Gauck'tan Türkiye ve göçmenlere ılımlı mesajlar

Almanya'da Hrıstiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti sancılı bir çekişme sürecinden geçiyor. Bu çekişme sürecine damgasını vuracak cumhurbaşkanlığı seçimi için de nefesler tutuldu, dikkatler Berlin'e çevrildi.

Yapılan kamuoyu araştırmaları, tarafsız kimliği ile öne çıkan Sosyal Demokrat Parti SPD ve Yeşiller’in adayı Joachim Gauck’a halkın daha fazla destek verdiğini ortaya koyuyor. Her ne kadar halkın değil Federal Seçiciler Kurulu’nun oyları belirleyici olsa da Gauck’a verilen bu destek hükümet üzerinde dolaylı baskı oluşturuyor.

Peki Gauck kim? Bu yıl 70 yaşına basan Gauck, eski Doğu Almanya’nın önde gelen özgürlük ve insan hakları savunucularından. Joachim Gauck, Rostock’da dini eğitimini tamamladıktan sonra kiliselerde papaz olarak çalıştı ve iki Almanya'nın birleşmesinin ardından Doğu Alman İstihbarat Servisi (Stazi) arşivlerinin başına getirildi. Görevde kaldığı 10 yıl boyunca yaptığı başarılı çalışmalarla adından sıkça söz ettirdi.

Gauck, “Neden daha iyi bir cumhurbaşkanı olacağını” şu sözlerle açıklıyor: “Bilmiyorum. Daha iyi olacağımı başkaları söylüyor. Yaşam tecrübem ve iletişim gücümle hükümet eden ve edilenler arasında bağlantı kurabileceğimi düşünüyorlar. Bence toplumun arayışları beni öne çıkartıyor. İnsanlar inanabilecekleri birine özlem duyuyor, alt ve üst arasındaki iletişimin iyileştirilmesini istiyorlar.”

Türkiye ile iletişimde aracı rol

Gauck’un öne çıkarttığı özelliklerinin başında iletişimi güçlendirmek geliyor. Bu özelliğini Ortadoğu’da yaşanan sorunların çözümü için de kullanmayı vaad eden Gauck bunun için Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duyduğunu aktarıyor: “Türkiye’nin rolünü bölgesinde düzeni sağlayabilecek bir ülke olarak görüyorum. Komşusu İran'la ilgili Avrupa Birliği’nin ciddi endişeleri var, yine bölgede İsrail - Filistin sorunu çözüm bekliyor. Avrupa Birliği’nin yanısıra bu konuda çözüme destek olacak ülkelere ihtiyacımız var. Ben Türk ve Avrupalı politikacıların daha iyi iletişim kurması için aracı olabilirim.”

Türkiye ile yakın işbirliği arzusu

Son dönemlerde Türkiye’de eksen kayması tartışmaları gündemde. Avrupa ise Türkiye'yi kaybetmemek içinde yeni stratejiler arayışında. Cumhurbaşkanı adayı Joachim Gauck, Türkiye konusunda Başbakan Merkel’den farklı düşündüğünün sinyallerini şu sözlerle veriyor: “Türkiye'nin Avrupa Birliği ile daha sıkı işbirliği içinde olmasından memnuniyet duyarım. Bunun pek çok nedeni var. Örneğin bizim modelimizin, farklı kültür ve değerlere sahip Türkiye tarafından kabul görmesi, Avrupa'yı mutlu edecektir. Ben Türk ve Avrupa gelenekleri arasında anlaşma potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyorum.”

Göçmenlere destek

Sosyal Demokrat ve Yeşillerin Cumhurbaşkanı adayı Joachim Gauck göçmenlerin Almanya'ya uyumu konusunda hatalar yapıldığı görüşünde. Gauck, ABD’ye yaptığı bir gezide karşılaştığı göçmenlerden çok etkilenmiş. Cumhurbaşkanı adayı nedenini çarpıcı bir örnekle aktarıyor: “Amerika’ya iki üç yıl önce göç edenlerin parlayan gözlerle bana bakıp, ‘ben bu ülkenin vatandaşıyım’ dediğini gördüm. Sanki Amerika’nın Anayasası’nı yazmışçasına gururluydular ve kendilerini evlerinde hissediyorlardı. Biz bu hissi onyıllardır burada yaşayanlara veremedik. Ben bunun gelişmesi için elimden gelen katkıda bulunacağım.”

Dikkatler 30 Haziran'a çevrildi

Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa eden Horst Köhler, düzenlenen askeri törenle salı akşamı Berlin’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı Bellevue’den ayrıldı. Sarayın yeni sahibi ve Almanya’nın 10’uncu Cumhurbaşkanı 30 Haziran tarihinde yapılacak seçimle belli olacak. İktidar ortaklarının önerdiği Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Christian Wulff’un seçilmesi için yeterli oy çoğunluğu var. Ancak koalisyon içindeki rüzgârın nereye eseceği tam belli değil.

Kritik oy hesapları

Her ne kadar Wulff, Gauck karşısında avantajlı görünse de sonucu, yarısı Federal milletvekili yarısı eyalet temsilcileri 1244 delegenin vereceği oylar belirleyecek. Meclisteki siyasi dağılıma bakıldığında Gauck’un iktidar partilerinin adayı Christian Wulff karşısında şansı oldukça düşük. Üstelik son dönemde zor günler geçiren Merkel ve hükümeti için bu seçim oldukca kritik.

Siyasi çevreler Gauck'un seçimi kazanmasının hükümetin sonu olabileceği yorumunda bulunuyor. Buna rağmen Başbakan Angela Merkel, “Sezarın hakkı Sezar’a” diyor ve Gauck'a övgü dolu sözler sarfetmekten çekinmiyor. Demokrasi ve insan hakları konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Joachim Gauck’un en büyük avantajı partiler üstü bir konumda olması. Bu nedenle iktidar milletvekillerinden de oy alma ihtimali var.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Erhan Merttürk

Editör: Değer Akal