1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gökyüzündeki tehlike

3 Ocak 2016

Asteroitler dünya için bir tehlike mi? Devasa bir asterotin dünyaya yaklaştığı tespit edilirse nasıl bir savunma yöntemi izlenir? Bilim insanları çeşitli projelerle bu sorulara yanıt arıyor.

https://p.dw.com/p/1HXO2
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/NASA Science

Gökyüzündeki tehlike: Asteroitler

Uzayın derinliklerinden gelen gökcisimleri... Yapıtaşları taş veya metalden; bazıları yanlış yönde ilerliyor… Büyük göktaşları dünyadaki yaşamı yok edebilecek güce sahip.

10 km. çapındaki bir asteroit, dünyaya bir kez çarptı ve dinozorların sonunu getirdi.

Böyle bir çarpışmaya karşı savunma önlemleri alınabilir mi? Alman Uzay ve Havacılık Dairesi'nden Prof. Dr. Alan Harris, "NEO-Shield" isimli bir projeyi yönetiyor. AB'nin görevlendirdiği ekibiyle birlikte savunma stratejileri geliştiriyor. Şu anda devasa asteroitlerin dünyaya çarpma tehlikesi bulunmuyor.

Prof. Dr. Alan Harris, "Nerede olduklarını bilmiyoruz. Fakat gelecek birkaç yüzyılda bize zarar verebilecek bir gök cisminin dünyaya çarpmayacağından eminiz. Daha küçük cisimler sıkça görülüyor. Mesela, 20 metre büyüklüğünde. Bu tür gök cisimlerini her yüz yılda bir bekliyoruz" diyor.

Rusya ucuz atlattı

Şubat 2013: Rusya'daki Çelyabinsk Oblastı semalarında 17 metre büyüklüğündeki bir meteor patladı. Doğrudan çarpması bütün bir kenti yok edebilirdi. Patlamanın basıncı bile çok sayıda evin hasar görmesine ve yaklaşık bin 500 kişinin yaralanmasına neden oldu.

Ateş topu önceden haber vermeden, gökyüzünde belirdi.

Aslında bir dizi teleskop gökyüzünü gözlemliyor. Ancak koyu renkli cisimlerin yeryüzünden fark edilmesi oldukça güç; özellikle de küçük olanların. Buna rağmen astronomlar tarafından günde ortalama dört asteroit keşfediliyor.

Dünyaya tehlikeli olabilecek 12 bin cisim olduğu biliniyor. Acil durumlarda bilim insanları dünyaya yaklaşan asteroitlerin yönünü tonlarca ağırlığındaki uzay sondasıyla değiştirebiliyorlar. Sondanın nispeten küçük kütlesi göktaşına çekim etkisi yaratıyor. Böylece yönü değiştirilebiliyor.

Prof. Dr. Alan Harris, "Bu çok detaylı bir yöntem; asteroitin nerede olduğu net bir şekilde biliniyor. Ancak asteroit ile uzay aracı arasındaki çekim çok zayıf olduğundan, asteroitin yönünde sadece küçük bir değişiklik mümkün olabiliyor. Bu yüzden yönde yeterli değişiklik yapabilmek için 10-20 yıllık bir süre gerekir" şeklinde konuşuyor.

Daha az zaman kaldığında ise B planı devreye giriyor. Asteroit uzay aracı ile vuruluyor.

Asteroitler vurulacak

2020 için bir plan yapıldı: Avrupa Uzay Ajansı ve NASA, "Didymos ve Didymoon" ikiz göktaşlarını uzayda hedef almayı amaçlıyor. Bir araç asteroiti izleyip yapıtaşından örnekler alırken, 330 kg. ağırlığındaki diğer aracın "Didymoon"u doğrudan vurması tasarlanıyor.

Peki, bu asteroitin yönünü ne kadar değiştirebilecek?

Freiburg, Ernst-Mach Enstitüsü uzmanları burada kozmik atışın simülasyonunu yapıyor. Araç asteroiti hedef alıyor. Uzayda olduğu gibi, saatte 10 bin km hızla çarpıyor.

Sonuç: Darbe kuvvetinin büyüklüğü parçalanan taşın geri tepmesiyle iki katına çıkıyor.

Ernst Mach Enstitüsü'nden Dr. Frank Schäfer, "Çarpma sırasında tam anlamıyla momentum transferi oluyor; bu transfer uydunun etkisiyle açığa çıkıyor; Açığa çıkan enerji çarpış yönünün tam tersinde kendini gösteriyor. Tıpkı jet motoru gibi kütleyi çıkardığı yönün tam tersi istikametinde hızlanma kazandırıyor" diyor.

Bu şekilde sadece küçük gök cisimleri yok edilebiliyor. Asteroit çok büyükse, çarpıştırmak işe yaramıyor. Ayrıca her zaman yönün düzeltilmesi için yeterli zaman da kalmıyor.

Alan Harris, "Eğer büyük bir gök cisminin bize doğru geldiğini çok geç fark edecek olursak, en son çareye başvururuz. Bu da nükleer bir patlayıcı ile olur. Fakat bunun riskli bir tarafı var, zira küçük parçaların dünyaya düşmesi ve korkunç sonuçlara yol açması mümkündür" ifadelerini kullanıyor.

Kısacası, geriye bilim insanlarının dünyada yaşamı yok edebilecek büyüklükteki asteroitleri gözden kaçırmamasını umut etmek kalıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/GB/BÖ/AG