Bilişimin kalbi Hannover'de atıyor

Hannover'de düzenlenen CeBIT, dünyanın en büyük bilgisayar fuarı olarak anılıyordu. Ancak dijitalleşme sayesinde hızlanan ekonomik ve toplumsal değişim, fuarın kapsamının da genişlemesine yol açtı. Akıllı telefon ve tablet bilgisayarların sergilenmesinde Barcelona'da düzenlenen Dünya Mobil Kongresi (MWC) veya Las Vegas'taki Tüketici Elektroniği Fuarı (CES), Hannover'i geride bıraktı.

Bu nedenle sadece günlük yaşamda kullanılan teknolojide değil, iş dünyasına da hitap etmek isteyen CeBIT ise dijitalleşme alanında öne çıkmak istiyor. Hem sosyal yaşam alanları hem de ekonomiye yön veren şirketlerin dijitalleşmesine yeni olanaklar sunan fuarın bu yılki sloganı da "d!conomy" olarak belirlendi.

Ekonomi ve dijital buluşması

CeBIT Genel Müdürü Oliver Frese, "d!conomy" kavramıyla neyi anlatmak istediklerini, "CeBIT'in top konusu "d!conomy". Bu terim bilgisayarın ekonomik ve sosyal yaşamın tüm alanlarına hızla katılımını ifade ediyor. Ve şirketler, gelecekte gündelik kullanılan nesnelere yerleştirilen bilgisayar sistemleri, yani 'nesnelerin interneti' yaygınlaşmadan telekomünikasyon alt yapılarına, veri analiz ve değerlendirme sistemleri ile yüksek kapasiteli bilgisayar bellek merkezlerine kadar milyarları bulan yatırım yapmak zorunda. Ve işte CeBIT'te tam da bunlar sergileniyor. 'Nesnelerin interneti' burada tabiri caizse yaşanılır ve dokunulur kılınıyor" sözleriyle açıkladı.

CeBIT'in diğer fuarlara göre avantajı dijitalleşme sürecinin sadece belirli ürünlere odaklanmadan geniş bir yelpazede sergileniyor olması. Fuara katılan 70 ülkeden 3 bin 300 şirket için fuarın en cazip yanı da bu. Aralarında Samsung, Vodafone, Deutsche Telekom, Huawei, HewlettPackard, Intel ile Dropbox ve Xiaomi gibi sektörün önemli isimleri de var.

Partner ülke Çin

Genel müdür Frese, "600'den fazla şirketle Çin, CeBIT'in bugüne dek partner olarak kazandığı en güçlü ülke" diye konuşarak, "Çin artık dijital dünyaya küresel çözümler sunan bir ülke halini aldı. Ve Huawei ile ZTE gibi şirketler veri ağları sisteminde örneğin Avrupa'da kalite öncüsüsü konumuna geldiler. Haritada kalitenin doğuya doğru kaydığını açıkça görebiliyoruz" dedi.

Bilgi Ekonomisi, Telekomünikasyon ve Yeni Medya Birliği (Bitkom) Başkanı Dieter Kempf ise güncel bir araştırmadan çıkan sonuca göre 500 şirket temsilcisinin yüzde 86'sının dijitalleşmeyi tehditten çok fırsat olarak gördüklerini belirtiyor. Özellikle bilgisayar sektöründe istihdam olanaklarının artması ve yeni teknolojik gelişmelere yol açması nedeniyle bilgisalar sektörünün umut verdiğini kaydeden Kempf şöyle konuşuyor:

"Birçok kişinin çılgınlık olarak tanımlayacağı bir örnek veriyorum; Günümüzde bir marangoz, en yakınındaki diğer bir marangozu kendisine rakip olarak görür. Ama ben yanılabileceğini söylüyorum. Üç ya da beş yıl sonra hemen yanı başındaki bir fotokopici üç boyutlu yazıcılarla ahşap değil ama plastik ya da metal mobilya pekala üretebilir."

Bu örnek, bilgisayar teknolojisinin üretimin her alanında nasıl etkili olabiliceğini gösterirken, ilk bakışta bigisayardan çok uzakta görünen meslek grupları için de taşıdığı hayati önemi gözler önüne sermesi bakımında önemli.

©Deutsche Welle Türkçe

Henrik Böhme