'Batı'nın ahlaki yükümlülüğü'
29 Eylül 2015Alman basınında bugün göze çarpan konular arasında, Almanya'daki yurtlara yerleştirilen mülteci ve sığınmacılar arasında bir süredir yaşanan dinsel ve mezhepsel sürtüşmeler, emisyon ölçümlerinde manipülasyon yaptığı ortaya çıkan otomobil üreticisi VW ile ilgili gelişmeler ve Afganistan'da Taliban'ın etkisini yeniden artırması var.
Almanya'da çok sayıda kentte, yerel yönetimlerin desteğiyle sığınmacılar için konaklama imkanları oluşturulurkten, pek hesaba katılmayan çatışma ortamlarına tanık olunması Düsseldorf merkezli Rheinische Post gazetesindeki yorum köşesinde ele alınan konulardan biri:
"Belediyeler sığınmacıları acil koşullar altında kabul edebilmek için olağanüstü çaba gösteriyorlar. Savaş ve açlıktan kaçanlar da bunu takdir ediyordur. Çok sayıda yerel idare, anlaşmazlıkları önlemek için sığınmacıları etnik kökenlerine göre ayrı ayrı yerleştirmeye çalışıyor. Şimdi bir de mezheplere göre bir ayrım yapılması talep edilirse, bu durum belediyeleri daha da zorlayacaktır. Aslında sığınmacıları çatışmaya sürükleyen dinsel sorunlar değil, bilakis birikerek patlayan küçük anlaşmazlıklardır. Dar mekanlarda ve genelde sıkıcı günlük yaşam içinde buna şaşırmamak gerekir. Bunun tek çözümü iltica başvurularının hızla işleme konulmasıdır."
Hamburger Abendblatt ise yoğun sığınmacı akını karşısında Alman halkındaki endişeleri ve Başbakan Angela Merkel'in sığınmacılar konusundaki tutumunu mercek altına alıyor:
"Merkel şu ana kadar mali kriz ile Euro krizinde seçmenini ve ülkeyi akıllıca idare etti. Ama Almanya yüz binlerce sığınmacının iş ve konut piyasasına, sivil topluma uyum sağlamasını başarabilecek mi? Birlik partilerinin tabanında ise kuşku artıyor. Yerel teşkilatlara inildikçe merkeze olan yabancılaşmanın arttığı görülüyor. Başbakan da Birlik partileri de kaybediyor. Ve öldüğü sanılan Avrupa Birliği karşıtı Almanya için Alternatif Partisi birdenbire yüzde beşin üzerine tırmanıveriyor."
Cellesche Zeitung ise Taliban'ın Kunduz kentini ele geçirmesinin ardından Batı'nın Afganistan politikasını sorguluyor:
"Kalıcılık, Alman siyasi terminolojisinde sıklıkla kullanılan bir kavramdır. Ancak Alman birliklerinin Hindikuş görevini tamamlayarak geri çekilmesinin ardından orada yapılanların kalıcı etkisi hissedilmedi. Afganistan'da görev sırasında ölen 54 asker boş yere yaşamlarından oldu. Dönemin savunma bakanı Peter Struck'un, Almanya'nın güvenliğini Hindikuş'ta da savunma sözü boş çıktı. Tıpkı Batı'nın Libya, Irak ve Suriye ile ilgili planları gibi. Olan bölgelerin halklarına oldu. Onlara karşı ahlaki yükümlülüklerimiz var. Ve en geç sığınmacı olarak kapımıza dayandıklarında bunu göstermemiz gerekecek."
Emisyon değerlerini manipüle ettiği ortaya çıkan Volkswagen ile ilgili tartışmalar da devam ediyor. Ekonomi gazetesi Handelsblatt'ın konuya ilişkin yorumu şöyle:
"Federal Ekonomi Bakanı bu yılın mart ayında büyük gürültüler kopararak endüstri için ittifak projesini hayata geçirmişti. Bu proje ağırlıklı olarak karşılıklı kabul, diyalog ve sorumluluk sahibi bir piyasa ekonomisine dayanıyordu. Volkswagen dramı karşısında sendikalar ve işveren örgütleriyle harekete geçme imkanına sahipti. Ama şu ana kadar bakanlıktan hiç ses çıkmadı. Sanayi politikaları için iyi niyetli açıklamalar yapmak başka, devasa bir zarar karşısında harekete geçmek başka birşey."
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Tuncay Yıldırım