FT: Trump eski dünya düzeninden geriye bir şey bırakmayacak
21 Ocak 2017İngiltere’nin başkenti Londra’da yayımlanan Financial Times gazetesinde ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasına ilişkin yorumda, eğer Trump eski dünya düzenini bozmak istiyorsa, yerine yeni güçlü bir sistem oluşturması gerektiğine dikkat çekiliyor:
“Trump’ın mali teşvikler ve alt yapı yatırımlarının artırılacağını duyurması finans piyasalarında canlanmaya yol açtı. Yeni başkan, göreve başlaması dolayısıyla yaptığı konuşmada da bunu tekrarladı. Onun sözleriyle artık “harekete geçme zamanı” geldi. ABD sınırlarının ötesinde ise küresel ticaret ve güvenliğin kurallar üzerine kurulu sistemi Trump’ın iktidara gelmesiyle baskı altına girdi. Trump’ın konuşması, onun eski dünya düzeninden çok fazla bir şey bırakmayacağını ortaya koydu. Trump için, çok taraflı anlaşmalar, başkalarının refahını ABD’nin refahının üzerinde tutma çabasından başka bir şey değil. Eğer Trump, var olan düzeni bozmak istiyorsa, artık geri dönülmez bir şekilde karşılıklı olarak birbirine bağımlı olan dünyada, bir süper gücün lideri olarak bu düzenin yerine gelecek güçlü bir sistem oluşturma yükümlülüğünü taşıyor. Bir ulusun liderliğini üstlenmek, bir emlak şirketini yönetmekten farklı. Başkan Trump’ın, ABD için iyi işler yapmanın ötesinde çaba göstermesi gerekiyor.”
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ta yayımlanan liberal eğilimli Politiken gazetesindeki yorumda ise ABD’nin yeni başkanı Trump ile dünyanın karşılaşabileceği durum üzerine tahminlerde bulunuluyor.
“Trump siyasi muhalefete bir otokratın bencilce öfkesi ile karşılık verecekse, dün dünya daha güvenli bir yer haline gelmedi demektir. Trump, şirketlerini idare ettiği gibi tek başına, itiraz edilemez ve yakınlarını kayırarak ABD’yi yönetirse, demokrasi daha güçlü olmayacak. Trump, sonundan birçok insanın kaygı duyduğu yeni bir başlangıcın sembolü oldu. Barack Obama, bir heyecan dalgası ile iktidara gelmişken, Donald Trump bir öfke dalgası ile bu göreve başlıyor.”
Londra merkezli The Guardian gazetesinde Donald Trump’ın göreve gelmesi dolayısıyla yaptığı konuşma şu sözlerle yorumlanıyor:
"Yeni başkanın verdiği mesaj daha açık olamazdı: Trump, barışçıl bir iktidar değişikliği ile birlik ve sürekliliğin dış görünüşünü yıkmak istiyor. Bunu başardığı da söylenebilir. 1933 yılında Başkan Roosevelt dünyaya korkuları yenme çağrısında bulunmuştu. 2017 yılında ise Trump, dünyaya daha fazla endişe duyulması gerektiğini açıkça gösterdi. Trump’ın konuşması sırasıyla acı, gösterişli ve sıradandı. Siyasete ve ABD’deki güçler ayrılığı sistemine yönelik kin ve küçümseme içeriyordu. Ona oy verenlere yönelikti ama onu seçmeyen çoğunluğa hitap etmiyordu.”
Sol liberal eğilimli Çekya gazetesi Pravo'da yer alan yorumda ise iş adamı Donald Trump’ın ABD’yi bir şirket gibi mi idare edeceği sorusu yöneltiliyor:
"ABD Başkanlık koltuğunu şimdiye kadar aile işlerini sınırsız bir şekilde idare eden, asabi mizaca sahip bir iş adamı ve yönetici devraldı. Donald Trump yönetimindeki Beyaz Saray, bir limited şirketine mi dönüşecek? Trump’ın NATO, Birleşmiş Milletler ve diğer kurumları işaret ettiği gibi, bir borç ve kredi defteri mi tutulacak? Pragmatizm iyi bir şey. Ancak Trump seçilmesi ile yemin etmesi arasında geçen on haftalık süre içinde serbest iş adamı stilini bırakarak, devlet adamı rolünü üstlendiği konusunda kimseyi ikna etmeyi başaramadı.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Jülide Danışman