Hindistan önem kazanıyor
7 Haziran 2012Afganistan'dan çekilme tarihi yaklaşırken ABD, bölgede yeni uzun vadeli stratejik ortaklıklar oluşturmaya çalışıyor. Taliban ve El Kaide ile savaşta Pakistan ile arası giderek açılan ABD, Pakistan'ın bir numaralı rakibi Hindistan'a yakınlaşıyor.
Üç gün önce Pakistan'da insansız uçaklarla yapılan bir operasyonda El Kaide'nin iki numaralı ismi öldürülmüş, egemenlik haklarının ihlal edildiğini savunan Pakistan bu operasyona sert tepki göstermişti. Temaslarda bulunmak üzere Hindistan'a giden Amerikan Savunma Bakanı Leon Panetta terörle savaşta bu tür operasyonların süreceğini vurguladı.
Asya'da oluşan yeni dengelerle ilgili siyaset bilimci Jochen Hippler DW'ye konuştu:
Deutsche Welle: ABD Afganistan'dan çekilme hazırlıklarını sürdürüyor. Bu bağlamda NATO Afganistan'dan askerî teçhizatın çıkarılmasında transit geçişler için Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan ile anlaşma imzaladı. Sizce bu anlaşma ABD ve NATO'nun Pakistan ile yaşadığı gerginlikte yeni bir aşama olarak değerlendirilebilir mi?
Jochen Hippler: Ben bu anlaşmanın iki işlevi olduğuna inanıyorum: Birincisi Pakistan’a Afganistan'dan çekilmenin onsuz da organize edilebileceğini, Pakistan toprakları kullanılmadan da olabileceğini göstermek için diplomatik baskı yapmak. İkincisi NATO’nun Pakistan ile ilişkilerin düzelmemesi durumunda artık alternatif bir rota bulması.
Deutsche Welle: Pakistan sınırlarını açmak için NATO’dan fazlaca para talep ediyor. İslamabad şantaj mı yapıyor?
Jochen Hippler: Evet bunu kesinlikle söyleyebiliriz. Lakin kendinizi Pakistan’ın yerine koyduğunuzda durum biraz daha farklı görünüyor. Pakistan yönetimi ülkenin son on yılda NATO ve ABD ile yaptığı işbirliği sonucu iç politikada ağır bir bedel ödedikleri görüşünde. Bu, Pakistan'da 2002 yılından beri şiddet dalgasına ve istikrarsızlığa yol açtı. Pakistan hükümeti halkın gözünden düştü. Bu açıdan bakıldığında hükümet zor bir durumla karşı karşıya. Bir yandan Afganistan'dan çekilme sürecinde NATO’ya yardım etmeye hazır. Ama aynı zamanda kendi halkına hiç olmazsa bu işten en iyisini koparttıklarını göstermek zorunda diye düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında Pakistan'ın tutumu anlaşılır nedenlere dayanıyor.
Deutsche Welle: ABD şu sıralarda Pakistan’ın ezeli düşmanı Hindistan ile ilişkilerini derinleştirmeye çalışıyor. ABD Savunma Bakanı Panetta’nın Yeni Delhi ziyareti de göz önüne alınırsa bu gelişmeler Pakistan’ı tedirgin ediyor olsa gerek.
Jochen Hippler: Bu kesin! Afganistan savaşının sona ermesi ile Pakistan, Amerikan dış politikasında önemini yitiriyor. Diğer taraftan ABD, gelişen ekonomik güç Hindistan’ı bölgede uzun vadeli stratejik ortağı olarak görmeye başlıyor. Hindistan Çin’in ardından ikinci ekonomik süper güç olma potansiyeline sahip. ABD Hindistan ile işbirliğinin kendi ekonomisi için de pek çok avantaj sağlayacağını görüyor.
Deutsche Welle: ABD’nin Hindistan ile işbirliği yapmasının tek sebebi ticari çıkarlar mı?
Jochen Hippler: Hayır. Sadece bu değil. ABD Hindistan’ın bölgede Çin’e bir karşı güç oluşturabileceğini görüyor. Bu açıdan bakıldığında Washington'un Asya - Pasifik bölgesine ağırlık verdiği yeni askerî ve dış politik stratejisi de anlamlı. ABD açıkça söylemese de Çin’in bölgedeki etkisini sınırlamak istiyor. Bu amaç için Hindistan tabii ki cazip bir ortak. Çünkü Pakistan ekonomik açıdan hiçbir önem taşımıyor ve ayrıca Çin ile iyi ilişkiler içinde. Yani Afganistan savaşının sona ermesi ve Hindistan’ın küresel ekonomik güç olarak artan önemi, Amerikan dış politikasını Hindistan’a yöneltiyor.
Deutsche Welle: Peki, bu durum Pakistan'ı Çin’e daha da yakınlaştırırsa, bunun ABD'ye etkisi olumsuz olmaz mı?
Jochen Hippler: Pakistan’ın geçmişte de Çin ile ilişkileri iyiydi ama en önemli uluslararası ortağı ABD idi. Şimdi Çin ekonomik ve askeri süper güç olma yolundayken Pakistan da kartlarını ona oynayacaktır. Ancak bu gelişmenin ABD’ye olumsuz etkisi sınırlı olur. Yani Pakistan’ı kaybedip Hindistan’ı kendi tarafına çektiğinde toplamda yine ABD’nin pozisyonu güçlenmiş olur. Ancak şuna dikkat çekmek isterim ki, uluslararası toplumun kaygısı nükleer güç Pakistan’ın dış politik çizgisinden ziyade, iç istikrarsızlık olmalı. Ülkede siyasi gelişimin durması, enerji sektörü, tarım ve diğer alanlardaki ekonomik zorluklar endişe verici. Pakistan'ı tehdit eden, kendi seçkin sınıfının beceriksizliği, gelişme ve ilerleme önündeki sıkıntılar. Durgunluk istikrarsızlığa yol açıyor. Kanımca ABD ve tüm dünya için bu sorun, uzun vadede Pakistan’ın dış politikasından çok daha büyük bir tehdit olabilir.
©Deutsche Welle Türkçe
Ratbil Shamel / Çeviri: Deniz Eğilmez
Editör: Beklan Kulaksızoğlu