1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Frankfurt Kitap Fuarı'na geri sayım başladı

Jülide Danışman6 Ekim 2008

60. Frankfurt Kitap Fuarı için hazırlıklar sürüyor. Türk edebiyatına ağırlık veren, bu alanda kurulan ilk yayınevlerinden olan Dağyeli de Frankfurt Kitap Fuarı’na hazırlanan yayınevlerinden biri.

https://p.dw.com/p/FT71
Türkiye'nin konuk ülke olduğu Frankfurt Kitap Fuarı 15 Ekim'de başlayacak
Türkiye'nin konuk ülke olduğu Frankfurt Kitap Fuarı 15 Ekim'de başlayacakFotoğraf: AP

1982’de Frankfurt’ta kurulan Dağyeli Yayınevi, ilk yıllarında Aras Ören, Zafer Şenocak, Güney Dal gibi Almanca yazan Türk kökenli yazarların eserlerini yayımladı. Daha sonraki yıllarda Türk edebiyatından örnekler de Alman okuyucunun beğenisine sunuldu. 2000 yılında yayınevinin yönetimini üstlenen Jeanine Dağyeli ve Mario Pschera, programa Türki Cumhuriyetler’in yazarlarını da kattı.

Mario Pschera, onlarca yıldır Almanya'da Türk edebiyatından çeviriler yapılmasına rağmen, Türk edebiyatının hak ettiği yerde olmadığını belirtiyor. Alman okuyucuların keşfedebileceği bir çok yazar olduğunu dile getiren Pschera, "Bu yazarlar, Batı’daki Türkiye imajını yansıtmak yerine çağdaş Türkiye’yi temsil ediyorlar. Türkiye’nin çelişkileri ve modernliğini ortaya koyuyorlar. Almanya’da hala oryantalistlerin veya bu çizgideki yazarların çizdiği Türkiye tablosu hakim; minareler, Padişahın haremi... Ama bunlar gerçek Türkiye değil" diyor.

Farklı yazarlar Dağyeli'nde

Dağyeli Yayınevi’nin programında, Türkiye’de bir çok kişinin şiirlerini ezbere bildiği Nazım Hikmet, Orhan Veli, Ahmed Arif gibi şairlerin yanısıra Nalan Barbarosoğlu gibi kendi ülkesinde bile yeterince tanınmayan yazarlar yer alıyor. Siyasi yelpezanin solunda duran, kendi dünya görüşlerine uygun yazarları tercih ettiklerini belirten Pschera, arada farklı örneklerin bulunduğunu vurguluyor. Metin Kaçan'ın verilecek en iyi örneklerden biri olduğunu belirten Pschero, Kaçan'ın siyasi söylemi olmayan, ama yine de çok önemli gördüklerini bir yazar. Çünkü Türkiye’nin Almanya’da hiç tanınmayan veya çok az tanınan bir yönünü temsil ediyor.

Kitap Fuarı'na hazırlıklar

Metin Kaçan’ın ”Fındık Sekiz,” Nalan Barbarosoğlu’nun ”Gümüş Gece,” Yorgo Valasiadis’in ”Tatavla’ya Kar Yağıyor” isimli romanları ile Türk karikatür tarihini anlatan ”Padişah’ın Burnu,” Dağyeli Yayınevi’nin Frankfurt Kitap Fuarı için hazırladığı yeni kitaplar arasında yer alıyor. Dağyeli Yayınevi’nin sahibi Mario Pschera, yayımladıkları kitaplar sayesinde Alman okuyucuların Türkiye’yi ve Türkler’i daha iyi tanıdığını, özellikle de Türkiye'nin tarihini, Türkiye'deki yaşamı daha iyi öğrendiklerini belirtiyor.

Türk edebiyatına ilgi arttı

Türk edebiyatına ilginin son bir yıl içinde arttığını belirten Pschera şu örneği veriyor:

"Benim Berlin’den fedai olarak çalışan, futbol maçlarına giden, hiç kitap okumayan bir tanıdığımın eline tesadüf sonucu Metin Kaçan’ın Ağır Roman’ı geçti. Bir süre sonra bana gelip, bunun harika bir kitap olduğunu, bu sayede Türkler’in zihniyetini daha iyi anladığını, hatta saçlarını kestirdiği berberin de adının Ali olduğunu söyledi."

Bunun kendisi için çok ilginç bir deneyim olduğunu kaydeden Pschera, "Normalde edebiyatla hiç ilgilenmeyen bir kişi, Türk edebiyatının Almanya’daki komşularını daha iyi tanımasını sağladığını gördü" diyor.

Ortak yayınevi Galata

Dağyeli Yayınevi, yaklaşık bir yıldır Galata Yayınevi ile de ortak çalışıyor. İlk olarak Aslı Erdoğan’ın öykü kitabı ”Mucizevi Mandarin”i Almanca yayınlayan Galata, Oğuz Atay, Ahmet Ümit gibi yazarların kitaplarını da Alman okuyucu ile buluşturmaya hazırlanıyor. Galata Yayınevi’nin sahibi Recai Hallaç, yayınlayacakları kitapların Alman okuyucuların kafasındaki Türkiye’ye ilişkin klişeleri yıkacağını söylüyor. Hallaç, "Okudukları kitaptan hemen Türkiye’ye dair sonuçlar çıkarmak yerine, nasıl Almanya’da, İtalya, Fransa, hele Amerika Birleşik Devletleri ve birçok Latin Amerika ülkesi edebiyat ülkesi olarak da kafalarda yer ettiyse, Türkiye’nin de önümüzdeki yıllar içinde edebiyat üretilen bir ülke olarak akıllarda kalmaya başlaması bence en büyük kazanç olur" diyor.