BM'de yolsuzluk iddiaları araştırılıyor

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Petrol Karşılığı Gıda Programı çerçevesinde uluslararası kurum bünyesinde yolsuzluklar yapıldığına dair suçlamaları karşısında sessiz kalmıyor. Annan kurumun kendi içinde gereken adımları atacağını belirterek, ”Yanlış işler yapılmış olma olasılığı yüksek. Ancak bunu araştırmak ve sorumluları ortaya çıkarmak zorundayız" diyor.

Bağdat’ta bu iddiaları destekleyen pek çok kanıt bulunduğu ileri sürülüyor. Devrik Irak liderinin rüşvet verdiği ileri sürülen 280 kişilik bir listenin varlığından bahsediliyor. Listede, Birleşmiş Milletler Petrol Karşılığı Gıda Programı yöneticisi Benon Sevan’ın adının da yer aldığı kaydediliyor. Güvenlik Konseyi Başkanı Jean-Marc de la Sabliere, bakış açılarını ”Temel ilke bu olayda da geçerli: Suçunu kanıtlanıncaya kadar herkes masumdur" şeklinde anlatıyor.

Yaptırımlar aşıldı

Irak’ın BM tarafından uygulanan yaptırımları aşarak, 5 milyar 600 milyon dolar dolayında petrolü sattığı tahmin ediliyor. Diğer yandan, Petrol Karşılığı Gıda Programı‘nın hacmi 100 milyar doları buluyor. Program kapsamında çok sayıda ülkede sayısız tarafla bu konuda sözleşme yapılmış olması, denetimi neredeyse imkansızlaştırıyor.

Ancak Fransız bankalarında bloke edilmiş durumda bulunan bazı paraların faiz gelirleri ve hayali satış sözleşmeleri gibi somut olarak açığa çıkarılmış somut olgulardan söz ediliyor. Bütün bunlar da göz önünde bulundurarak petrol satış koşulları daha da ağırlaştırılmış, denetim yoğunlaştırılmıştı.

Güvenlik Konseyi’nin pek çok üyesi Annan’ın konunun üzerine gideceğinden emin. Konsey’de Şili’yi temsil eden Büyükelçi Heraldo Munoz da bunlardan biri. Munoz, "Güvenimiz tam. Genel sekreterimiz de şimdiye kadar hep eylemlerinde saydamlık örnekleri sundu" diye konuşuyor.

Annan’ın oğlunun adı da karıştı

Buna karşılık muhafazakar yayın anlayışıyla ön plana çıkan Amerikan Vox televizyonu olaya Annan’ın da adının karıştığını ileri sürdü. İddiaya göre, Annan’ın oğlu, Birleşmiş Milletler sözleşmelerini denetleyen İsviçreli bir firmada görevliydi. Sözkonusu firmaya milyonlarca dolar bedelli denetim işi verilmişti.

Ancak daha sonra, İsviçreli firmanın denetim ihalesini Annan’ın oğlunun firmadan ayrılmasının ardından aldığı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin ihalenin verilmesinde hiçbir ilgisinin bulunmadığı açığa çıktı. Olayın Annan’a yönelik bir çamur atma faaliyeti mi yoksa gerçekten bir skandal mı olduğunu yapılacak incelemeler ortaya koyacak.