1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaBulgaristan

Bulgaristan'da son 18 ayda dördüncü genel seçim

Alexander Andreev
1 Ekim 2022

Bulgaristan'da seçmenler bir kez daha sandık başında. Son 1,5 yıldaki dördüncü genel seçim, Rusya ve Avrupa yanlısı bloklar arasındaki mücadeleye sahne olacak.

https://p.dw.com/p/4Hait
Bulgaristan'da Pazar günü parlamento seçimleri yapılacak
Bulgaristan'da Pazar günü parlamento seçimleri yapılacakFotoğraf: Spasiyana Sergieva/REUTERS

Bulgaristan'da halk son 18 ay içinde dördüncü kez parlamento seçimi için Pazar günü sandık başına gidiyor.

Ülkede Nisan 2021'de planlanan takvimde yapılan seçimlerin ardından iki kez erken seçim düzenlendi. Şimdiki erken seçimlerin de Bulgaristan'daki siyasi krizi sonlandırıp sonlandıramayacağı belirsiz.

Bulgaristan'da reform yanlısı Başbakan Kiril Petkov liderliğindeki liberal hükümetin Haziran 2022'de çökmesinin ardından erken seçim kararı alınmıştı.

Değişime Devam (PP) partisi lideri Kiril Petkov
Değişime Devam (PP) partisi lideri Kiril PetkovFotoğraf: BGNES

Petkov'un merkeziyetçi Değişime Devam (PP) partisi dâhil iki liberal partinin yanı sıra eski komünist Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) ve popülist Böyle Bir Halk Var (ITN) partisi tarafından desteklenen hükümet, 2021 yılının sonunda iktidara gelmişti.

Petkov hükümeti, ITN'nin dört partili koalisyondan desteğini çekmesi sonrası 22 Haziran'da parlamentodan güvenoyu alamayınca çökmüştü.

Belirsizlikler can sıkıyor

Bulgaristan'ı Ukrayna savaşı, enflasyon ve yüksek enerji fiyatları gibi sorunların etkisini daha da artıracağı tahmin edilen zorlu bir kış bekliyor.

Bu nedenle ülkenin içinde bulunduğu siyasi belirsizlikten bir an önce çıkması her zamankinden daha büyük bir önem teşkil ediyor.

Ancak bu çok da kolay görünmüyor. Yapılan anketler, altı ila sekiz partili bir parlamento öngörüyor.

Mevcut siyasi krizin şu ana kadarki kazananı, geçmişte üç dönem başbakanlık yapmış olan Boyko Borisov liderliğindeki Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar (GERB) partisi. Oysa bu krizin sorumlusu da kısmen Borisov ve partisi GERB. Bulgaristan'da 2021 ilkbaharına kadar 10 yıldan fazla iktidarda kalan GERB dönemi de siyasi çalkantılar, sayısız yolsuzluk skandalları ve tutulmayan reform vaatleriyle geçti.

GERB lideri Boyko Borisov
GERB lideri Boyko BorisovFotoğraf: Dimitar Kyosemarliev/AFP

Şu an Borisov'un partisi bir kez daha anketlerde ilk sırada. Anketlere göre yüzde 24 oy oranına sahip olan GERB, Petkov'un partisi PP'nin yaklaşık sekiz puan önünde görünüyor. Ancak GERB'in parlamentoda çoğunluğu sağlaması beklenmiyor. Bu nedenle Borisov'un bir koalisyon ortağına ihtiyacı olacağı öngörülüyor.

Yarışta, Avrupa-Atlantik bağlantılarını güçlendirmesinden yana olan GERB ile benzer duruşa sahip iki parti bulunuyor. Ancak bu görüşteki PP ve liberal muhafazakâr Demokratik Bulgaristan (DB), Borisov'a yönelik yolsuzluk suçlamaları nedeniyle GERB ile hükümet kurmak istemiyor.

Bu yüzden GERB ile Borisovsuz bir koalisyon hükümeti kurulmasına dair senaryolar bir hayli konuşuldu. Ancak siyaset bilimci Daniel Smilov, böyle bir ihtimalin gerçekçi olmadığı düşüncesinde.

Smilov, DW Bulgarca servisi için yazdığı makalede, "GERB'in tek kaygısı, genel başkanının işini korumak. Borisov parti lideri olduğu sürece de GERB'in geçmişine sünger çekmesi imkânsız" değerlendirmesinde bulundu.

Tehlikeli milliyetçilik

Sonuç olarak en azından kağıt üstünde, bir "Avrupa-Atlantik koalisyonu" mümkün görünüyor. Ancak sadece Borisov bu denklemde olmadığı takdirde. Borisov'un partisinin başka seçeneği de yok gibi duruyor. Zira geri kalan küçük partiler, 12 yıllık iktidarının ardından GERB'i uygun bir ortak olarak görmüyor.

Siyasi yelpazenin diğer ucundaysa güçlü Rusya yanlısı duygularla harmanlanmış tehlikeli bir milliyetçilik duruyor. Bu tuhaf karışım, birçok Bulgar seçmeni radikal sağcı Yeniden Doğuş partisinin kollarına iterken bazılarını da sandığa gitmemeye ikna edebileceği düşünülüyor.

Bulgaristan bayrağı
Erken seçimlerin siyasi krizi sonlandırıp sonlandırmayacağı belirsizFotoğraf: picture-alliance/NurPhoto/H. Vladev

Anketler, Avrupa Birliği (AB) ve NATO'ya kati bir şekilde karşı olan ve sıkı bir Putin destekçisi olarak bilinen Kostadin Kostadinov liderliğindeki Yeniden Doğuş'un sandıktan üçüncü parti olarak çıkma ihtimali olduğunu gösteriyor.

Bu, diğer partilerin ve genel olarak halkın üzerindeki Rusya yanlısı baskıyı artırabilir. Bulgaristan, AB içinde en Rusya dostu ülke konumunda. Bulgarların büyük bölümü AB'ye olumlu bakıyor ve Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşı kınıyor ancak toplumda bu konuda bir bölünme olduğu da net şekilde görülüyor.

DW'ye konuşan siyaset bilimci Ivan Krastev, bu durumu, "Bulgaristan'da geleneksel olarak Rusya yanlısı duygular her zaman güçlüydü. Bugün de Bulgaristan'daki insanlar, Batı dünyasında sevmedikleri her şeyin alternatifi olarak Rusya'yı görüyor" sözleriyle yorumluyor.

Seçimde kilit konulardan biri enerji

Yükselen enerji fiyatları ve Rus gaz tedariki konusundaki gelgitler, seçim sürecinde göze çarpan diğer önemli konular olarak ön plana çıkıyor.

Rus enerji devi Gazprom, Bulgaristan'a gaz tedarikini Nisan 2022'de durdurmuştu. Bulgaristan'daki Kremlin yanlısı lobi, Yeniden Doğuş partisi ve birçok Bulgar hâlen Sofya'ya Moskova'yla uzlaşması ve gaz akışının yeniden sağlanması için çağrıda bulunuyor.

Seçmen ne kadar bıkkın?

Yeni Bulgar parlamentosundaki sandalye dağılımında, seçimlere katılım oranı da belirleyici bir rol oynayacak. Katılım oranı yükseldikçe, küçük partiler ya da milliyetçilerin desteği olmadan bir koalisyon hükümeti kurulması ihtimali de artacak. Ancak gözlemciler, son yıllarda üst üste düzenlenen çok sayıdaki seçim nedeniyle bıkkın olduğu görüşünde.

Bulgaristan'da oy kullanmak için bekleyen vatandaşlar
Bulgaristan'da geçen yıl Temmuz ayında seçim yapılmıştıFotoğraf: Hristo Rusev/Getty Images

Siyaset bilimci Andrey Raichev ise aynı görüşte değil. DW'ye konuşan Raichev, "Bu seçimin de öndeki iki erken seçim gibi olacağı yönünde bir inanış var. Ama durum böyle değil" diyor.

Raichev'e göre, önceki iki seçimde Bulgarlar tamamen yurt içindeki sorunlara odaklanmıştı. Ancak Raichev bu kez seçim tartışmalarının Bulgaristan dışındaki konular çerçevesinde yapıldığını belirtiyor. Raichev, bu konuları da Avrupa'daki yüksek enflasyon, tırmanan enerji fiyatları ve Bulgaristan'ın kapısındaki savaş olarak sıralıyor.

"Bu, yurt içindeki sorunlarımızın geri plana düştüğü anlamına geliyor" ifadesini kullanan Raichev, "Bulgaristan, küçük, fakir, güçsüz ve bağımlı bir ülke. Ve bu durumda Bulgarlar sezgisel olarak şunu biliyorlar ki birleşmeliler" diye ekliyor.

Raichev, bu nedenle Bulgar seçmenlerin siyasetçilere de şu mesajı açık bir şekilde vermesinin muhtemel olduğunu belirtiyor:

"Ülke içindeki saçmalıkları ve kavgaları unutun ve birlik olun. En azından savaş bitene kadar."