1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan’ın genel başkanlığıyla AKP’de neler değişecek?

22 Mayıs 2017

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanlığı görevini de üstlenmesiyle Türkiye’de ‘partili cumhurbaşkanlığı’ dönemi de başlamış oldu.

https://p.dw.com/p/2dLSW
Türkei - AKP-Parteitag - Präsident Recep Tayyip Erdoğan
Fotoğraf: Reuters/Murat Cetinmuhurdar/Presidential Palace

Parti başkanlığıyla birlikte 15 yıldır iktidardaki AKP’yi ‘yeniden yapılandıracak’ Erdoğan’ın, 2019 seçimlerine kadar ülkeyi OHAL’le yönetmesine kesin gözüyle bakılıyor. Parti temsilcileri, AKP’nin “AB’ye tam üyelik hedefinden şaşmayacağını” söylese de "Kimse bize demokrasi dersi vermeye kalkmasın” demekten de geri durmuyor.

16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumundan yüzde 51’lik galibiyetle çıkan AKP, anayasa değişikliğine giden yoldaki ilk adımı attı. AKP’nin 3.Olağanüstü Kongresi’nde parti genel başkanlığına ‘tek aday’ gösterilen Erdoğan, kongre delegelerinin neredeyse tümünün oyunu alarak parti genel başkanı oldu. Erdoğan’ın AKP Genel Başkanlığı görevini de almasıyla ‘partili cumhurbaşkanlığı sistemi’ne geçiş yapan Türkiye’de hem iç hem de dış politikada ne tür değişiklikler yaşanacağı merakla bekleniyor.

"2019'a kadar OHAL'e devam"

AKP yönetiminin neredeyse baştan aşağı yenilendiği kongrede, 3 Kasım 2019’da yapılacak parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimini işaret ederek, “Çok çalışacağız. Bir sıçrama dönemi başlatacağız” diyen Erdoğan; Ankara kulislerinde sıkça sorulan “OHAL ne zaman bitecek?” ve "AKP Türkiye’ye nasıl bir değişim yaşatacak?” sorularına da açıklık getirdi. Erdoğan “Huzur bulana kadar OHAL kalkmayacak” mesajını yinelerken, AKP’li yetkililer bu mesajın alt metninin de “2019’da kadar OHAL’e devam” şeklinde okunmasını istiyor. Aynı yetkililer bunun nedenini de, “Çünkü Erdoğan başkanlığındaki AKP’nin temel önceliği terörle mücadele olacak. Hem FETÖ hem de PKK ile mücadele ederken OHAL’in kaldırılması mümkün değil” sözleriyle aktarıyor.

En az 10 bakan değişebilir

Erdoğan’ın partinin başına geçmesinin "yeni atılım dönemi” olarak adlandırıldığı AKP’de, sözü edilen atılımı da ‘yeni kadroların’ yapması bekleniyor. Erdoğan’ın kongrede de sözünü ettiği gibi bu kadrolar yenilenen teşkilatlardan, yenilenen yerel yönetimlerden oluşacak. Erdoğan her ne kadar açıktan konuşmayı istemese de, Ankara’da önümüzdeki günlerde kabine değişikliğine kesin gözüyle bakılıyor. Öyle ki, kabinedeki bu değişikliğin en az 10 bakanı kapsaması planlanıyor. Erdoğan’ın “İcraatlarda sıçrama olacak, ekonomide yeni reformlar olacak” sözlerine gönderme yapan parti yetkilileri, olası kabine revizyonunun en çok ekonomi yönetimini etkileyeceğini öngörüyor.

Erdoğan ivmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanlığı’nı da üstlenmesiyle tüm partinin ‘daha çok’ çalışacağını düşünenler, bu çalışkanlığın sosyal reformlardan, kadın ve gençlik haklarına kadar uzanan kapsamlı bir transformasyon sürecini de beraberinde getireceğine inanıyor. AKP Kadın Kolları Dış İlişkiler Başkanı Meryem Göka, DW Türkçe’ye bu durumu şöyle anlatıyor:

"Partimizin 4 milyon 350 bin kadın üyesi var. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın parti başkanlığıyla birlikte her alanda olduğu gibi kadın hakları konusundaki çalışmalarımız da büyük ivme kazanacak. Çünkü bizi hep destekledi. Değişimin en önemli konularından biri kadın konularıdır. Bütün cumhuriyet tarihi boyunca kadınların parlamentodaki temsil oranı yüzde 4,6’ydı. Biz son seçimlerde bu oranı 17,8 oranına kadar getirdik. Bizim bir hedefimiz, bunu daha ileri götürmek. Cumhurbaşkanımız halkla doğrudan temas kuracak. Yeni politikalar geliştirmekte çok daha aktif ve etkin olacağız. “

“AB hedefinde şaşma yok ama..”

AB’den gelen demokrasi ve insan hakları uyarılarını yersiz bulan, AB’nin Türkiye’ye haksızlık yaptığını öne sürüp Türkiye’nin AB üyeliğini de referanduma götürebileceği mesajı veren Erdoğan’ın, AKP genel başkanlığı döneminde Türkiye-AB ilişkilerinin nereye gideceği de merak konusu. AKP’nin kongreyle yenilenen yeni yönetiminde MKYK’daki yerini koruyan Ravza Kavakçı, Türkiye-AB ilişkilerinin tüm yönleriyle partide değerlendirileceğine dikkat çekiyor. Kavakçı, DW Türkçe’nin “AKP, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefinden şaşacak mı?” sorusunu yanıtlarken, “Hayır, tam üyelikten şaşma yok” diyor ve ekliyor:

"AB konusunda zaman zaman ümidimizi kaybediyoruz. Ama hatırlayın, 2002’den sonra başlayan reform sürecinde Kopenhag kriterleriyle değil, Ankara kriterleriyle yolumuza devam edeceğimizi söylemiştik. Türkiye, eski Türkiye değil. AB ile ilişkilerimiz gerildi, evet. Çünkü 15 Temmuz gecesi AB’den hiç ses çıkmadı. Ayıp. Sonra kimse kalkıp bize demokrasi dersi vermesin. Biz hedeflerimizden şaşmıyoruz ama AB’nin de ahde vefa ilkesini uygulaması gerekir.  Vize ve göç konularında Türkiye’ye hakettiği kolaylıkları sağlaması gerekir. ”

Kavakçı, Erdoğan’ın parti başkanlığı ile birlikte başlayacak yeni reform dönemi için de “16 Nisan’da halkımız, anayasa reformunu onaylayarak en büyük reformu gerçekleştirdi. Şimdi bizim vazifemiz, meclisten uyum kanunlarını geçirmek olacak. Genç ve dinamik bir ekiple çok çalışacağız” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara