HDP'den Millet İttifakı'na "Öcalan" sitemi

31 Mart yerel seçimlerinde CHP ve İyi Parti'den oluşan Millet İttifakı'na dışarıdan destek veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde izleyeceği tutumu belirlemeye çalışıyor.

Türk siyasetinde son bir haftada yaşanan gelişmeler HDP'nin kararında Öcalan faktörünün belirleyici olacağının sinyallerini veriyor. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sekiz yıl sonra ilk kez 2 Mayıs'ta avukatlarıyla görüştürüldüğünün ortaya çıkması sonrasında görüşmenin zamanlaması ve AKP'den Kürt seçmene yönelik ılımlı mesajlar "HDP oylarının adresi değişecek mi?" sorularına neden oldu. HDP, 31 Mart seçimlerinde İstanbul'da aday göstermeyerek Millet İttifakı'na dışarıdan destek vermişti.

Karar haftası

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Pazartesi günü Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, partinin 23 Haziran'da benimseyeceği tutum konusunda kararın bu hafta içinde verileceğini belirterek, TBMM Grubu ve Merkez Yürütme Kurulunun (MYK) toplandığını, 17 Mayıs'ta da İstanbul'da il, ilçe örgütü yöneticileri ve seçim çalışmalarını sürdüren komisyon üyeleriyle toplantı yapılacağını kaydetti. Oluç bütün tartışmaların tamamlanması sonrasında kararın HDP yetkili ağızları tarafından en geç bu hafta sonunda kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi.

Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 187 gündür açlık grevinde olduğunu ve cezaevlerinde de açlık grevlerinin devam ettiğini hatırlatan Oluç, hükümete "Bir kez 2 Mayıs'ta İmralı'ya avukatların gönderilmesinin sorunu çözmediğini görüyorsunuz. Sorunun çözümü için hukukun uygulanması, gayri hukuki ve keyfi uygulamanın sona erdirilmesi konusunda niye adım atmıyorsunuz?" sorusunu yöneltti.

"Bahçeli bile fikrini beyan etti"

Millet İttifakı'na da seslenen Oluç, "CHP ve İYİ Parti'ye sormak istiyoruz; 'Öcalan avukatlarıyla ve ailesiyle görüşebilmeli, hukuk uygulanmalı' cümlesini kurmak sizin açınızdan bu kadar zor mu? MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli bile avukat görüşünün yapılabilmesi konusundaki fikrini beyan etti. Siz muhalefet partisisiniz, iktidarın keyfi ve hukuk dışı uygulamalarına itiraz etmeyecekseniz, neye itiraz edeceksiniz?" eleştirisinde bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmesi ile ilgili olarak "Bu bir talep meselesidir. Avukatıyla uzun yıllar görüşememesinin ısrarlı bir şeklidir. Bir hanımefendi milletvekilinin cezaevinde 160 günden beri ölüm orucu tutmuş olmasındandır. Böyle bir durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği şekliyle; çözüm sürecini kapsamayan ama avukatının talebine verilen bir cevaptır. Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil’den haberleşiyorlar zaten" yanıtını vermişti.

"İmralı süreci istikrarlı olarak devam ettirilmeli"

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, avukatların İmralı'ya gönderilme uygulamasının istikrarlı olarak devam ettirilmesi gerektiğini belirterek "Hukuka uygun davranılırsa ortada ne açlık grevi ne ölüm orucu kalır. Zaten onların da talebi hukukun uygulanması talebidir" diye konuştu.

HDP Diyarbakır milletvekili İmam Taşçıer geçen hafta Erbil'den yayın yapan Rudaw'a verdiği röportajda Öcalan ile avukatlarının yaptığı görüşmenin bir diyalog sürecinin başlangıcı olarak değerlendirilebileceğini belirterek "Bu şu demek; iktidar, devlet bu mektubu kendi içerisinde değerlendirdi ve avukatlara verdi… Dolayısıyla devlet de Kürt siyasi hareketi de bu mektubun paylaşılması konusunda hemfikir oldu" ifadelerini kullanmıştı. MHP'yi ikna etmenin AKP'ye düştüğünü söyleyen Taşçıer, "MHP böyle bir sürece evet der mi?" sorusunu ise "Hatırlarsanız Sayın Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği dönemde MHP iktidar ortağıydı. İdam cezası o dönemde kaldırıldı. Bu kararın altında MHP'nin imzası var. Dolayısıyla MHP de buna evet diyebilir" diye yanıtlamıştı.

HDP sözcüsü: Bahçeli'nin açıklamasını olumlu buluyoruz

HDP sözcüsü Günay Kubilay da Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmesi konusunda MHP lideri Bahçeli'nin yaptığı açıklamayı olumlu bulduklarını belirterek CHP'yi de bu konuda tutum almaya çağırdı. Yeni Yaşam gazetesine konuşan Kubilay, "Açlık grevi ve ölüm orucundaki insanların anneleri, aileleri ve demokratik kamuoyu, başta ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı olmak üzere İYİ Parti ve Saadet Partisi genel başkanlarından da benzer açıklamaları duymak istiyor. Bu yerinde ve haklı bir beklentidir" diye konuştu. 

DW/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe