Esad’a takvim baskısı

70’ten fazla ülkenin katıldığı Suriye Halkının Dostları toplantısı, yoğun müzakerelere sahne oluyor.

Ev sahibi Türkiye’nin başı çektiği bazı ülkelerin, Esad rejiminin oyalama taktiklerine karşı sert kararlar alınması, Esad’a adım atması için “son tarih” verilmesi gibi önerileri gündeme getirdiği öğrenildi.

Batılı bazı ülkeler ise sonuç bildirisinde daha dengeli bir dil kullanılması, Annan Planı’na fırsat tanınması için görüşmelerini sürdürüyor. Suriye yönetimine, Annan Planı’nı uygulaması için bir “son tarih” (deadline) yerine , “takvim” (timeline) verilmesi seçeneği üzerinde duruluyor.

Erdoğan: Esad zaman kazanma peşinde

Toplantı, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sert mesajları ile başladı. Esad rejimine karşı BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) karar alınmasını engelleyen Rusya ve Çin’i eleştiren Erdoğan, Annan Planı konusunda da umutsuz olduğu mesajını verdi. “Annan’ın girişimlerinin sonuç vermesini canı gönülden istiyoruz. Ama gerek bize gerek uluslararası topluma söz veren ama bunu sadece zaman kazanmak için kullanan Suriye yönetiminin Kofi Annan’ın teklifini de aynı şekilde kullanması muhtemeldir,” diyen Erdoğan, ülke temsilcilerine şu sözlerle çağrıda bulundu:

“Bu rejimin iktidarda kalmasını sağlayacak hiçbir planı desteklememiz söz konusu değildir. Olmamalıdır. Bugün geldiğimiz noktada söylem birlikteliği de yeterli değildir. Eylem birliğini de sağlamak gerekmektedir. Biz Suriye halkının ve Suriye halkını temsil eden Suriye Ulusal Konseyi'nin demokratik bir Suriye kurma azim ve kabiliyetine gönülden inanıyoruz” dedi.

Erdoğan, Esad yönetiminin somut adım atmaması durumunda BM Güvenlik Konseyi’nin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Güvenlik Konseyi bunu yapmaktan bir kez daha kaçınırsa, uluslararası toplumun elinde Suriye halkının meşru mücadelesini desteklemekten başka hiçbir çıkar yolu kalmayacaktır” dedi.

Westerwelle’den temkinli açıklamalar

Toplantıya katılan Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Türkiye’nin Suriye’de şiddete son verme konusundaki çabalarını överken, Erdoğan’ın dile getirdiği talepler konusunda temkinli bir dil kullanmaya özen gösterdi. Annan planına şans verilmesi gerektiğini, ancak Esad rejiminden artık kan dökülmesine son verilecek somut adımlar atması gerektiğini vurgulayan Westerwelle, şunları söyledi:

“Ben bir takvimden yanayım ama bir son tarihe karşıyım. Çünkü Suriye yönetimine bir son tarih verilmesi, yarar yerine zarar verebilir. Yanlış anlaşılabilir. Böyle bir dönemde bu katliamların sürmesine davetiye çıkarabilir.”

Westerwelle, Suriye konusunda önemli bir dönemeçte bulunulduğunu, İstanbul’daki toplantının belirleyici bir toplantı olduğunu belirtirken sözlerini şöyle sürdürdü:

“Esad rejiminin baskıları, işlediği katliamlar hiçbir şekilde kabul edilemez. Yaptırımları ağırlaştırmaya, yeni önlemler almaya devam edeceğiz. Siyasi olarak da baskıyı artıracağız. Siyasi bir çözüm istiyoruz. Kofi Annan planına bir şans tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Başarılı bir çalışma için Annan’a şans vermeliyiz. Ancak bu sonu gelmeyen müzakereler süreci olamaz. Şu anda değer taşıyan tek şey, şiddetin sol bulmasıdır. Bu da Esad rejiminin sorumluluğundadır”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Ayhan Şimşek / İstanbul

Editör: Banu Wöltje