"Kürtlere özerklik Suriye'nin bölünmesi anlamına gelir"
19 Şubat 2019Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın üst düzey danışmanlarından Buseyna Şaban, Suriyeli Kürtlere özerklik verme konusuna karşı olduklarını açıkladı.
Moskova'da düzenlenen Ortadoğu Konferası çerçevesinde Reuters'a konuşan Şaban, "Özerklik Suriye'nin parçalanması anlamına gelir. Suriye'nin parçalanmasına izin vermeyiz" diye konuştu. "Suriye tüm insanların buluşma noktası ve tüm insanlar Suriye yasaları ile anayasası karşısında eşit" diyen Şaban, Kürtlerin Suriye halkının "kıymetli ve çok önemli bir parçası" olduğunu dile getirdi.
Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda yaşayan Kürtler, Esad yönetimi ile uzlaşma sağlamak için hazırladıkları yol haritasını geçtiğimiz hafta Rusya'ya sunmuştu. Amerika Birleşik Devletleri'nin askerlerini çekme kararı sonrası Suriyeli Kürtler, bölgede kurdukları otonom yapıyı korumak istiyor. Suriyeli Kürtler, Esad yönetimi ile anlaşma sağlayarak Türkiye'nin Suriyeli Kürt grupların bölgedeki varlığına yönelik olası bir operasyonunu engellemek için çaba sarf ediyor.
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mekdad, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada Kürt gruplarla yapılan görüşmeler hakkında iyimser mesajlar vermiş, ancak Suriyeli Kürtlerin Şam'dan taviz koparmak için çetin bir yol izlemesi gerekeceğini dile getirmişti.
Türkiye'ye güvenli bölge tepkisi
Şaban, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Türkiye'nin Amerikan askerlerinin çekilmesinin ardından Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge kurulması yönündeki planını da eleştirdi. Şaban, güvenli bölge fikrinin altında "yasadışı toprak gasbının" yattığını söyledi.
Esad'ın danışmanı, "Türkiye'nin yeni arzusu başkalarının toprağını ele geçirmek. Ve bence Osmanlı İmparatorluğu'nu canlandırmak ve yeniden yaratmak isteyen Erdoğan'la karşı karşıyayız. Ancak bunu yapabileceğini düşünmüyorum çünkü bizim halkımız toprağımızı korumak için orada" diye konuştu.
200 aile tahliye edilmeyi bekliyor
Suriye'nin kuzeydoğusunda IŞİD'in elindeki son toprak parçası olan Baghuz'a yönelik operasyon sürerken, Birleşmiş Milletler'den (BM) bölgede mahsur kalan sivillerle ilgili uyarı geldi.
Bölgede yaklaşık 200 ailenin olduğunu açıklayan BM'nin İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, "Bazı aileleri ayrılmasına IŞİD'in engel olduğunu anlıyoruz. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin ve sahadaki müttefiki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) artan hava ve kara saldırılarına maruz kalmayı sürdürüyorlar" dedi.
Öte yandan Suriye Demokratik Güçleri tarafından yapılan açıklamada IŞİD'lilerin ve sivillerin tahliyesi için kamyonların bölgeye ulaştığı belirtildi. AFP'ye konuşan SDG sözcülerinden Adnan Afrin "onlarca sivil ve bazı IŞİD'liler SDG'ye teslim oldular" dedi. Bölgeden ayrılanlar arasında yabancıların da bulunduğunu belirten Afrin, bu kişilerin ülkeleri ve sivil mi yoksa IŞİD'li olduklarına dair bir bilgi vermedi.
Belkemiğini YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri, 2011 yılından bu yana iç savaşın sürdüğü Suriye'nin doğusundan IŞİD'i çıkarmak için operasyona Eylül ayında başladı. Son aylarda hız verilen operasyon sonucu bölgede yaklaşık 700 kadar IŞİD'linin kaldığı tahmin ediliyor. IŞİD örgütü 2014 yılında Suriye ve Irak topraklarında güçlenmeye başlamıştı. Suriye'nin Rakka ve Irak'ın Musul kentlerini işgal eden örgüt, halifelik ilan etmiş, Suriye'nin kuzeyinde büyük bir toprak parçasında kontrolü sağlamıştı.
rtr/ÖA,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe