1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Frankenpost: Bir hata kıvılcımı ateşleyebilir

12 Ağustos 2020

Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlik, Rusya'nın koronavirüse karşı ilk aşıyı tescil etmesi ve Kuzey Akım 2 boru hattı projesinin geleceği, Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/3gofP
Symbolbild Flaggen Türkei Griechenland
Fotoğraf: Imago Images

12.08.2020 - Alman basınından özetler

Hof kentinde yayımlanan Frankenpost gazetesi, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege ve Akdeniz'de yaşanan gerilimi konu alıyor:

"Türkiye de Yunanistan da söylemlerinde kendilerini karşı tarafın adil olmayan davranışına maruz kalmış ve sorunları müzakere masasında çözmek isteyen mağdur rolüne sokuyor. Bu, AB ve NATO açısından bir fırsat doğuruyor. Türkiye de Yunanistan da bir savaş istemiyor. Bir savaşın yaratacağı ekonomik ve siyasi hasar çok büyük olur. Tehlike ise şurada: Siyasetçiler ülkelerindeki havayı öyle geriyor ki, bir hata ya da yanlış anlama, barut fıçısına düşen kıvılcım etkisi gösterebilir."

Rusya'nın koronavirüse karşı ilk aşı tescilini yaptığını açıklaması, aşı geliştirmek için gerekli üçüncü faz testlerinin tamamlanmamış olması nedeniyle uluslararası arenada kuşkuyla karşılandı. Süddeutsche Zeitung'un yorumu şöyle:

"Rusya, koronavirüse karşı ilk aşıyı, etkinliğini ve yaratabileceği zararı iyice araştırmadan tescil etti. Konu bir pandemi olduğunda, bu insanlığa yönelik bir hizmetten ziyade ihmalkarlık. Uzmanlar haftalardır aşı geliştirme çalışmalarının hızlandırılmasının aceleciliğe yol açabileceği konusunda uyarıyor. Bu sadece Rusya değil, ABD için de geçerli. Siyasi baskı altındaki Donald Trump, başarıyla övünebilmek ve Kasım ayındaki başkanlık seçimlerini kazanabilmek için aşı konusunda bastırıyor. Bu berbat propagandada Vladimir Putin bir adım daha öne çıkarak kızını kobay faresi olarak kullandı. Sanki bu iyi bir bilimsel çalışmanın yerini alabilirmiş gibi. Şükür ki Avrupa'da böyle birşey düşünülemez bile. Buna rağmen Avrupa hükümetleri tutumlarını belli etmeli. Çünkü diğer ülkeler de Rusya örneğini takip edebilir ve daha da fazla insanı tehlikeye atabilir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un aynı konudaki yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Putin'in sözde aşı tescilinin arkasında yatan, insanlar üzerinde öngörülen devasa bir deney. Kremlin, Haziran ayı başında açıklanan, aşının güvenlik ve etkinliğinin 38 gönüllü üzerinde deneneceği ve altı ay sürmesi planlanan ilk iki faz deneylerin sonuçlanmasını bile beklemek istemedi. Ortada aşıyla ilgili güvenilir bilgi verebilecek klinik veriler yok, en azından yayımlanmadı. Putin için kızlarından birinin aşıyı yaptırması ve yan etki göstermemesi yeterli."

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşmesi sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı konusunda ABD'ye sert mesajlar verdi. Maas, enerjide Rusya'ya bağımlılığı artıracağı gerekçesiyle projeye karşı çıkan ve Avrupalı şirketlere yaptırım tehdidinde bulunan ABD yönetimine "Enerjiyi nereden alacağımıza biz karar veririz" mesajı gönderdi.

Märkische Oderzeitung gazetesinin konuya ilişkin yorumu şöyle:

"Baltık Denizi'nde 1200 kilometre uzunluğundaki ve daha 160 kilometrelik bölümü tamamlanmamış borular yatırım enkazı olarak mı kalacak, henüz belli değil. ABD'nin hedefi ne pahasına olursa olsun buymuş gibi görünüyor. Güya Avrupa Rusya'ya bağımlı hale gelecekmiş. Böyle bir endişenin dayanağı bulunmadığını konudan anlayan herkes biliyor. Asıl konu, Amerikalıların Avrupa'yı kendi sıvı gazını satıp ciro elde edeceği bir pazar haline getirmek istemesi. 5G şebekesi konusunda Çinli Huawei firması gibi Kuzey Akım da geleceğin dünyasının uyarıcı bir habercisi. Avrupa ABD, Rusya ve Çin'in çıkarları arasında öğütülme tehlikesiyle karşı karşıya. AB bu kaderden sadece kararlı ve kendi ayakları üstünde duran bir aktör olarak kurtulabilir. Maalesef Kuzey Akım örneğindeki gibi hep bunun tam tersi oluyor."

DW/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe