LGBTİ bayraklı Kâbe görseli davası başlıyor

Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanmasını protesto eden öğrencilerden 2’si tutuklu 7 kişinin yargılandığı dava bugün İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Davanın gerekçesi, kampüs içindeki eylemlerde Kâbe görseli üzerine Şahmeran figürü ve LGBTİ+ bayraklarının yerleştirildiği anonim bir kolaj çalışmasının sergilenmesi. Öğrenciler ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ suçlamasıyla karşı karşıya ve bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırmaları talep ediliyor. Yedi öğrenciden ikisi tutuklu olarak yargılanırken biri ev hapsinde.

İddianamede ne var?

24 Şubat 2021’de hazırlanan iddianamede, Kabe görselinin üzerine yerleştirilen LGBTİ+ bayrağı için "İslam dini literatüründe yasak ve haram olarak kabul edilen eşcinsellik ve benzeri cinsel yönelimlere dair imge” ifadesi kullanılıyor.

Yine şahmeran figürünün "mitolojik yaratık/tanrıça” olarak tanımlandığı iddianamede figürün "İslam'ın tek yaratıcı olan Allah inancı ve Tevhid inancına aykırı olduğu” ifade ediliyor.

Bu iki görselin "İslam'ın ve Müslümanların yeryüzündeki en kutsal mekan ve yapı olarak kabul ettiği Kâbe'nin tasvir edildiği bir resim” üzerine konulmuş olmasını ve söz konusu görselin "kamuoyu tarafından yakından takip edilen” Boğaziçi eylemlerinde sergilenmesini ise savcılık “kin ve düşmanlığa tahrik” niteliğinde olarak tanımlıyor.

İddianamede eylemin “LGBTİ+olarak anılan bir sosyal kesim ve Türk toplumunun büyük çoğunluğunu oluşturan Müslüman vatandaşlar açısından halkın sosyal sınıf bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik edici nitelikte olduğu” değerlendirmesi yapılıyor.

İddianameye göre kolaj çalışmasının sergilenmesi “soyut saygısızlık ve reddin ötesinde bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür tavırları pekiştirmeye elverişli” ve şüpheliler "subjektif olarak da bu amacı güdüyor; halkın bir kesimini yoğun bir biçimde kin ve nefrete tahrik ediyor.”

Deniz Barış Narlı

© Deutsche Welle Türkçe