HRW’den AB’ye: Erdoğan alaşağı etti, ses çıkartın
24 Mart 2021İnsan hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirecek olan AB liderlerine, "insan hakları konusunda gözlemlenen keskin gerileme hakkında ses çıkartılması” çağrısı yaptı.
HRW bugün yayımladığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, "Kadınları, Kürtleri, LGBT Bireyleri ve demokratik güvenceleri hedef almakla" suçladığı açıklamasında, yarın başlayacak AB Zirvesi'nde Avrupa liderlerin Türkiye ile ilişkileri gözden geçireceği hatırlatıldı.
AKP Hükümeti'ni, Türkiye'de insan haklarını koruyan mekanizmaları ve demokratik normları, "eşi benzeri görüşmemiş bir ölçekte alaşağı etmekle" eleştiren HRW, Erdoğan'ın "insan haklarına ve demokrasiye saldırdığını", AB'nin de bu yaşananlar karşısında sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
"Ölçülebilir ilerleme koşulu"
Türkiye'de insan hakları konusunda gözlemlenen keskin gerilemeye işaret edilen açıklamada, şu çağrıya yer verildi:
"AB liderleri, Türkiye ile ilişkilerinden önerdiği pozitif gündemi, muhalif isimlere yönelik saldırıların durdurulması ve insan haklarına riayet edilmesi konusunda ölçülebilir bir ilerleme sağlanması koşullarına bağlamalıdır."
Açıklamada, Erdoğan'ın aniden yayınladığı bir kararla, İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğine dikkat çekilirken, bu kararından iki gün önce de Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında kapatma davası açıldığı ve HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin de "usülsüz" olarak düşürüldüğü hatırlatıldı.
"İktidarını elde tutma çabası"
Açıklamada HRW'nin Genel Direktörü Kenneth Roth'un değerlendirmelerine de yer verildi. Roth, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye toplumunu yeniden şekillendirme çabası içerisinde olduğunu işaret ederken, bunun önünde duran tüm kurum ve toplumsal kesimleri hedef aldığını belirtti.
Roth, "Meclisteki muhalefet partilerini, Kürtleri ve kadınları hedef alan bu son gelişmeler, cumhurbaşkanının insan haklarını ve demokratik güvenceleri ihlal ederek iktidarını elde tutma çabasından başka bir şey değil" görüşünü aktardı.
HRW'ye göre, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek, partisi dışındaki dindar muhafazakar kesimlerden destek toplamayı hedefleyen Erdoğan'ın bu hamlesi, kendisinin "homofobik ve ayrıştırıcı siyasal bir söylemi yaygınlaştırmak için İstanbul Sözleşmesini bahane olarak kullanmakta ne kadar hevesli olduğunu" da gözler önüne seriyor.
"Darbe niteliği taşıyor"
HRW açıklamasında Türkiye'de her sene yüzlerce kadının eşleri veya eski eşleri tarafından öldürüldüğü gerçeğini göz ardı ederek sözleşmeden çekilen Erdoğan'ın, "sözleşmeyi siyasi saiklerle bir silaha dönüştürdüğü" belirtildi, "cumhurbaşkanının, kadınların inanılmaz ölçüde ihtiyaç duydukları koruma mekanizmalarını hiçe sayması, şoke edici" ifadelerine yer verildi.
Genel Direktör Roth ise ayrıca,”"özleşmeden çekilme kararı Türkiye'de kadın haklarının korunması mücadelesinde, epeyce geriye doğru atılmış bir adım olduğu gibi, farklı siyasi çevrelere mensup tüm kadınlara karşı da önemli bir darbe niteliği taşıyor" değerlendirmesini aktardı.
HDP'ye baskı
Açıklamada meclisteki en büyük ikinci muhalefet partisi olan HDP'ye artan baskılar, Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi de sert ifadelerle eleştirildi.
"2018 genel seçimlerinde ülke çapında %11.7 oy almış, mecliste 55 milletvekili bulunan bir parti için kapatma davası açmak, siyasi örgütlenme ve ifade özgürlüğüne karşı büyük bir saldırıdır" görüşünü aktaran Kenneth Roth, bu adımın 6 milyona yakın seçmenin, seçme hakkının ihlali olarak değerlendirilebileceğini vurguladı.
HRW, açıklamasında ayrıca şu değerlendirmeyi yer verildi:
"Erdoğan'ın insan haklarını baskılayan politikalarının binlerce mağduruna ısrarla odaklanan Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ona karşı bir misilleme niteliğindeyken, HDP'yi kapatma girişiminin hedefinde ise milyonlarca Kürt seçmen var ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre bu girişim parlamenter demokrasi ilkesini ortadan kaldırıyor."
AB'ye Türkiye'deki hak ihlallerine sessiz kalmama çağrısını içeren açıklamada, bu son gelişmelerin Türkiye'de 2020 ve 2021 yıllarında yaşanan gerilemenin üzerine geldiği, Erdoğan hükümetinin, hak ihlallerinin yaygınlaştığına işaret edildi. Ayrıca, AİHM'in Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını talep eden bağlayıcı kararlarının da defalarca hiçe sayıldığı hatırlatıldı.
DW, DA/HT
©️Deutsche Welle Türkçe