Beş partinin temsilcileri televizyonda tartıştı
5 Eylül 2017Başbakan Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti başbakan adayı Martin Schulz arasındaki televizyon düellosundan bir gün sonra beş küçük Alman partisinin temsilcileri de Alman kamu televizyon kanalı ARD'de kozlarını paylaştılar. 24 Eylül'deki meclis genel seçimleri öncesindeki son açık oturuma katılan Sol Parti, Yeşiller, Hür Demokrat Parti, Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Almanya için Alternatif (AfD) partisi adına açık oturuma katılan siyasetçiler karşılıklı soru sorabildikleri için buluşma oldukça hareketli geçti.
Genelde objektif olarak tanımlanabilecek seçim düellosunun ağırlıklı konularının başında Almanya'nın mülteci politikası geliyordu. Sol Parti'nin liste başı adayı Sahra Wagenknecht Almanya'ya entegre olmuş mültecilerin sınır dışı edilmesine karşı çıktı ve bu uygulamanın "insani" olmadığını söyledi. Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Christian Lindner ise Almanya'da ikamet izni olmayan yabancıların en kısa zamanda ülkelerine gönderilmeleri gerektiğini belirtti.
Aile birleşimi
Bavyera Eyalet İçişleri Bakanı Joachim Herrmann ve Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir mülteci ailelerinin birleştirilmesi konusunda karşıt görüşleri savundular. Herrmann birleşme yasağının, sona ereceği mart ayından sonraya uzatılmasını talep ederken Cem Özdemir mülteci ailelerinin birleşebilmesinin entegrasyonu kolaylaştıracağını söyledi. Sağ popülist AfD'nin liste başı adayı Alice Weidel mültecilerin yanlarına aldıracakları aile fertlerinin sayısının yılda on binle sınırlandırılmasından yana olduklarını söyledi.
Weidel sınır kontrollerinin arttırılması gerektiğini vurgularken Hür Demokratların Genel Başkanı Lindner, tehlikeli İslamcıların elektronik ayak kelepçesiyle takip edilmesinden yana olduklarını açıkladı. Wagenknecht ise insanların nereden geldiklerinin önemli olduğunu ve İslamcı yetiştiren Suudi Arabistan'a silah satmanın yasaklanması gerektiğini vurguladı.
Parti temsilcileri sosyal konulardaki görüşlerini de dile getirdiler. AfD'li Alice Weidel kiraların hızla tırmanmasından Avrupa Merkez Bankası'nın düşük faiz politikasının sorumlu olduğunu öne sürdü. Sarah Wagenknecht de AB'nin para politikasını eleştirirken Özdemir ‘bu tarz Avrupa karşıtı popülizme' karşı olduklarını belirtti.
Farklı politikalar ve karşılıklı suçlamalar
Christian Lindner dijital altyapının ülke sathına yayılabilmesi için devletin posta ve telekomünikasyon şirketlerindeki hisselerini satmasını önerdi. Bavyera İçişleri Bakanı Herrmann ise özelleştirmede aşırıya kaçılmaması uyarısında bulundu ve özel şirketlerin kâr getirmeyecek bölgelere yatırım yapmayacaklarını belirterek bazı hizmetleri vatandaşın ayağına götürme görevinin devlete düştüğünü söyledi.
Cem Özdemir emeklilikten sonra yoksulluk çekilmemesi için bakım gibi kadınların yoğun olarak çalıştıkları mesleklerde ücretlerin arttırılması gerektiğini dile getirdi. Herrmann emeklilik yaşının 67'nin üzerine çıkmaması gerektiğini, Hür Demokratların genel başkanı Lindner ise emeklilik yaşının esnekleştirilmesinden yana olduklarını söylediler.
Beşli açık oturumda öncelikle Yeşiller, Sol Parti ve Hıristiyan Sosyal Birlik temsilcileri sert sözlerle tartıştılar. Sol Parti Eş Başkanı Dietmar Bartsch, linyit madenleriyle ilgili tutumundan dolayı Yeşillerin Eş Başkanı Katrin Göring-Eckart'ı ikiyüzlülükle suçladı. Bartsch dizel skandalıyla ilgili olarak da, CSU temsilcisi olarak davet edilen Federal Ulaştırma Bakanı Alexander Dobrindt'e yüklendi ve bakanın dizel motorlu araçlarda egzoz manipülasyonu yapıldığından haberdar olduğunu iddia etti.
© Deutsche Welle Türkçe
DW,afp,dpa/AG, BD