"Brexit öncüleri milyonları ortada bıraktı"
4 Temmuz 2016İngiltere'de Brexit kararı çıkmasıyla Başbakan David Cameron'ın istifasının ardından Brexit'in öncülerinden Londra eski Belediye Başkanı Boris Johnson'ın başbakan adayı olmayacağını açıklaması büyük sürpriz oldu. Ardından yine Brexit öncülerinden Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisinin (UKIP) Genel Başkanı Nigel Farage, görevinden istifa etti. İngiltere'deki gelişmeler basında geniş yankı buldu. Stuttgarter Zeitung, Farage'ın istifasını eleştirdiği bir yoruma yer veriyor:
“Şimdilerde yabancı düşmanlığı ve ırkçı saldırılar olarak kendini gösteren, tehlikeli şekilde kızıştırılan Brexit retoriğinin büyük bir bölümünden Nigel Farage sorumlu. Ama aynı zamanda Köln'deki taciz skandalına benzer vakaların İngiltere'de de olacağı uyarısı ve mülteci akınının ortamı zehirleyeceği yazılı pankartı ile Farage, Brexit yanlılarının zaferini de sağladı. Artık UKIP, parti adında da belirtilen amacına ulaşıp, Birleşik Krallığı AB'den keserek bağımsızlığına kavuşturarak görevini tamamlamış mı oldu? Farage, Brexit'in hayata geçirilmesini takip edebilmek adına Avrupa Parlamentosu'ndaki yerini korumak istiyor. Ancak bu kez parti başkanlığını bırakmak konusunda ciddi. UKIP gelecekte artık neden yana olduğunu, bugünkü duruşunun bir geleceği olup olmadığını, var ise de nasıl bir geleceği olduğunu düşünmek zorunda.”
Ludwigshafen'da yayımlanan Rheinpfalz gazetesi de Nigel Farage'ın istifasını eleştirdiği bir yoruma yer veriyor:
“Görev tamamlandı mı? Hayır, Bay Farage! AB'den nefret eden Nigel'ın gerçekten de elde ettiği tek şey, derin şekilde bölünmüş ülkesini günden güne daha da büyük bir kaosa sürüklemek oldu. Britanya’nın Brexit sonrası, siyasi, ekonomik, toplumsal nasıl devam edeceğine dair Farage tek kelime etmiyor. Muhtemelen kendisi de bilmiyor. Anlaşılan umurunda da değil zira onun önceliği farklı: O, hayatını geri istiyor. Dün bunu taraftarlarına ve karşıtlarına bildirdi. Pardon ama daha neler! Benzer şekilde, Brexit'in diğer ismi Boris Johnson'ın kısa süre önce yaptığı gibi Farage, kendisine inanmış milyonlarca İngilizi ortada bıraktı. Muhtemelen şimdi görevini, komik söylemler, hatalı sözler ya da öfkeleri kızıştırarak başaramayacağının farkında.”
Aynı konuya dair bir yoruma Mitteldeutsche Zeitung da yer veriyor:
“Farage ve Johnson, Brexit kampanyasının başına geçtiklerinde ve seçmenlerini Britanya'yı yeni bir geleceğe taşıyacaklarına inandırdıklarında sorumluluk aldılar. Bu nedenle istifaları, tutulmayan bir sözle eşdeğer. İngilizlerin yarısı onları takip etti ve onları yanlış bir yöne sürüklediler. Bu adice bir durum. Şimdi bu durumu başkaları toparlamak zorunda.”
Alman gazetelerinde Türkiye'ye yönelik bir yorum da öne çıkıyor. Türkiye'nin Rusya, İsrail ve AB ilişkileri ışığında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikadaki tutumu değerlendiriliyor:
“Terör nedeniyle köşeye sıkışmış Erdoğan şimdi yeni arkadaşlar arıyor. İsrail ile kendi attığı köprüleri yeniden kurma yolunda. Rusya Devlet Başkanı Putin ile barışma şansı da yüksek. İkisi benzer erkekler ve dünyada fazla arkadaşları yok. Erdoğan Mısır için dahi nabız yokluyor. Daha kısa süre öncesinde AB'ye, ‘Türkiye'yi bölme' suçlamasında bulundu. Şimdi ise AB'ye tam üyeliğin stratejik hedef olduğunu söylüyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Gezal Acer