Brexit İngiltere’de ırkçılığı mı tetikliyor?
28 Haziran 2016İngiltere’nin AB’den ayrılma kararının ülkede yaşayan Hint kökenli İngiliz vatandaşları ile bir ilgisi bulunmasa da sosyal medyada Hintlilere karşı ırkçılık eğilimlerine rastlanıyor. “Britanyalılar nihayet iyi bir karar verdi. Hintliler ne zaman evine dönecek?” gibi görüşler paylaşılıyor.
'Fiziksel şiddete başvuruyorlar'
İngiltere’de AB karşıtı çevrenin özellikle göç konusunu oy kazanmak amacıyla kullandığı yorumları da yaygın. Britanya Müslüman Konseyi’nden Migdaat Versi son günlerde yabancı düşmanı görüşler yansıtan 100’den fazla haberin ellerine geçtiğini belirtiyor. Guardian gazetesine bir demeç veren Versi, “Önceleri bunlar bilgisayar klavyelerinin başında yabancı düşmanı görüşlerini online yayıyorlardı. Şimdi ise gerçek hayatta fiziksel şiddete başvurdukları, dışarda sözle sataştıklarına ilişkin haberler çıkıyor” diye konuşuyor.
'Polonyalılar sosyal asalaklar'
İngiltere’nin AB’den ayrılma kararından sonra ülkede bu atmosferden etkilenenler sadece beyaz olmayan gruplar da değil. Brexit cephesinin referandum kampanyasında AB ülkelerinden İngiltere’ye göç etmiş olan örneğin Polonyalıların İngiliz halkının sırtından geçindikleri ima edilerek, "sosyal asalak" olarak eleştirildikleri biliniyor.
Cambridgeshire'da ise polisin, üzerinde “AB'den defolun - Artık Polonyalı haşarat istemiyoruz” yazılı pankartları yazanları bulmak için harekete geçtiği, bu gelişmeler üzerine Polonya’nın İngiltere Büyükelçisi’nin devreye girdiği bildiriliyor.
İngiltere'deki diğer uluslardan insanlar da mağdur
Sadece İngiltere’de yaşayan ve çalışan Polonyalıların değil, İtalyanların, Finlandiyalıların, Fransızların da bu durumdan etkilendiği belirtiliyor. Londra’daki Heathrow havalimanında yaşlı bir İngiliz emeklinin bir Alman’a, “Yakında ülkemize vize ile girip girmeyeceğinize de karar vereceğiz” cümlesini ciddi bir biçimde söylemesi de dikkat çekmişti.
Londra Belediye Başkanı: 'Şu günlerde uyanık olun'
Bu tür haberlerin neye işaret ettiğini İngiliz Polisi’ne gelen şikayatler ortaya koyuyor. Geçen perşembe günü yapılan referandumdan bu yana internet sayfalarındaki nefret suçları içeren söylemlerin -bundan dört hafta öncesine kıyasla- yüzde 57 oranında arttığı ve bu yöndeki şikayetlerin polise intikal ettiği bildiriliyor. Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan’ın İngiliz Emniyet Teşkilatı Scotland Yard’ı arayarak şu günlerde uyanık olunması tavsiyesinde bulunduğu da öğrenildi.
İngiltere’nin politikacılar ise nefret söylemlerine mesafeli durma konusunda adeta birbiriyle yarışıyor. Görevinden ayrılacağını ilan eden şimdiki muhafazakar Başbakan David Cameron “Bu tür saldırılara sabır gösteremeyiz” dedi. Cameron’ın halefi olacağı tahmin edilen ve referandum sırasında “Sınırlarımız daha iyi kontrol edilsin” sloganını sıkça kullanan Boris Johnson ise “Ufku dar bir azınlığın bu tür eylemleri tolore edilemez” ifadesini kullandı.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa/ÇA/GA