 1990’lı yılların ortalarından bu yana Almanya, Fransa, Hollanda, Danimarka, İsveç, İtalya, Belçika, İngiltere, İsviçre ve Avusturya gibi ülkeler için de yapıyor.
Fransa'da tartışma yarattı
Öte yandan Norveç’te yaşanan katliam sonrasında Fransa'da aşırı sağ ve popülist sağ, ırkçlıkla mücadele kuruluşları tarafından parmakla gösterilmeye başlandı. Aşırı sağcı Milli Cephe (FN) partisinin lideri Marine Le Pen, Norveç’teki katliamı kınayıp, bu katliamı öven bir parti üyesini partiden ihrac etse de ülkesindeki sol partiler ve ırkçılıkla mücadele kuruluşlarının eleştiri oklarına hedef olmaktan kurtulamıyor.
Fransa’nın önde gelen ırkçılıkla mücadele kuruluşlarından “Irkçılığa Karşı Halklar Arası Dostluk Hareketi” (MRAP), Norveç’teki katliam hakkında yayımladığı bildiride, “Tüm Avrupa kıtasını saran bu zararlı atmosferde aşırı sağ ve popülist sağ ağır sorumluluk taşımaktadır” ifadelerini kullandı. Bildiriye tepki gösteren Marine Le Pen, “FN, Norveç’te yalnız hareket eden ve acımasızca cezalandırılması gereken bir dengesizin işi olan bu katliama elbette tamamen yabancıdır” ifadelerinin yer aldığı bir açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği’nin (UMP) sağ ve popülist kanadının MRAP’a tepkisi ise daha sert oldu. Partinin bu kanadının ideolojik liderliğini yapanlardan Alpes-Maritimes ili milletvekili Lionel Luca, MRAP’ın sözünü ettiği zararlı atmosferin sorumlusunun “İslamizm” olduğunu öne sürdü. UMP’nin popülist kanadının bir diğer üyesi Tarn milletvekili Bernard Carayon ise MRAP’a verilen devlet yardımlarının kesilmesi çağrısında bulundu.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg
Editör: Hülya Köylü