Batı şiddeti engelleyebilir mi?
15 Ağustos 2013Sayın Meinardus, Mısır’daki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Meinardus : "Gerilim dramatik bir biçimde tırmandı. Son gün ve haftalarda bir nevi ateşkes söz konusuydu. Ama bu ateşkes bozuldu. Protesto kamplarının boşaltılma şeklini her halükarda orantısız bir güç olarak niteleyebiliriz. Müslüman Kardeşler bir katliamdan bahsediyor ve misilleme eylemleri ilan ediyor. Şu anda gözlemlediğimiz, protesto gösterilerinin yayıldığı ve merkezini yitirdiği. Yani protesto kamplarını boşaltmaya zorlananlar evlerine gitmiyor aksine yeniden toplanıp, sokaklara dökülüyor, bir kısmı çapulculuk yapıyor. Bu arada Müslüman Kardeşler karşıtları ve yanlıları arasında şiddetli çatışmalar meydana geliyor."
Sizce geçici hükümet ile Müslüman Kardeşler arasında hâlâ bir siyasi sürecin başlama ihtimali bulunuyor mu?
Meinardus : "Bir anlaşmaya varılmasının koşulu, siyasi görüşmelerdir. Bu da iki tarafın buna hazır olmasına ve belli bir güven ortamının oluşmasına bağlıdır. Ama bu ikisi de hâlihazırda ortada yok. Mısır’da bu son çatışmalardan önce de derin bir kutuplaşma vardı. Bu kutuplaşma, son yaşananlarla iyice derinleşti. Ortada dengeyi sağlayabilecek hiçbir başka güç de bulunmuyor. Bu da Mısır’da yaşanan trajedinin bir diğer parçası. İnsanlar ya bir tarafı ya da diğer tarafı tutuyor. Bu iki tarafı da bağlayıcı bir hiyerarşi eksik. Geçen haftalarda yabancı politikacılar, ki bunlar arasında Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle de bulunuyor, arabuluculuk yapmayı denediler. Ama bütün çabaları boşa çıktı. Çünkü Mısır hükümeti, ‘Biz bu sorunu kendi bildiğimiz yöntemlerle çözeceğiz’ dedi. Şu an, görünen bir gelecekte siyasi bir sürecin başlayabileceğini söylemek çok güç."
Mısır’ın en önemli Batılı müttefiki ABD de protestolara izin verilmesini ve devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin serbest bırakılmasını talep etti. Ancak bu taleplerin şimdiye dek hiçbir etkisi olmadı. Sizce Batı’nın Mısır’daki geçiş hükümeti üzerinde hâlâ bir nüfuzu var mı?
Meinardus : "Etkili olabilme ihtimali çok düşük. Gerçi iktidardakiler daha ziyade Batılı ve seküler inançta insanlar. Genelkurmay Başkanı Abdul Fettah El Sisi ABD’de bir askeri akademide okudu. Devlet Başkanı Yardımcısı Muhammed El Baradey, uzun yıllar Batı’da yaşadı. Fakat Batı’nın hiçbir şekilde geçiş hükümetini ilgilendirmediği çok açık. Hatta Mısır basınında neredeyse yabancı düşmanı bir kampanya başlatıldığı söylenebilir. Bu kampanyada verilen mesaj; durumun Mısır’ın iç siyasi sorunu olduğu ve Batı’nın buna karışma hakkı olmadığı. Bazı siyasi gözlemciler Mısır’da milliyetçi bir devrimden söz ediyor."
Peki Müslüman Kardeşleri sorunun çözümüne dâhil etmek için ne yapılabilir?
Meinardus : "Müslüman Kardeşlerden yine birçok kişi hayatını kaybetti. Kendilerini kahraman, şehit rolünde görüyorlar. Bu acının dinmesi, çok uzun süre alacaktır. Kahire ve diğer kentlerin sokaklarındaki kan lekeleri, kısa sürede silinebilir ama derin psikolojik yaralar çok zor kapanır. Müslüman Kardeşler başlarda en azından liderleri Mursi’nin serbest bırakılması gerektiğini söylüyordu. Tabii ki görevden el çektirilen cumhurbaşkanının makamına geri dönmesini istiyorlar. Ama karşı taraf, yani geçiş hükümeti, 'bu asla söz konusu olamaz' diyor."
Müslüman Kardeşlerin ülkedeki gücü nedir, halkın ne kadarının desteğine sahip?
Meinardus : "Müslüman Kardeşleri, Leninci bir partiye benzetebiliriz. Uzun yıllar yeraltında organize olup büyüdüler, onlarca yıl takibata uğradılar, yasaklanıp yasadışı alana itildiler. Kadroları çok sıkı bir ağa sahip, iyi organize olmuş ve yapılanmış. Aynı zamanda çok iyi finanse edildikleri de ortada. Müslüman Kardeşler, Mısır’daki en büyük siyasi güçlerden birisi. Tahminlere göre seçimlerde yüzde 20’lik bir oy oranına sahip olabilirler. Ama Mısırlıların büyük çoğunluğunun Müslüman Kardeşlerin iktidarını istemediğini kesinlikle söyleyebiliriz. Ordunun müdahalesiyle sonuçlanan Mursi karşıtı kitle gösterilerinin nedeni de buydu. Çok korkunç, çok vahim bir durum içerisindeyiz. Sadece şu kadarını söyleyebilirim: Müslüman Kardeşleri, orduyla, güvenlik politikası araçlarıyla devre dışı bırakmaya çalışmak, kimsenin hayrına değil. Bu bir seçenek olamaz ve başarıya da ulaşamaz."
© Deutsche Welle Türkçe
Nils Naumann/ Başak Demir
Editör: Beklan Kulaksızoğlu