Göç politikasında değişiklik talebi
13 Nisan 2011Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi’nin "Göç Ülkesi 2011" adlı raporu Almanya’nın göç politikasını ve toplumun göçe bakışını analiz ediyor. Berlin merkezli Bilirkişi Konseyi’nin Ren-Ruhr ve Ren-Main bölgeleriyle Stuttgart ve Berlin’de telefonla yaptığı ankette, toplam 2 bin 450 kişiye göç ve göç politikasını nasıl değerlendirdikleri soruldu. Araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan birine göre "Almanya'nın göç politikasını yenilemesi gerekiyor". "Göç Ülkesi 2011” adıyla yayımlanan araştırmanın sonuçları ve Alman hükümetine tavsiyeler içeren rapor çarşamba günü açıklandı.
Sarrazin tartışmalarının etkisi
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı Klaus Bade, yaptıkları araştırmada, Thilo Sarrazin’in ”Almanya Kendini Yok Ediyor” kitabıyla başlayan göç ve uyum tartışmalarının etkisinin görüldüğünü belirtti. Bade, ”çoğunluk toplumu ve göçmenler sorunsuz bir şekilde birarada yaşıyorlar” ifadesini onaylayan göçmenlerin oranını 2009 yılında yüzde 22 civarındayken, 2010 yılında yüzde 9’a düştüğüne dikkat çekti. Bade, ”Sarrazin tartışmalarının verdiği büyük zarar, bir yandan göçmen toplumunun ruh halinde görülüyor. Diğer yandan da bu zarar yüzünden Almanya’nın göç ülkesi olarak hem ülke içinde hem de dışında çekiciliğini yitirdiği gözlemleniyor. Bu açıdan bakıldığında Sarrazin tartışmaları, nüfusu yaşlanan, ülke içinde sosyal barış ile kültürel hoşgörüye ve ülke dışından gelecek göçe ihtiyacı olan Almanya'nın kendi kalesine attığı gol olarak nitelendirilebilir" dedi.
Ülkeden göç kaygı yaratıyor
Göç ve uyum konusunda Almanya’nın önde gelen uzmanlarından Bade, son 15 yıl içinde 500 binden fazla kişinin ülkeyi terk ettiğini, buna karşılık ülkeye göç edenlerin sayısının düştüğünü belirtti. Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Müdürü Gunilla Fincke, araştırma katılanların da bu durumu kaygıyla karşıladığını belirtti: ”Almanya’dan göçün kaygıyla karşılanması ilginç bir sonuç. Göçmen kökenli olmayanların yüzde 64’ü, göçmen kökelilerin ise yüzde 61’i çok sayıda kişinin göç ettiğini düşünüyor.”
Hem çoğunluk toplumunun hem de göçmenlerin, kalifiye işgücü göçüne karşı çıkmadığını vurgulayan Fincke, bu konuda çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını söyledi ve ekledi: ”Çoğunluk toplumu ile göçmenlerin yaklaşık yüzde 60’ı nitelikli işgücü göçünün artırılmasından yana. Araştırmaya katılanların sadece üçte biri nitelikli işgücü göçüne karşı çıkıyor. Buna karşılık yüzde 70’i niteliksiz işgücü göçünü reddediyor. Gerçekten çok şaşırtıcı bir diğer sonuç; özellikle çoğunluk toplumu ülkeye daha çok mültecinin kabul edilmesinden yana. Yaklaşık yüzde 50’si ülkeye daha çok yeni mültecinin gelmesini onaylıyor. Sadece üçte biri buna karşı çıkıyor.”
Hükümete tavsiyeler
Raporda, göç konusunda toplumun siyasetçilere kıyasla daha açık görüşlü olduğuna işaret ediliyor. Siyasetçilerin göç ve uyuma ilişkin popülist söyleme son vermesi gerektiğini belirten Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Başkanı Bade, toplumun bu konuda siyasetçilere göre daha mantıklı ve bilgi sahibi olduğunu söyledi. Bade, hükümetten en önemli beklentisini şu sözlerle dile getirdi. Bade, ”Almanya kendini yenileyerek, ülke içinde ve dışında daha çekici olmalı. Böylelikle ihtiyaç duyduğumuz kalifiye elemanlar sürekli ülkeyi terk etmez ve göç eden nitelikli işgücünün yerine geçebilecek, artan kalifiye eleman açığını kapatacak göç ülke dışından gerçekleşebilir" şeklinde konuştu.
Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi, nitelikli eleman açığının kapatılması için hükümete üç tavsiyede bulunuyor. Konsey üyesi Yasemin Karakaşoğlu, üniversiteyi Almanya’da bitiren yabancı öğrencilere tanınan iş arama süresinin bir yıldan iki yıla çıkartılması, esnek bir puan sistemi getirilmesi ve ülkeye gelecek göçmenlerden istenen yıllık kazancın 66 bin eurodan, 40 bin euroya düşürülmesi önerdiklerini söyledi.
Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi
Merkezi Berlin'de bulunan Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi Almanya'nın çeşitli kentlerinde faaliyet gösteren Mercator, Volkswagen, Bertelsmann, Freundenberg, Hertie, Körber, Vodafone ve ZEIT vakıflarının girişimi ile kuruldu. Farklı disiplinlerden gelen uzmanların oluşturduğu Konsey, kamu yararına, bağımsız olarak çalışıyor. Konsey, göç ve uyum konusunda gözlem ve değerlendirmeler yaparak, hükümete tavsiyelerde bulunuyor. Bilirkişi Konseyi, ilk yıllık raporunu geçtiğimiz yıl yayınlamıştı.
© Deutsche Welle Türkçe
Jülide Danışman / Berlin
Editör: Beklan Kulaksızoğlu