Cumhur İttifakı’ndaki HDP çatlağı gerçek mi?
14 Ocak 2021AKP ile Cumhur İttifakı ortaklığını sürdüren MHP, AKP sıcak bakmasa da TBMM’nin üçüncü büyük partisi HDP’nin kapatılmasına dönük hamle yapmaktan geri adım atmıyor.
HDP’nin kapısına ‘kilit vurulması’ gerektiğini söyledikten sonra AKP’den gelen ters açıklamaları dikkate almayan MHP lideri Devlet Bahçeli Kobani olaylarıyla ilgili iddianamenin kabul edildiğini duyuran mahkeme kararının ardından Yargıtay’ın harekete geçerek HDP’nin kapatılmasına dönük dava açabileceğini söyledi.
Yargıtay’ın dava açmaması durumunda kendilerinin bir dilekçe hazırlayıp HDP’nin kapatılması için başvuru yapabileceklerini de açıklayan Bahçeli, o dilekçeyi şimdiden hazırlattı. Kobani olaylarıyla ilgili iddianamenin aslında HDP’nin terörle doğrudan bağı olduğunu açıkça ortaya koyduğu iddiasıyla hareket eden MHP üst yönetimi, HDP’nin kapatılmasına ilişkin dilekçeye her türlü belge ve bilgiyi koyduklarını söylüyor.
Dilekçe hakkında DW Türkçe’ye bilgi veren MHP’li yetkililer, “HDP’yle ilgili yargılama bu yılın gündeminde olacak. Biz hazırlığımızı zaten yaptık. Siyasi partiler kanunu gereğince dilekçeyi gündeme getireceğiz” diyor. Ancak MHP, HDP’yi kapatmaya dönük dilekçeyi ne zaman Yargıtay’a sunacağını netleştirmiş değil. MHP’de oluşan tavır, önce Yargıtay’ı beklemek yönünde. Ancak Bahçeli, bu bekleyişin çok da uzun sürmemesini istiyor.
MHP’deki bu hazırlıklar AKP cephesinde tutum değişikliği yaratmış değil. AKP kulislerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti kapatmaya sıcak bakmadığına dönük mesajını Bahçeli’ye tekrar tekrar ilettiği konuşuluyor.
Peki, HDP konusunda böylesi bir fikir ayrılığı yaşayan MHP ile AKP, Cumhur İttifakı’nı daha ne kadar sürdürecek? Ya da HDP’nin gündeme taşıdığı haliyle Bahçeli, Cumhur İttifakı’ndan çekilmenin yollarını mı arıyor?
“İkisi de numara yapıyor”
Siyaset bilimci, araştırmacı Tarhan Erdem; Türk siyasi tarihinin AKP-MHP ortaklığına benzer bir ittifakı hiç görmediğini söylüyor. Erdem neden böyle düşündüğünü DW Türkçe’ye açıklarken “En baştan şunu söyleyelim. HDP konusunda çatlak da yaşamıyorlar. Çatlak varmış gibi yapıyorlar aralarında ama ittifakı bozmaktan da korkuyorlar. Dahası bozmak istemiyorlar. Çünkü birbirlerini teslim almışlar” diyor.
AKP’nin 19 yıldır iktidarda olduğunu ve gelinen noktada ekonomik darboğaz ve hukuk sisteminde yaşanan sıkıntılar yüzünden sürekli oy kaybettiğini söyleyen Erdem, “Erdoğan, MHP ile öyle bir ortaklık içine girdi ki; ne olursa olsun ortağını bırakmak istemiyor. Çünkü MHP olmazsa bir türlü birinci parti olmayacak” değerlendirmesi yapıyor. MHP’nin de AKP olmadığı takdirde meclise giremeyeceğini dile getiren Erdem; AKP ile MHP ortaklığının muhalefet cephesi çok sıkı şekilde genişlemediği sürece bitmeyeceğini düşünüyor.
Erdem’e göre MHP’nin HDP konusunda AKP’ye karşın hamle yapması da bütünüyle bir “algı operasyonu”.
Erdem, “AKP de, MHP de, Erdoğan da, Bahçeli de, her ikisi de numara yapıyor. Ekonomiyi konuşmamak, ülkedeki hukuksuzluğun konuşulmasını önlemek için şimdi akıllarına HDP geldi, ordan yürüyeceklerini düşünüyorlar. Üstelik AKP, sanki MHP’ye karşıymış gibi bir tavır içine giriyor. Biz buna siyasette otoriter rejimi koruma, kollama operasyonu diyoruz” diye konuşuyor.
"Bahçeli'ye güç testi”
Siyaset Bilimci Prof. Menderes Çınar, Bahçeli’nin asıl amacının Cumhur İttifakı’nın geleceğini garantiye almak olduğu düşüncesinde. Çınar, DW Türkçe’ye “Bahçeli, ittifak içindeki etkisini perçinleştirmeye, gündem yaratmaya çalışıyor. Bunun için de mecliste kendisinden yüksek oy oranıyla temsil edilen HDP’yi hedef alıyor” derken, aslında AKP’nin de bu hedefe destek verdiğini söylüyor.
“Cumhur İttifakı, HDP’nin etkisini kırmak için kurulmuştu” diyen Çınar, AKP’nin bu ittifakı korumaktan başka fazla seçeneğinin olmadığını söylüyor. Bahçeli'nin HDP'nin kapatılmasında ısrar ettiği sürecin Cumhur İttifakı’nın geleceğinden çok MHP'nin ittifak içindeki etkisine dair ipucu vereceğini öngören Çınar “Bahçeli için bir güç testi bu süreç. Gündemi ne kadar meşgul edecek onu da göreceğiz ama Cumhur İttifakı’nın çatlayacağını düşünmüyorum” diyor.
“İttifak çatlamayacak ama güç kaybedecek”
Siyaset Bilimci Berk Esen, Bahçeli’nin Erdoğan’ı sadece HDP konusunda değil Osman Kavala davası, AB ve Amerika’yla ilişkiler konularında da sürekli sert bir pozisyon almaya zorladığını söylüyor. Esen, “MHP’nin HDP’ye kapatma davası girişimi de, Erdoğan’ın bütün esnekliğini bitirmeye dönük” derken, Cumhur İttifakı’nın hızlı oy kaybı yaşadığı bu dönemde Erdoğan’ın ittifakta kalmaktaki ısrarının önümüzdeki süreçte daha da sorgulanacağını öngörüyor.
Esen, “Erdoğan’ın ciddi bir açmazı var. O da Cumhur İttifakı’nda sürdürmek zorunda olması. Ne zaman Erdoğan, MHP dışında aktörlerle temas kurmaya çalışsa Bahçeli kendini güvenceye almak için çıkışlar yapıyor. Ve AB’yle, Amerika’yla iyi ilişkilerden söz eden Erdoğan, birden bire ters dönüyor. Bu ittifak çatlamayacak ama MHP’nin AKP’yi zayıflattığı, güç kaybını artırdığı bir ortaklık olduğunu daha açık bir şekilde ortaya koyacak” yorumunu yapıyor.
MHP, HDP hakkında kapatma davası açılması için dilekçeyle girişimde bulunabileceğini Siyasi Partiler Kanunu’nun 100. maddesine dayandırıyor. Siyasi partiler hakkında kimlerin, nasıl dava açabileceğini düzenleyen 100. maddeye göre, bir siyasi partinin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı kendi başına dava açabildiği gibi adalet bakanının ya da bir siyasi partinin isteği üzerine de dava açabiliyor.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe