Cameron gidiyor, May geliyor

İngiltere'deki Avrupa Birliği (AB) üyeliği referandumundan yaklaşık üç hafta sonra başbakanlık el değiştiriyor. David Cameron'dan boşalan başbakanlık görevini Muhafazakar Parti'den eski İçişleri Bakanı Theresa May üstleniyor. May'e önümüzdeki aylarda İngiltere'nin AB'den ayrılmasıyla ilgili düzenlemeleri yapması ve ayrılığın olumsuz ekonomik etkilerini yumuşatma görevi düşüyor.

23 Haziran'daki referandumdan ‘ayrılma' kararı çıkması üzerine başbakanlıktan ayrılacağını duyuran David Cameron başbakan sıfatıyla son kez Avam Kamarası genel kurulunda konuşacak. Cameron'un Kraliçe Elizabeth'e istifasını sunmasından sonra Theresa May Buckingham Sarayı'nda Kraliçe'den atanma beratını alacak.

Theresa May'ın hafta sonundan önce yeni bakanlar kurulunu açıklayabileceği belirtiliyor. May muhalefetin erken seçim talebini ret ederek, seçimin bu aşamada söz konusu olmadığını duyurdu.

Corbyn de topun ağzında

59 yaşındaki Theresa May 40 yıldır başbakanlığa atanan en yaşlı politikacı oluyor. İngiltere'nin ondan önceki tek kadın başbakanı Margaret Thatcher 1990 yılında görevden ayrılmıştı.

Göç konusundaki sert tutumuyla tanınan İngiltere'nin yeni başbakanı AB'li göçmen sayısını sınırlayacağını duyurmuştu. Theresa May'ı bekleyen en zor görevin ülkesinin AB'den ayrılışını sağlamak olacağı belirtiliyor. Ayrılış müzakerelerinin ne zaman başlayacağı açıklanmadı. AB görüşmelerin en kısa zamanda tamamlanmasını istiyor.

İşçi Partisi'ndeki yönetim krizi Genel Başkan Jeremy Corbyn'e karşı ayaklanmaya dönüşüyor. Milletvekili Angela Eagle parti üyelerinin katılacağı genel başkanlık seçiminde adaylığını koymaya hazır olduğunu açıkladı. Jeremy Corbyn istifa çağrılarını geri çeviriyor. Partisinin son genel seçimler ve AB referandumundan yenik çıkmasından sorumlu tutulan Corbyn 2015 eylülünde yüzde 60'lık oy oranıyla genel başkanlığa seçilmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP/AG/HS