1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Aşı karşıtları radikalleşiyor mu?

2 Ağustos 2022

Bir süredir aşı karşıtlarının hedefinde olan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un ölümle tehdit edilmesi aşı karşıtları arasında radikalleşen grupların varlığını tartışmaya açtı.

https://p.dw.com/p/4F226
Esin Şenol, - Medizinprofessorin
Fotoğraf: Privat

Pandemi başladığından bu yana Covid-19'a dair bilimsel verileri kamuoyuna sunarak uyarılarda bulunan ve aşılanmanın gerekliliğine ilişkin açıklamalar yapan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un ölümle tehdit edilmesi Türkiye'de aşı karşıtı bazı grupların radikalleşmesini gözler önüne serdi.

Sosyal medya hesabından dün akşam "hakkında adım adım cinayet planlandığını" duyuran Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol, ofisinin bulunduğu binaya aşı karşıtı Büyük Uyanış grubuyla bağlantılı olan sahte doktor M.Y. tarafından dana dili bırakıldığının tespit edildiğini açıklamıştı. Takip edildiğini ve hakkında organize biçimde cinayet planlandığını söyleyen Şenol'a polis koruması verilirken M.Y.'nin sosyal medya hesabı Emniyet tarafından takibe alındı.

Yaşananlarla ilgili olarak DW Türkçe'ye konuşan Şenol, olayın faili olduğu tespit edilen M.Y.'nin kanser hastalığıyla ilgili bitkisel tedaviler yürüttüğünü söyleyen sahte bir doktor olduğunu belirtti. Bu kişinin aşı karşıtı grup Büyük Uyanış Derneği'nin bir parçası olduğunu belirten Şenol, M.Y.'nin ayrıca daha önce birkaç aşı karşıtı hareket tarafından da ödüllendirildiğini anlattı.

Büyük Uyanış Derneği yöneticileri tarafından yapılan paylaşımlarda ise M.Y.'nin eski üyeleri olduğu ve olayla bağlantılarının bulunmadığı savunuldu. Derneğin başkanı Ömer Ulutaş, "İbretle izlediğimiz ve hiçbir şekilde kabul etmediğimiz, eski bir dernek üyemiz ile Esin Davutoğlu Şenol arasında sosyal medya üzerinden yaşandığı iddia edilen olayları bahane ederek Büyük Uyanış Derneği'ni medyayı kullanarak hedef göstermeleri kabul edilemez" diye yazarken dernek yöneticilerinden Erkan Trükten, "Bireysel suç kişiyi bağlar. Ama bunu organize göstererek PKK yandaşlarını barındıran TTB ile siz organize suç işliyorsunuz. Anayasanın olduğu bir ülkede Türk milletini deneye zorlayanlar, 1 aylık bebekleri denek yapanlar yargılanır" paylaşımını yaptı.

Şenol ise derneğin kendisi hakkında daha önce yaptığı açıklamalara dikkat çekerek "Benimle ilgili defalarca bu kadının ağzını bağlayın yoksa biz bağlayacağız diye açıklamaları var. Bizim onlarla ilgili iki tane suç duyurumuz var ama nedense yargının onlar söz konusu olduğunda bir kayıtsızlığı var. Daha önce aynı grubun yaptığı bir hareket var. O hareket sırasında da megafonlarla bu kişiler insan öldürüyor diye şiddeti üzerimize çekecek paylaşımlar yapmışlardı" dedi.

Şenol daha önce de hedef alınmıştı

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, aslında bir süredir aşı karşıtlarının hedefinde.

M.Y.'nin Twitter hesabına bakıldığında da daha önce Prof. Şenol'u hedef alan paylaşımlar yaptığı görülüyor. Bir tweette "Geldim dairenin kapısı açık bekliyorum buralarda ya da evin orada olacağım" diyerek Şenol'un ofisi önünden fotoğraflarla birlikte kanlı şölen, şehirde av, av oyunu gibi hashtagler paylaşan M.Y., bir başla tweet paylaşımında "Oyunda ilk iki kişi Ankara'da ölmüş olacak. Oyunun ikinci bölümü İstanbul'da olacak. Adım adım, saat saat bu oyun çok eğlenceli olacak" gibi ifadeler kullandığı göze çarpıyor.

Paylaşımlarda planlı bir cinayet girişiminin olduğunun görüldüğünü savunan Şenol, Twitter'ı da hesabı askıya almadığı için eleştirdi. Şenol, "Twitter üç hafta boyunca bu cinai hareketi seyretmiş. Yani uluslararası Twitter, en ufak bir şiddet tehdidi olduğu zaman kapattığı hesapları neden Türkiye'de kapatmıyor ve seyrediyor" eleştirisini yöneltti.

Öte yantan Türkiye'de aşı tereddütü olan insanların halen olduğunu ve bu insanları bilgilendirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Şenol, sosyal medyada tehditkâr paylaşımlarda bulunan ve bilim insanlarını hedef gösteren kişileri aşı tereddütü olan insanlardan ayrı tutmak gerektiğini de vurguladı. Şenol, "Aşı olmak istemeyen kişiler değil kastımız. Organize hareketlerle suç örgütü niteliğinde hareket eden üç dört tane grup var ve bu gruplar ortalıkta cirit atıyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Şenol'a yönelik girişime bilim çevreleri, sanat, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda kişi ve kurum tepki gösterdi.

DW Türkçe'ye konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bilimsel bilgiye yönelik saldırıların, bilim insanlarına yönelik karalama ve tehditlerin hem toplumda kaygı ve suskunluğa hem de bilimsel bilginin bireylerin gözlemleriyle belirsiz kılınmasına ve hakikatin göz ardı edilmesine yol açtığını vurguladı. Fincancı, bunun sağlıkta şiddetin bir parçası olduğuna işaret etti.

Türkiye'de aşı karşıtlığının boyutu

Eylül 2021'de aşı karşıtlarıİstanbul'un Maltepe ilçesinde miting düzenlemiş, "Büyük Uyanış" adı verilen mitinge yaklaşık üç bin kişi katılmıştı.

Mitingte Hamza Yardımcıoğlu, Sema Maraşlı, Cemil Can, Bora Gencer, Zafer Ege, Erkan Trükten, Abdurrahman Dilipak ve Op. Dr. Bilgehan Bilge ile pek çok aşı karşıtı sahneye çıkıp konuşma yapmıştı. Abdurrahman Dilipak, konuşmasında, küresel güçlere meydan okuduklarını belirterek "insan ve hayvanlara çip takma girişimine karşı meclis araştırma komisyonu oluşturulması" çağrısında bulunmuştu.

Aşı karşıtı gruplar ve kişiler tarafından komplo teorileriyle insanlara çip takılmasından üreme sağlığı teorilerine, aşının damarlar ve kalp üzerinde veya katkı maddelerine bağlı olumsuz etkisi olduğuna dair bilimsel dayanağı olmayan söylemler ve bilim insanlarının aşı şirketlerinden kazanç sağladığına dair pek çok gerçek dışı iddiayla karşılaştıklarını dile getiren Fincancı, bu oluşumlar tarafından yan etki değerlendirilmesi ile aşıların güvenli olduğunu gösteren yayınlar ve hastane-yoğun bakım yatışlarını azalttığını gösteren araştırmaların yok sayıldığını vurguladı.

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı
Prof. Dr. Şebnem Korur FincancıFotoğraf: privat

Büyük Uyanış Derneği nedir?

Twitter'da 23 bine yakın takipçisi olan Büyük Uyanış Derneği'nin kuruluş tarihi Kasım 2021'e dayanıyor. Üyelik başvuru formunda "Tüzükte belirtilen şartlara uyarak üye olmak istiyorum. Bu inançla verilecek tüm görevleri yapacağımı ve yüklendiğim ödentileri zamanında tam ve eksiksiz ödeyeceğim kabul ediyorum" ifadeleri yer alıyor. Üyelik giriş ücreti 30 lira, aylık aidat 20 lira olarak belirlenmiş.

Dernek başkanı Ömer Ulutaş, yönetim kurulunda ise Erkan Trükten isimli kişiler var. Dernek tüzüğüne göre merkezi İstanbul olan Büyük Uyanış Derneği, yurtiçi ve yurtdışında şube açabiliyor. Derneğin öncelikli hedefinin "din, dil, mezhep, inanç, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, ideoloji, aile, zümre, sınıf, vb farkı gözetmeksizin, dünyaya gelmiş her insanın sahip olduğu temel yaşama hakkının desteklenmesini sağlamak" olduğu savunuluyor.

Türkiye'de aşılanma ne durumda?

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye'de aşılanma ile ilgili güncel bilgileri de paylaştı. Fincancı, aşılama grubunda olmasına rağmen en az 7 milyon 817 bin 453 insanın, dolayısıyla nüfusun en az yüzde 10'unun hiç aşı olmadığını ifade etti. 

Sağlık Bakanlığı tarafından 1 Ağustos 2022’de birinci doz aşısını yaptıranların sayısının 57 milyon 886 bin 857 olarak bildirildiğini söyleyen Fincancı, 12 yaş üstüne aşı uygulaması açıldığını ancak bu grup içinde aşılamanın istenen düzeye ulaşmadığını belirtti. Fincancı, Sağlık Bakanlığı’nın 18 yaş üstüne göre oran vermesinin ise yanıltıcı ve hiç aşılanmamış nüfus için sorunun ciddiyetini görünmez kılan bir yaklaşım olduğunu savundu. 

DW-Reporterin Pelin Ünker
Pelin Ünker Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan araştırmacı gazeteci.@pelinunker