İfade özgürlüğü savaşçısı mı, vatan haini mi?

Wikileaks’in kurucusu ve ABD’nin Irak ve Afganistan savaşlarına ait binlerce gizli belgesini yayınlayan Julian Assange’ın, casuslukla suçlandığı ABD’ye iadesine ilişkin dava Londra’da görülmeye başlandı.

Bir hafta sürecek ilk duruşma haftasının başlangıcında konuşan, ABD’nin avukatı James Lewis, 48 yaşındaki Assange’ı çok sayıda insanın hayatını tehlikeye atmakla suçladı. Lewis, yayınladığı belgelerle Asange’ın, muhbirlerin, gazetecilerin, asker kaçaklarının ve ABD’ye Irak ve Afganistan’da yardım eden ortakların çalışanlarının hayatını tehlikeye attığını ileri sürdü.

Wikileaks'in kurucusunun, söz konusu belgeleri sızdıran o zamanki adıyla Bradley Manning, şimdiki adıyla Chelsea Manning ile işbirliği yaptığını ve ABD Savunma Bakanlığı’nın bilgisayarlarını hacklediğini iddia eden Lewis, "Bu suçu gazetecilikle açıklamak özür sayılamaz" dedi.

Casuslukla suçlanıyor

ABD, Julian Assange’ı, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA çalışanı Manning ile işbirliği içinde Irak ve Afganistan savaşlarına dair gizli belgeleri yayınlamak ve casuslukla mücadele yasasını ihlal etmekle ile suçluyor. Bu suçlardan dolayı 175 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Amerika Birleşik Devletleri’ne iadesi endişesiyle Julian Assange 2012 yılında Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’ne sığınmış ve yedi yıl orada saklanmıştı. Geçen yıl ise Assange, Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'nden çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanmıştı.

Destekçileri serbest kalması için gösteriler yapıyor

Son haftalarda dünya çapında çok sayıda Assange ile dayanışma gösterisi düzenleniyor. Özellikle BM İşkence Raportörü, hukukçu Nils Melzer'in Assange'a dair raporundan sonra Wikileaks'in kurucusunun ABD'ye iade edilmemesi ve derhal serbest bırakılması için Almanya, İngiltere ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkede siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, hekimler ve sivil toplum kuruluşları çağrıda bulundu.

BM İşkence Raportörü Melzer, raporunda ABD, Britanya, Ekvador ve tecavüzle suçlandığı İsveç‘e yönelik sert eleşiriler yöneltmişti. Hukukçu, tecavüzle ilgili suç duyurusu olmadan soruşturma başlatılmasını ve bunun için İsveç'in seçilmesinin tesadüf olmadığını, zira İsveç'in geçmişte uluslararası hukuka aykırı olduğu halde ülkede yaşayan bazı mültecileri CIA'e iade ettiğini ve sonrasında Mısır’a götürülerek işkenceye maruz kaldığının kanıtlandığını rapor ediyor. Melzer, Assange davası ile ABD’nin, benzer girişimde bulunacak gazetecilerin gözünü korkutmayı hedeflediği görüşünde.

Assange'ın Woolwich'deki mahkemede başlayan duruşmasının ilk bölümü bir hafta sürecek. Üç haftalık ikinci bölümü ise Mayıs ayında yapılacak. Davayı 12 ülkeden 30 üst düzey politikacı da izliyor.

Reuters, DPA / ETO, SSB

©Deutsche Welle Türkçe