Bitmeyen tartışma

Londra'da düzenlenecek olan 2012 Yaz Olimpiyat Oyunları’na az bir süre kaldı. Hazırlıklar son hızıyla sürerken, sporseverler de yarışların heyecanına şimdiden kendilerini kaptırmış durumda. Ancak her olimpiyat öncesi olduğu gibi bu kez de en çok gündeme gelen konulardan biri “doping”. Son yıllarda geliştirilen yeni teknolojilerle birlikte, doping yapanları tespit etmek artık çok daha kolay. Oyunların üzerinden yıllar geçmiş olması da, doping yapmış sporcuları kurtarmaya yetmiyor. Zira, olimpiyatlar öncesinde ve oyunlar süresince sporculardan alınan kan ve idrar örnekleri, yaklaşık 8 yıl boyunca saklanıyor. Geçtiğimiz 8 yıla ait örneklerin, yeni teknolojiler ışığında tekrar testten geçirilmesi mümkün. Ancak bugüne kadar, bu yola başvurulmamış olması, Uluslararası Olimpiyat Komitesi hakkında tartışmaları da beraberinde getirdi.

İncelemeler Lozan'da yapılıyor

Dünya Dopingle Mücadele Ajansı WADA’nın laboratuvarı İsviçre'nin Lozan kentinde bulunuyor. 2004 yılından bu yana olimpiyatlarda sporculardan alınmış olan yaklaşık 15 bin kan ve idrar örneği burada muhafaza ediliyor. Tüzük gereği, bu örnekler 8 yıl boyunca saklanıyor. 2004 yılında Atina Olimpiyatları’na katılan sporculardan alınmış olan örnekler gelecek 3 ay içerisinde imha edilecek.

Alman Birinci Kanalı ARD’nin haberine göre, geçtiğimiz zaman zarfında doping testi konusundaki teknolojilerin gelişmesine karşın, 8 yıldır saklanan örnekler hiç yeniden test edilmedi.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Tıp Komisyonu Başkanı Arne Ljungqvist, 2004 yılında alınan örneklerin neden daha sonra yeniden incelemeden geçirilmediğini şöyle açıklıyor: “Neden bunu yapmak zorunda olalım ki? Neyi yeniden test edelim? O zaman uygulanan test yöntemleri gayet iyiydi. Yeniden bakmamızı gerektiren bir şeyler olduğu yönünde en ufak bir bilgi yok.”

"Dopingli örnekler çıkabilir"

Oysa uzmanlar farklı görüşte. Köln’deki doping kontrol laboratuvarı uzmanlarından ve dünyanın en önde gelen doping araştırmacılarından Mario Thevis, çok sayıda yeni ve gelişmiş test yöntemi olduğunu belirterek bu yöntemlerin daha önce sporculardan alınmış örnekler için de kullanılması gerektiğini belirtiyor. Thevis, "Geçmişte belki de bir ilaç kullanıldı ve olimpiyatların başlamasından 14 gün önce bırakıldı; 2004 yılında yapılan incelemelerde de tespit edilemedi. Bugün artık kullanılan daha iyi yöntemlerle, bu gibi durumlarda doping kullanılmış olduğunu tespit edebiliyoruz" şeklinde konuşuyor.

Gözler Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nde

Dünya Dopingle Mücadele Ajansı Direktörü David Howman da ARD’nin incelemeleriyle ortaya çıkarttıklarının ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin buna tepkisinin kendisini şaşırttığını söylüyor: “2004 yılından bu yana testlerin iyileştirilmesi için büyük paralar harcadık. Çünkü doping maddelerini daha iyi şekilde tespit edebilmek istiyoruz. Bugün bu testler daha iyi durumda. Bu yeni testler 2004 yılında alınan örneklere uygulandığında, büyük ihtimalle, pozitif sonuç verenler bulunacaktır.”

"Geç kalınmış olacak"

WADA’nın konuyla ilgili özel komitesi 18 Mayıs’ta toplanacak. Howman, bu kurula Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyelerine örneklerin yeniden testten geçirilmesini salık verecek. Sonuçta bu örneklerin yeniden testlerden geçirilip geçirilmeyeceği konusunda son sözü Uluslararası Olimpiyat Komitesi söyleyecek.

Komite üyelerinden Richard Pound 2012 Yaz Olimpiyat Oyunları'na kadar beklenmesi halinde geç kalınacağını belirterek, "Şimdi yeni yöntemleri kullanmak zorundayız. Bunlar kullanıldığı takdirde muhtemelen bazı doping vakaları ortaya çıkarılacaktır. Böyle vakalar olmuş olmasa bile biz Uluslararası Olimpiyat komitesi olarak bunun incelemelerini yapmakla yükümlüyüz, zira örnekleri bu kadar uzun zaman depoda tutup da hiçbir şey yapmamış olmamız tam bir maskaralık örneği olur. Bir şekilde bir sonuç ortaya koymalıyız" diyor.

Üç ay içinde imha edilecek olan 3 bini aşkın kan ve idrar örneği bulunuyor ve tüm bunların yeniden incelemeden geçirilmesi için acele edilmesi gerekiyor, zira zaman artık daraldı.

© Deutsche Welle Türkçe

Florian Bauer / Çeviren: Başak Özay

Editör: Ayhan Şimşek