Batı ile İran yeniden masada
21 Ocak 2011İran'ın tartışmalı nükleer programının ele alınacağı görüşmeler, 1,5 aylık bir aranın ardından İstanbul'da başladı.
Tahran rejimi, görüşmeler öncesinde yine katı açıklamalarını sürdürerek, nükleer hakları konusunda “bir santim bile geri adım atmayacağı” mesajını verdi. ABD yönetimi ise İstanbul'daki görüşmelerde “anlamlı” ve “uygulanabilir” yeni bir müzakere sürecinin ortaya çıkmasını umut ettiğini açıkladı.
Görüşmeler öncesinde sürpriz bir mesaj ise Rusya'dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İstanbul'da yaptığı açıklamada, “İran'ın nükleer programı görüşmelerin merkezindeki konu olmalı. Ancak görüşmemizde tek konu yok. İran'a yönelik yaptırımların kalkması da gündeme alınmalı” dedi.
İran'le nükleer müzakereleri yürüten 5+1 ülkelerinden Rusya ve Çin, daha önce BM Güvenlik Konseyi'nde dört yaptırım kararına da destek vermiş, ama aynı zamanda yaptırımların yumuşatılmasını da sağlamışlardı.
İstanbul'daki müzakerelerde İran tarafına nükleer başmüzakereci Said Celili, 5+1 ülkeleri heyetine ise AB'nin Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton başkanlık ediyor. 5+1 ülkeleri, BM Güvenlik Konseyi 5 ülke ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ile Almanya'dan oluşuyor.
Müzakereler öncesinde Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve İran Milli Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri ve İran'ın nükleer başmüzakerecisi Said Celili ile bir araya geldi.
ABD: Anlamlı yeni süreç istiyoruz
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, İstanbul'daki müzakereler öncesinde yaptığı açıklamara, İran'ın nükleer programı konusunda ''anlamlı ve pratik bir müzakere sürecinin ortaya çıkmasını'' istediklerini söyledi.
Bu görüşmelerin İran için, masaya oturup, nükleer programı başta olmak üzere uluslararası toplumu ilgilendiren konuları ele almak açısından bir fırsat oluşturduğunu'' kaydeden Crowley, ''Türkiye'nin bu çok önemli toplantıya ev sahipliği yapma isteğini takdir ettiklerini'' belirtti.
Crowley, bir gazetecinin, ''5+1 ülkeleriyle İran arasındaki görüşmelerle alakalı olarak, yakın gelecekte ya da önümüzdeki iki gün içerisinde Türkiye için ev sahipliği yapmak dışında başka bir rolün öngörülüp öngörülmediğine'' dair sorusu üzerine, Türkiye'nin bu sürece verdiği desteğe işaret ederek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşmesinde, Türkiye'nin İran'ı, işbirliği yapması, 5+1 ülkeleriyle temas kurması ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile tam bir işbirliği içinde olması için teşvik ettiklerini açıkça dile getirdiğini kaydetti.
İran'a UAEK ile işbirliği çağrısı
ABD Sözcüsü Crowley sözlerini şöyle sürdürdü:
''İran'ın Türkiye'den ve 5+1 sürecine destek veren diğer ülkelerden duyması gereken mesajın tam da bu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu, ABD ile İran arasındaki bir konu değil, İran ile uluslararası toplum arasındaki bir konu. Mesele, İran'ın, nükleer programı konusunda hesap vermede ve programının barışçıl olduğuna dair uluslararası toplumu ikna edebilmede başarısız olması. Dolayısıyla bunun, Türkiye'nin İran'a gönderdiği önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum ve İran'ın bu tavsiyeye uyacağını umuyoruz''.
İran'ın son haftalarda nükleer tesislerini ziyaret etmeleri için bazı ülkelerin diplomatlarını davet ettiğini hatırlatan Crowley, bunun UAEK ile ''anlamlı işbirliğinin'', ABD de dahil olmak üzere uluslararası toplumun sorularına yanıt vermesinin yerini alamayacağını vurguladı.
Crowley, ''Dolayısıyla, niyette bir ciddiyet olduğunu görmek istiyoruz. Bu görüşmelerin marjında diğer konuları da ele almaya hazırız. Ancak İran'ın nükleer konuda anlamlı bir diiyalog için hazır olduğunu görmeye gerçekten ihtiyacımız var'' diye konuştu.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/Reuters/AA, AŞ/AG