1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2501 Spitzentreffen Rechtsextremismus

25 Ocak 2012

Alman hükümeti, Neonazi cinayetlerinin ortaya çıkmasının ardından, toplumda aşırı sağın güç kazanmasını önlemek için yeni adımlar atıyor.

https://p.dw.com/p/13pJW
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

“Aşırı sağcılıkla ve Neonazilerle mücadele sadece güvenlik politikalarının konusu değil.” Bu sözler, Berlin’de aşırı sağcılık konulu zirvede konuşan Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’e ait. Bakan, yanlış ideolojilerle özellikle gençleri insan onurunu hiçe saymaya sevk edenlerle mücadelenin tüm toplumun sürekli görevi olduğunu vurguladı.

Pressekonferenz zum Spitzentreffen gegen Rechtsextremismus
Federal Aile Bakanı Schröder (solda) ile Federal İçişleri Bakanı Friedrich, sivil toplum örgütleri ve dini cemaat temsilcileriyle bir araya geldikleri toplantıda, aşırı sağla mücadele için bir bilgi bankası kurulacağını açıkladı.Fotoğraf: dapd

Kasım ayında ortaya çıkarılan Neonazi terör hücresinin yıllardır işlediği cinayetlerle, 8’i Türk olmak üzere 10 kişiyi öldürdüğü belirlenmişti. Emniyet yetkilileri ve Anayasayı Koruma Teşkilatı o tarihe kadar işlenen suçların siyasi nedenli olmadığından yola çıkarak aşırı sağ akımlarla söz konusu cinayetler arasında bağlantı kurmamıştı. Şimdi Alman siyasetinde ve kamuoyunda, bu suçların bu kadar uzun süre açıklığa kavuşturulamamasının muhtemel sonuçları tartışılıyor.

Tüm ülkeye mesaj

Hristiyan Sosyal Birlik üyesi Federal İçişleri Bakanı Friedrich, birçok toplum kuruluşunun ve dini cemaatin temsilcileriyle yapılan buluşmadan tüm ülkeye bir mesaj ulaşmasını dilediklerini söyledi.

Friedrich, "Bu ülkede, bu toplumda aşırı sağcılığa yer olamaz. İnsanların şiddetten, aşırı akımlardan korku duymasına izin verilemez. Biz bir toplumuz ve toplumumuzda yaşayan vatandaşları korumakla yükümlüyüz." şeklinde konuştu.

Hedef, tecrübelerin paylaşımı

Federal Aile Bakanı Kristina Schröder ise federal düzeyde bir bilgi merkezinin kurulacağını duyurdu. Aşırı sağ ile mücadelede yetersizliğin söz konusu olmadığını belirten bakan, sadece tecrübelerin ve yetkilerin paylaşımında ve aktarımında eksiklik çekildiğini söyledi.

"Özellikle aşırı sağ ile mücadele alanındaki birçok projede elde edilen tecrübelerin güvence altına alınması söz konusu" ifadesini kullanan Schröder, "Bakanlığımın da bütçesinden gelen kaynaklarla bu projelere 24 milyon euro ayrılıyor. Aşırı sağ ile mücadele için kullanımıma verilen ek iki milyon euroluk kaynağı, federal düzeyde kurulacak bu bilgi merkezine aktaracağım." dedi.

"Kaynak için projelerden kesinti"

1998 yılından bu yana aşırı sağ ile mücadele konusunda çalışmalar yapan Amadeu Antonio Vakfı’nın yöneticisi Anetta Kahane ise, Federal Hükümet’in planlarını eleştirdi.

Amadeu Antonio Vakfı’nın yöneticisi Anetta Kahane
Amadeu Antonio Vakfı’nın yöneticisi Anetta KahaneFotoğraf: picture-alliance/ ZB

Bilgi merkezi için öngörülen mali kaynağın, sonuçta projelerin bütçesinden kesileceği kanısında olan Kahane, „Şimdi gerçekten bu konuda ehil kişilere nerede eksikler olduğu, nelerin daha iyi yapılabileceği sorulsaydı, bence daha iyi olurdu." şeklinde konuştu ve ekledi:

"Aşırı sağcılar tarafından cinayetler işlendi, fakat ardından sadece ‘çok iyi çalışıyoruz, yola devam’ dendi. Hatta şimdi bir kurum daha kuruluyor. Bence bu duruma yakışan bir adım değil."

Demokratik toplumu savunmak

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek ise, kurulması planlanan bilgi merkezine destek verdi. Siyasetin zirvesinden bir mesaj verilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Mazyek, asıl ağırlıklı konunun aşırı sağcılıkla mücadele değil, demokratik toplumun savunulması olduğunu kaydetti.

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman MazyekFotoğraf: Privat

"Müslümanlara, Hıristiyanlara, camilere, sinagoglara aşırı sağcılar tarafından düzenlenen saldırılar, aynı zamanda özgürlükçü demokratik toplumumuza da birer saldırıdır." diyen Mazyek, "Bugün tüm demokratların birlik içinde olmasının önemini tekrar vurguladık. Ayrıca demokratik bir toplumda aşırı sağcılıkla mücadelede Müslüman aktörler olarak pek göze çarpmıyoruz. Oysa cemaatlerde kullanılmayan ciddi bir potansiyel söz konusu.” değerlendirmesinde bulundu.

"Alman toplumunda hassasiyet eksikliği var"

Federal İçişleri Bakanı Friedrich ise ayrıca, 2011 kasımında ortaya çıkarılan cinayetler dizisinin kurbanlarına daha fazla empati gösterilmesi ve toplumda yayılan korkunun konu edilmesi gerektiğini söyledi. Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat, hafta sonunda Berlin’de çıkan “Der Tagesspiegel” gazetesine verdiği demeçte, Alman toplumunun geniş kesimlerinde ilgisizliğin söz konusu olduğunu, hassasiyet eksikliğinin gözlemlendiğini ve insanlara yakınlık gösterilmediğini kaydetmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Marcel Fürstenau / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Ahmet Günaltay