Cumhuriyet çalışanları demir parmaklıklar ardında
Cumhuriyet Gazetesi'nin tutuklu yargılanan yazar, yönetici ve avukatları 24 Temmuz'da ilk kez hakim karşısına çıkacak. Merakla beklenen dava öncesi DW Türkçe Cumhuriyet operasyonundan bu yana yaşanan gelişmeleri derledi.
Sabah saatlerinde operasyon
31 Ekim 2016'da 15 Temmuz soruşturmaları kapsamında Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon düzenlendi. Operasyonda, Cumhuriyet Gazetesi'nin, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'nun da aralarında bulunduğu 18 yönetici ve yazarı hakkında gözaltı ve arama kararı çıkarıldı.
Tutuklu yargılama kararı
5 Kasım 2016'da "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" suçlamasıyla gözaltına alınan Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Turhan Günay, Bülent Utku, Önder Çelik ve Eser Sevinç tutuklandı. Can Dündar ile Akın Atalay hakkında "yurt dışında olması ve kaçma ihtimali bulunması" gerekçesiyle tutuklanmaları yönünde karar istendi.
Atalay'a gözaltı
Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay 11 Kasım 2016'da Almanya'dan Türkiye'ye dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınmasının ardından tutuklandı. MİT Tırları davasında yargı süreci devam eden gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ise Almanya'da yaşamını sürdürüyor.
Ahmet Şık: Gözaltına alındım
Gazetenin yazarlarından Ahmet Şık, 29 Aralık 2016'da Twitter'da "Gözaltına alınıyorum. Bir tweetle ilgili olarak savcılığa götürülecekmişim" diye yazdı. Şık'a sorgusunda aralarında Tahir Elçi'nin ölümü ve IŞİD-Nusra Cephesi saldırılarına dair tweetleri ile MİT tırlarına ilişkin haberleri sorulduğu bildirildi. Ahmet Şık 30 Aralık'ta tutuklandı.
Protestolardan Cumhuriyet Nöbeti'ne
Gazeteye yönelik operasyon sonrasında düzenlenen protestolar kısa sürede vatandaş, gazeteci, sivil toplum dernekleri, meslek örgütleri ve sanatçıların katıldığı Cumhuriyet Nöbeti'ne dönüştü. Nöbette, "Biz buradayız. Yarın akşam da buradayız, gündüz de buradayız. Her akşam 19.00'da bu çağrıyı yineleyeceğiz” sloganı kullanıldı.
Türkiye ve tutuklu gazatecileri
Gazeteye düzenlenen operasyon ve tutuklamalar uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Avrupa Birliği (AB) kurumlarından gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yapılırken, Avrupa Parlamentosu'nda grubu bulunan tüm partiler Cumhuriyet gazatesi ile dayanışma göstermek üzere ortak bir mektup kaleme aldı. İlk mektup, gazetenin çizeri Musa Kart'a gönderildi.
Aylar sonra gelen iddianame
Cumhuriyet iddianamesi 156 gün sonra, 4 Nisan'da tamamlandı. Gazetenin yöneticisi ve yazarı olan 19 isim “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “silahlı terör örgütüne üye olma” ile suçlandı, hapis cezası talep edildi. İddianamede Cumhuriyet yazar ve gazatecilerinden 61 gün sonra gözaltına alınıp, tutuklanan Ahmet Şık'ın dosyası da ana dosya ile birleştirildi.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde burukluk
Gazetecilere özgürlük sloganıyla sayısız örgüt, kurum ve kuruluş tutuklu gazatecilere yönelik kampanyalar düzenliyor, derhal serbest bırakılmalarını talep ediyor. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Türkiye'de tutuklu gazatecilere yönelik çağrılar öne çıktı.
Yonca Şık: Adeta bir toplama kampı
Tutuklu yazar ve yöneticilerin eşleri ve aileleri mücadalelerini sürdürüyor. Yakınlarının serbest kalması için sosyal medyada kampanyalar düzenliyor, farklı ülkelerde toplantı ve panellere katılıyorlar. DW Türkçe'ye konuşan Ahmet Şık'ın eşi Yonca Şık, "Silivri Cezaevi bir toplama kampını andıran kocaman bir kompleks" diyerek, "Haklılığın verdiği gücün kendilerini diri tuttuğunu" söylemişti.
Nazire Gürsel: Tüm haklarımız gasp edildi
Tutuklanan Cumhuriyet yazarı Kadri Gürsel aynı zamanda Uluslararası Basın Enstitüsü'nün yönetim kurulu üyesi ve Türkiye direktörü. Eşi gazeteci Nazire Gürsel DW Türkçe'ye, eşinin tecritte olduğunu ve savunmasını kısıtlı şartlar altında hazırlayabildiğini anlatmıştı.
Ve 24 Temmuz
12'si tutuklu yargılanan 19 kişi hakkında 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezaları isteniyor. İddianamede gazetede yayınlanmış haber ve makalelerin yanı sıra Twitter paylaşımları da delil sayıldı. 24 Temmuz'da ilk duruşması görülecek davanın 5 gün sürmesi bekleniyor. Hazırlayan: Gezal Acer © Deutsche Welle Türkçe